42 - Sorgu

2.8K 229 39
                                    

42 - Sorgu

Kahvaltı masasına erkekler bizden önce gelmişti. Bu bir ilkti! Tembel erkeklerimiz esneye esneye ekmeklerini ısırırken yanlarına gidip "Günaydın!" dedim neşeyle.

"Günaydın." Cesur'un benimle konuştuğunu gören herkes şok içinde bize baktı. Cesur'un yanına oturup "Ne bakıyorsunuz öyle canavar görmüş gibi?" diye sordum.

"Siz konuşur muydunuz ya?" dedi Atlas. Cesur'la sırıttık. "Aramız iyi." dediğinde başımı salladım.

"Efe bana şuradan salamı uzatsana koçum." dediğimde Efe gözlüklerinin üstünden ters ters bana baktı ama salam tabağını uzatmayı ihmal etmedi.

"Mehir!" diye seslenen Demir'e döndüm. Kuzenim cakalı cakalı bana doğru geliyordu. "He canım?" dediğimde sırıttı. Bugün etrafa neşe saçıyordum. Sabahları hayattan nefret eden biri olarak bu aşırı nadir olurdu.

"Bugün yönetimden birisi gelecekmiş. Okulda olan olayları denetlemek için." dedi. Kaşlarım çatıldı. "Hangi birini denetleyecek?"

"Hepsini." dedi. "Ve bir günah keçisi arıyorlar."

"Günah keçisine gerek yok, gerçek suçlular ortada." dedim dişlerimi sıkarak.

"İki kırmızıyı okuldan atacak değiller. Canlarına susamış olmaları lazım bunun için." dedi. "Ölüm fermanı imzalamak gibi bir şey."

"Eee, kim olacakmış günah keçisi?" dediğimde tedirgin bakışlarını gördüm ve anladım. Yüzüme alaycı bir sırıtma yayıldı. "Yok artık! Gerçekten mi?"

"Mehir... Ayağını denk al."

"Beni kendimi koruduğum için okuldan atamazlar!" dedim hırsla. "Okuldan atılmayı geç, Tolga'ya kullandığın laneti öğrenirlerse hapse atılırsın. Orada da el altından seni öldürmeleri uzun sürmez."

"Tolga bunu söylemez."

"Tolga söylemez ama öğrenirler yine de. Bir sürü görgü tanığı var." Başımı ellerimin arasına aldım. Sabahki neşem bir anda buhar olmuştu.

"Eee, Yeşil Dayanışma ne yapmayı düşünüyor?"

"Bugün, en azından bugün, beladan uzak kalman lazım. Gözlerinde yanlış bir şey yapmıyormuş imajı oluştur. Seni hemen karşılarına almaya cesaret edemezler ama kanıt arıyorlar."

"Tamam, bir günlük cici kızı oynayabilirim." dedim hoşnutsuzca. "Ayrıca karşılama komitesi olarak ikimizi görmek istiyor müdire." dedi Demir, Cesur'a bakarak. Cesur başını salladı.

Masamıza bir sessizlik çökmüştü. Tabağımdaki ekmekle oynayıp duruyordum. "Seni okuldan atmazlar. Atamazlar, hepsinde kışkırtma vardı." dedi Sude.

"Evet, çoğunda biz de oradaydık." dedi Merve ona destek çıkarak.

"Mehir'i tabii ki atmayacaklar. Göz korkutma bu sadece." dedi Cesur. "Eskiden de böyle şeyler yaparlardı. Tabii daha vahşetli olanı."

"Onlardan korkmuyorum." dedim öfkeyle. "Gerekirse hepsini çıplak elimle öldürebilirim."

"Sakin ol şampiyon." dedi Atlas. "Derin bir nefes al, her şey yoluna girecek."

"Cesur! Geldiler!" Demir'in yemek salonunun kapısından bağıran sesini herkes duymuştu. Cesur kalkıp gitmeden önce bana "Olabildiğince senden uzak tutacağız onları." dedi. Başımla onaylayıp ona gülümsedim.

"Biz de mi baksak kim gelmiş diye ya?" diye sordu Merve.

"Mehir fazla göze batmamalı." dedi Atlas. "Olabildiğince uzak duralım. Muhtemelen bilenip gelmişlerdir."

𝐒𝐎𝐘𝐋𝐔 𝐀𝐕𝐈Where stories live. Discover now