LEYNEM +18

Özel Bölüm

•Can Bonomo; Dem•

"Anne Ayla ne zaman gelir saat yediyi onaltı buçuk geçiyor!"

Kafamı Eymen'in göğsünden kaldırırken odaya pat diye dalan Ata'ya baktım.  "Odadan çıkıp kapıyı çal." Eymen ciddi ses tonu ve bakışlarıyla Ata'ya bakarken Ata az önceki halini bastırıp kediye dönüşmüştü. "Peki babacım." deyip ufak ufak kapıdan çıktı. Sonra kapıyı çalıp Eymen'den ses gelene kadar bekledi.

"Burası dingonun ahırı değil Ata, anne ve babanın odası. Böyle giremezsin."

Ata kafasını sallayıp bana baktı. "Ayla ne zaman gelecek." kaşlarımı kaldırıp "Bir-iki saate falan." dedim. Oflayıp "Tamam." dedi ve odadan çıktı. Koltuğa uzattığım bacaklarımı toplayıp esnedim. "Ata ve Ayla bir şey saklıyor gibi." Eymen'e bakıp "Ne gibi?" dedim.   Kafasını sağa eğip elini belime attı. "Bilmiyorum ama saklıyorlar. Hissediyorum." gülüp "Hissediyorsan  vardır bir şeyler." dedim. Hafif gülüp burnunu burnuma sürttü. Ayağa kalkıp üstümü düzelttim.

"Acıktım." deyip karnımı tuttuğumda Eymen'e baktım.  Gözlerini kısmış beni izliyordu. "Neden öyle bakıyorsun?" deyip elimi belime koydum. "Tekrar mı hamile olsan, hamilelik yakışıyordu." deyip güldü. Yüzümü buruşturup "Sence ben üç çocuktan sonra tekrar hamile olur muyum? Soruyorum sadece." deyip elinden tuttum ve çektim. "Bence olursun. Bir tane daha ateş olsa fena olmaz mı?" deyip ayağa kalktı. "Olmaz, üç tane var zaten. Neyine yetmiyor?" 

Cevap vermeyip belimden tuttu ve kapıya yöneldi. Alt kata indiğimizde önce Ata'nın odasının kapısını çaldım. Ses gelmeyince açtım, odasında değildi. Yanındaki oda Aylanındı, evde olmadığı için karşıdaki Arca'nın odasını çaldım. 'Gel' dediğinde kapıyı açıp kafamı uzattım. "Napıyorsun?" deyip içeri girdiğimizde sandalyesini bize döndürdü. "Karalıyorum öyle. Yemek vakti mi?" deyip kolundaki saate baktı.  "Evet." deyip yanına ilerledim.

Göz çalışıyordu kendi tarzında. "Bu çocuk aynı ben." deyip gülümsedim. Arca gülüp belime sarıldığında saçlarını karıştırdım. "Hadi." dediğimde çekildi. Eymen'e elini cebine koymuş bize bakıyordu. "Cidden acıktım ya hadi." deyip kolundan çekiştirdim.

Aşağı indiğimizde kapı da çalmıştı. Ata neden çıktığını bilmediğim bir şekilde koşarak "Ben bakıyorum!" diye bağırıp kapıyı açtı. Ayla yüzündeki ciddi ifadeyle içeri geçerken "Hoşgeldin." dedim. Bana bakıp "Hoşbuldum. Yemek yediniz mi?" diye sordu. Ata kolunu Ayla'nın omzuna atıp "Seni bekliyoduk. Hadi yiyelim." deyip masaya doğru ilerledi.

Yemeği her günkü gibi yerken salona geçmiştik. "Bugün ne izliyoruz?" deyip çocuklarıma baktım. Arca ve Ayla yan yana oturmuş, Ayla Arca'nın kucağına doğru uzanmıştı. Ata da tekli koltukta ters bir şekilde oturuyordu. 

"Elite."

Arca ve Ayla aynı anda Ata'ya bakarken  Ata sırtını oturacağı yere bırakıp kafasını aşağı sarkıttı. Kaşlarımı kaldırıp Ata'ya bakarken "Şaka." deyip geri kalkmaya çalıştı. "Deneme sınavı olmuşsunuz." Eymen elindeki telefonu bırakıp hepsine teker teker baktı. Ata  "Şey yaptık bir şeyler." deyip kafasını kaldırdı ve koltuğa sarıldı. "Bence pek bir şey yapamamış gibisin." dediğinde Eymen'e döndüm. "Napmış?" diye sorduğumda Arca cevapladı.

"Sınıfta sonuncu oldu. Uyumuş deneme sırasında." dediğinde kaşlarımı çatıp yok olmaya çalışan Ata'ya baktım. "Fazla mı boş bırakıyorum?" diye sordum. "Kendimce sebeplerim var." dediğinde Arca ve Ayla birbirlerine baktılar. Bir bacağımı Eymen'in bacağının üstüne atıp "Ne gibi sebepler?" dedim. 

Kafasını yine koltuktan aşağı sallandırıp beş dakika  kadar halıyı izledi. "Birinden hoşlanıyorum." dedi. Eymen'e baktım. Kaşlarını çatmış anlamaya çalışıyordu. "Sizin yaşınızdaki biri için normal değil mi bu?" dedim.  O sırada Arca aynı Eymen gibi tepkilerimi izliyordu.