Jimin yüzmeyi bıraktı ve ona yaklaşan alfayı izledi. Gözlerinde olan yaramaz pırıltıları uzaktan dahi gözüküyordu. Onun da yüzünde yaramaz bir gülümseme oluştu.

Jungkook daha çok yaklaştı ve kollarını karşısında ki bedenin beline sardı. Ellerini arkadan birleştirdi ve jimin ile arasında ki mesafeyi kapattı.
Jimin de anın  etkisiyle kollarını boynunda birleştirdi. Vücutları birbirine değiyordu. Jimin, jungkook 'un uvuzlarını tamamıyla hissediyordu. Kaslı olan üst ve alt vücudunu,  kendi vücudunda hissedebiliyordu.

Parmak uçlarında yükseldi jimin. Dolgun dudaklarını ince dudaklara deydirdi. Omegası alfasını istiyordu. Ona bu kadar yakınken uzak duramıyordu.

Jungkook alt dolgun dudakları, dudakları arasına aldı. Yavaş olmak istemiyordu. Ikiside yavaşça ilerlemek istemiyordu.

Dudakları kendini kaybetmişçesine hareket ettirmeye başlarken omeganın inlemeleri bir an olsun durmuyor, aynı hevesle dudaklarını hareket ettirmek için uğraşıyordu. Beceriksizce hareket ettirdiği dudaklarını o kontrol altına alıp elleriyle belini daha sıkı kavradı.

Alfanın dudakları üst dudağını emerken inlemeye devam ediyordu omegası.

Üst dudağı emmeyi bırakıp diliyle üstünden geçip dişleriyle ısırdığında acı ve zevk dolu inlemesini bıraktı omegası.

O sırada sınırlarda genç bir alfa vardı. Bağımsız alanı geçti ve jeon sürüsünün bölgesine ilerledi.

Nöbet tutan jeon alfaları genç alfayı durdurdu. "Burda ne yapıyorsun. Buralar bizim sınırlarımız ve yabancılar giremez. "Dedi içlerinde kıdemli alfa.

"Jeon sürüsünün alfası ile konuşmak için geldim. Kötü bir amaç için gelmedim. "Dedi alfa kendinden emin bir şekilde.

"Hangi nedenle onunla konuşmak istiyorsun. "Alfaların yüzünde alaycı bir sırıtış oluşmuştu. Karşılarında ki bedeni umursamadıkları belliydi.

Genç alfa sinirlenmemek için derin bir nefes aldı. "Düşmanımın düşmanı dostumdur" bunu ona söyleyin. Beni anlayacağından eminim. "Bu sözler alfaların ilgisini çekmiş olacak ki genç alfaya yaklaştılar.

"Umarım söylediklerin de ciddisindir. Yoksa seni öldürmek benim için bir onur olacaktır. "Konuşan alfa bizzat Jungkook 'u çağırmaya gitti.

Nerde olduğunu bilmediği için alfa içgüdülerine uydu. Jungkook 'un keskin kokusuyla birlikte  tatlı omega kokusu gölün yakınlarından geliyordu.

Tatlı omega kokusu gözlerinin kırmızıya dönmesine ve derince hırlamasına sebep oluyordu. Kendini sakin tutmaya çalıştı ve göle yaklaştı.

Gölün içinde çıplak olan Jungkook ve onunla öpüşen omega bakış açısına girmişti. Gözleri şaşkınlıkla açılırken arkasına döndü.

Birkaç kez sesli öksürdü ve konuşmaya başladı. "Hyung! Birisi seninle konuşmak istiyor. "

Jungkook duyduğu ses ile dolgun dudaklardan ayrılmış ve jimin'in bedenini arkasına almıştı.

"Tanıyor muyuz? Neden konuşmak istiyor. "

"Tanımıyoruz. Bizimle iş birliği yapmak istiyor. "

"Tamam. Meydana kadar eşlik et. Birazdan gelirim ben. "Alfa aldığı emir ile arkasına bakmadan koştu.

Jungkook arkasında ki bedene döndü. Jimin 'i kucağına aldı ve gölden çıkmalarını sağladı.

Jimin bu anı bozan alfaya lanetlerini sıralarken hızlıca ona verilen kıyafetleri giyindi.

Jungkook, jimin'in sinirli bir halde kıyafetlerini giyinirken gördüğünde yüzünde kocaman gülümseme oluştu. Küçük omegası her haliyle seksi olmayı başarabiliyordu.

Jungkook da hızlıca kıyafetlerini giyindi ve yerde olan kirli kıyafetlerini topladı. Jimin hala ona bakmamaya devam ediyordu. Ciddiyetle kirli kıyafetleri yıkıyordu. Elinde ki ıslak kıyafetleri sıktı ve ayağa kalktı.

Sinirli gözleri ona bakan gözlerle buluştuğunda tüm sinirinin tamamıyla gittiğini hissetti. Yüzünde aptalca bir gülümseme oluşurken gözlerini başka tarafa kaydırdı.

Jungkook jimin'e yaklaştı ve kolunu beline sarıp birlikte yürümelerini sağladı.

Jimin sakin olmaya çalışırken bir taraftan da kokusunu yaymamaya çalışıyordu. Saçma bir şekilde kalbi çok fazla atıyor nefes almasını zorlaştırıyordu.

Yolunda gitmeyen bazı şeyler vardı ve kurdu bundan çok rahatsızdı.

"Bir sorun mu var? Istersen çadıra gidebilirsin. En kısa zaman da yanına gelirim. "

Jimin olumsuzca kafasını salladı ve kafasını Jungkook 'un omzuna yasladı.

Meydana yaklaştıkça aldığı tanıdık kokuya inanamadı jimin.

Burada olamazdı değil mi?

Karşısında arkasını gördüğü tanıdık beden ile nefesi tutuldu.

"Yeonmin? "Jimin düzensiz nefesleri arasından fısıldadı.

Adını tanıdık bir sesten duyan alfa hızlıca arkasını döndü.

Haftalardır aradığı abisi tam karşısında ve ona sesleniyordu. Jimin'in varlığınına inanamadı.

Onu esir alan öfke ve sinirini bir kenara attı ve ona yaklaşan abisine özlem ile karşılık verdi.

Jimin sıkıca kardeşine sarıldı sanki hiç bırakmayacak gibi. Fazlasıyla özlemişti onu. Ilk defa bu kadar ayrı kaldılar. Kardeşini bu kadar süre yanlız bırakmamalıydı.

Gözlerinden bir kaç yaş düşerken özür diledi kardeşinden. Onu bu kadar süre yanlız bıraktığı için.
.
.
.
Devam edecek.

Bölüm sonu.

1072 kelime

Daha fazla yazacaktım ama çok uzun olur diye ikiye böldüm.

Diğer bölümde gerçekler ortaya tekrar çıkacak :)

BELONG TO HIM | JIKOOK |Where stories live. Discover now