"58

47.4K 1.9K 1.3K
                                    

Satır aralarına yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın!

•Kendimden Hallice; Hatamı Dansa Kaldırdım•

Bir süre sonra sertçe girip bedenini, ağırlığını vermeden üstüme bıraktı. Nefes nefese kalmıştık. Kafasını kaldırıp dudaklarımı öptü.

Hiç bir şey demeden yanıma uzandı ve bedenimi kendine çekti. Kolumu beline sarıp zaten yorgun olan gözlerimi kapattım.

~

Israrla çalan telefon sesiyle harika uykumdan uyandım. Göğsümde uyuyan Eymen'e bakıp yavaş hareketlerle komodinin üstündeki telefonu aldım. Telefon elime almam ile kapanmıştı. Geri yerine koyacakken gelen mesajla ekranı yukarı kaydırdım.

Begüm

"Açsana şu telefonu! Acilen buraya gelmen lazım."

Mesajı okuyunca istemsizce kaşlarım çatıldı. Kimdi bu Begüm? Telefonu geri yerine koyup Eymen'e baktım. Yine bana anlatmadığı bir şey...

Sabah nasılsa sorarım diye gözlerimi kapattım.

_

"Ben olmadan da yapabilirsin bunu." Eymen'in sesiyle gözlerimi açtım. Yatakta arkası dönük bir şekilde oturmuş, telefonla konuşuyordu. Doğrulup dinlemeye başladım. Karşı tarafın sesi duyulmuyordu. "Begüm sen çocuk değilsin, adamı yakalayıp buraya getireceksin. Senin için zor değil bu." dün gece arayan kişiydi.

"Düşünüp söylerim sana." dedi ve cevabı beklemden telefonu kulağından çekip komodine sert bir şekilde koydu. Arkasını döndüğünde göz göze geldik. "Günaydın, kiminle konuştun?" gülümseyip yanıma geldi ve yanağımdan öptü. "Günaydın yavrum, kuzenim aradı." yeni bir kuzen?

"Sadece Esma ve Asya'yı biliyordum." dedim meraklı gözlerle bakarken. "Dayımın kızı." diye kısa bir açıklama yaptığında "Bu kadar çabuk kurtulamazsın. Yemek yerken konuşacağız." dedim ve ayağa kalktım. Üstümde hiç bir şeyin olmamasını umursamdan dolaba gittim ve bir şeyler karıştırdım.

Giyeceğim şeyleri çıkarıp yatağın üstüne doğru attım. Eymen yatak başlığına yaslanmış bana bakıyordu. Kalktığında dışarı çıkmış olmalıydı ki altında eşofmanı vardı. Eymen'e bakarak giydim kıyafetleri. "Bilerek yapıyorsun değil mi?" tek kaşımı kaldırıp sinsice gülümsedim "Ne oldu bay Ateş?" dedim. Yaaa böyle olursun işte. Kapıya yönelip "Hadi aşağı." dedim.

Arkamdan ilerlerken bir şeyler homurdanıyordu. Gülümseyip oturdum. "Anlat bakalım, kim bu Begüm, dün gece aradı çok. Bir şey oldu sandım." sesli bir nefes verip "Kuzenim, mimar, ayırca benim işlerimle de ilgileniyor. Şu an da Mardin'de bir işi halletmesi gerekiyordu, lakin ben olmazsam yapamazmış." kaşlarımı kaldırıp anladım der gibi kafamı salladım.

"Bence gitmeliyiz, hem anneannenleri görmüş oluruz. Hem de bu işlerini halledersin." çenesini kaşıyıp "Bilmiyorum güzelim, kararsızım."  dediğinde elini tutup "Neden?" dedim ve biraz daha yanına yaklaştım. "Dayımlar sürekli darlayacaklar seni. Umursamıyorsun biliyorum ama ben rahatsız oluyorum." benim yüzümden gitmek istememesi moralimi bozmuştu. "Eymen, ben gelmesem de olur. Git işlerini hallet." kafasını eğip "Sen gelmezsen neden ben gidiyorum ki?" deyip derin bir nefes aldı.

"Akşama kadar düşünüp seni ararım. Hadi kahvaltı yapalım, geç kalma dersine." kafamı sallayıp önüme döndüm.

_

"Hadi iyi dersler." dediğinde ters ters baktım. "Beslenme de koydun mu?" dediğim şeye gülerken "Sus da yürü hadi. Geç kalacaksın." gülümseyip gidecekken bileğimden tutup çekti. Dudaklarımı öperken geri çekilip "Sen yoksun yanımda, bari dudaklarının tadı olsun." dedi ve tekrar öpüp çekildi. "Akşam görüşürüz." deyip ilerledim.

LEYNEM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin