"1

529K 6.6K 5.5K
                                    

LÜTFEN KİTABINIZIN REKLAMINI YAPMAYIN.

Buraya başladığınız tarihi eklerseniz sevinirim.

Satır aralarına yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın!

•Emir Can İğrek; Akşamcı•

Karanlık sokakta tek başıma yürüyordum. Biri beni tutsa çekse, kesse boğazımı kimsenin haberi olmazdı. Eve geç geldiğim için de muhtemelen annem kızacaktı, ya da umrunda olmazdım kim bilir?

Evin kapısına geldiğimde elimde salladığım anahtarımla kapıyı açtım. Annem salonda yine bir adamla içiyordu. Benim geldiğimi görünce
"Eylemcimm biraz daha gezsene sen işimizi halledelim biz değil mi hayatım?" Deyip karşısındaki adamın boynuna sarıldı.

İnsan annesinden tiksinir mi?
Evet annesi bi sürtükse tiksinir.

Kaşlarımı varıp ikisine baktım. Annem gitmemi gerektiren bakışlar atarken dişlerimi birbirine bastırıp anahtarı kapıdan çektim. Ardımdan kapıyı hızla çarpıp boş sokağa baktım. İki gün önce olduğu gibi yine arkadaki ormana doğru yürümeye başladım. Başka ne yapabilirdim ki?

Toprak kokusunu seviyordum.

İyice gittikten sonra bir ağacın altında durdum. Yere oturdum. Garip bir hayatım vardı.  Sürtük bir anne, bilinmeyen bir baba; ve sevgiden mahrum büyümüş ben.

Annem sürekli eve adamlar çağırırdı, küçüklüğümden beri bu şekildeydi.  Normal olarak bana sormazdı. Zaten bende şans eseri gelmiştim dünyaya. Annemin birlikte olduğu biri sayesinde. Annemde kim olduğunu bilmiyordu. Aldırmamasının sebebini merak ediyordum ama asla sormadım. Bir insan neden çocuğunu böyle bi hayata sürüklesin ki.

Çoğu gece böyle olurdu; Eve geldiğimde bir adam annem evden git der ve ya ormana ya da Erhan abinin mekanına giderdim. Boks yapmayı seviyordum. Hayata, insanlara ve özellikle anneme karşı güçlü olmamı sağlıyordu.

Kafamı ağaca yasladığım anda silah sesi ile doldu kulaklarım. Bir tane daha ve bir tane daha.. Hızla yerimden kalkıp etrafa bakmaya başladım. Arkamda duyduğum ayak sesiyle hızla arkamı dönüp cebimden, Erhan abinin lazım olur diye verdiği çakıyı çıkardım.

Karşımda siyah giyimli kirli sakallı yaklaşık 1.90 boylarında bir adam duruyodu. "Sakin ol, zarar vermeyeceğim." Sesi ciddi çıkmıştı. Duygu barındırmayan sesimle "Kimsin?" diye sordum. Duruşunu bozmadan kafasını yukarı kaldırdı.

"Burda olmamalısın." deyip duruşunu bozmazken "Nerde olmayacağım beni ilgilendirir." diye karşılık verdim. Yüzüme sanki nefretle bakarken çakıyı kapatıp cebime geri koydum. Yanından geçip giderken etrafa da dikkatli bakışlar atım.  Normalde olsa durur tartışmaya girerdim, fakat uğraşmak istememiştim.

Ormanın çıkışına yaklaştığımda araba farı gibi bir ışık gözümü almıştı. Hızla kalın bir ağacın arkasına geçip ne olduğunu anlamaya çalıştım. Aynı anda bir bedene çarptığımda  cebime koyduğum çakıyı çıkardım.  Az önce karşılaştığım adam olduğunu fark ettiğimde az geriye çekildim. "Sana burda olmamalısın demiştim!" sinirli sesine aynı şekilde karşılık verip "Bende burda olmam seni ilgilendirmez demiştim!"dedim.

Kafasını çevirip bir şeyler mırıldandı, sonra bana bakıp "Eğil ve sesini çıkartma." dedi. Emir verilmesinden hoşlanmazdım. Ters ters bakıp ağacın arkasından yavaşça çıktım. Başka bir ağacın arkasına geçip yola çıkarken sanki o ağacın ordan çıkmışım gibi gözüküyordu.

Arabanın farı gözümü acıtırken ne olduğunu anlamaya çalıştım. "Burda bir kaç adam vardı, gördün mü?" adam bağırırken arabanın yanından geçip "Görmedim!" diye aynı şekilde bağırdım. Tabi inanmayıp adam takmıştı peşime.

LEYNEM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin