Özel Bölüm

17.9K 772 283
                                    

Satır aralarına yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

İki yıl sonra...

"Anne beynim basmıyo bak harbiden. Bırakacağım ben okulu, babamın parası var."

Ata söylenerek önündeki kitabı önüme doğru itekledi. Mutfakta Eymen kahve yapıyordu, bende Ata'ya ders çalıştırmaya çalışıyordum. "Kendi ayaklarının üstünde duracaksın, babanın parası annen ve kendisi için." deyip kahveyi kupaya koydu. Gözümün içine baktığında demek istediği şeyi anlamıştım. Gözlerimi onaylarcasına açıp kapattığımda bir kupa daha çıkarıp onu da bana doldurdu.

"Anne ben zaten mezun oldum. Fizik öğrenip moda tasarımda ne yapacağım çok merak ediyorum?" kaşlarını kaldırmış merak ve sabırsızlıkla bana bakarken kaşlarımı çattım. "Daha fazla söylenmeye devam edersen camdan atarım seni. Çöz şimdi bunu. Fizik bilmeden hayat devam etmez." deyip kitabı önüne itekledim. Korkutucu olmuş olmalıyım ki dudaklarını birleştirip küçük bir çocuk gibi çalışmaya başladı.

Küçüklük hali gözümün önüne gelince gülümsedim. 19 yaşına gelmişlerdi. Zaman çok çabuk geçiyordu.

"Bahçeye çıkalım." Eymen kahvelerimizi eline alarak bahçe kapısına yönelince bende ayağa kalktım. "Bitirince bakacağım. Bu son testti. Sonra da git kendi dersine bak. Oğuz'da kalmak istiyorsan tabii." deyip gülümsedim. Gözleri kocaman açılmıştı. "Tamamdır gülüm! İstediğin fizik testi olsun." deyip kapattı ve koşarak çıktı. Arkasından gülüp bahçeye çıktım.

Eymen havuzun yanındaki koltuklara oturmuştu. Hızla yanına gidip kucağına oturdum. Gülümseyip kolunu belime sardı ve kendine çekti. "Oğuz olmasa ders çalışmayacak çocuk." dedim. "Öyle, Çınar'ın genleri nasıl geçti acaba?" diye sordu. Gülüp "Çınar okuyup üflemiştir. Yapmıştır bir şey. Ya da çok kınadığın için başına gelmiştir." dedim. Yanağımı öpüp dudaklarını çenemde gezdirdi. Alt dudağını ısırıp kalçama vurdu ve bir daha öptü.

Kahvemi alıp Eymen'in rahat kucağında içmeye başladım. Arka bahçe tarafından bir şey konuşarak gelen Arca ve Ayla'yı gördüğümde onlara baktım. Bizi gördüklerinde ikisi de gülümseyip buraya doğru yürüdüler. "Annem yine mekanında." Ayla gülüp Arca'ya baktığında Arca dudağını kaşırken çaktırmadan güldü. "Ayrı ev işini konuşuyorduk." Ayla'nın birden dediği şeyle kaşlarımı çattım.

"Size burda işkence mi ediyoruz? Ne alaka ayrı ev?" dedim ve Eymen'in yanına geçtim. "Ya anne öyle değil. Kendi evimiz olsun istiyoruz. Sizden bir şey istemiyoruz, sadece arkamızda olun yeter." kaşlarımı kaldırıp Eymen'e baktım. Kafasını omzuma koyup "Akşam yemekte konuşalım." deyip gözlerini kapattı. Kafasını göğsüme doğru getirdi.

"Tamam, ben dışarı çıkıyorum." Ayla gülümseyip yanağımı öptüğünde "Nereye?" diye sordum. "Kendim gezeceğim. Kitap almam gerek." deyip elini salladı ve ön bahçeye doğru yürüdü. Arca arkasından bakarken gittiğinden emin olunca yanıma oturdu. "Sizi yalnız mı bırakayım?" deyip bana döndüğünde Eymenle aynı anda konuştuk.

"Hayır."

"Evet."

Eymen'in kafasına vurup "Sus." dedim. Arca gülüp diğer tarafıma kafasını koyduğunda elini saçlarında gezdirdim. Gözlerimi kapatıp şu anı beynimin içine kazıdım.

"Anne bitti!"

Kaşlarımı çatıp omzumda yatanları rahatsız etmeden boynumu arkaya doğru çevirdim. Ata camından elinde test kitabıyla çıkmış bana bağırıyordu. "Gidebilir miyim Oğuz'a?!" diye bağırıp test kitabını arkaya fırlattı ve öne doğru eğildi. Eymen ve Arca aynı anda kafasını kaldırıp arkaya baktı.

LEYNEM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin