‘’Nereye gidiyoruz?’’

Saerom elindeki belgeleri okumaya çabalarken neredeyse önündeki taşa takılıp düşecekti, kolunu genç kızın koluna dolayarak onu düşmekten kurtardı, ona daha dikkatli olmasına dair söylenirken ‘’Gang Reklam Şirketi, oraya gidiyoruz.’’ Dedi Saerom. Duyduğu isimle olduğu yerde kaldı Taehyung, bu Jungkook denen çocuğun çalıştığı reklam şirketi olabilir miydi? ‘’Biz tek bir reklam şirketi ile mi çalışıyoruz?’’ diye sordu Saerom’a, kendini toparlayıp yeniden yürüyordu kızın yanında. ‘’Evet, sanırım yeni bir içecek firması ile anlaşmışlar, yayın sırasında reklamın yapılması konusunda bir anlaşma dönüyor.’’ İç çekti ve genç kızın adımlarına uyarak ilerlerken onunla ilk karşılaştığı kahve dükkânına çok da uzak olmayan bir plazaya girdiler, ajansın binasının yarısı kadardı ve girişte güvenliğe benzer bir şey görünmüyordu. Asansörde numaraların yanında binada bulunan şirketlerin adı yazıyordu, sekizinci kat olan Gang Reklam Şirketi’nin numarasına bastı ve Saerom’un omzunun üzerinden elindeki belgeleri okumaya başladı.

Karşılıklı masaların kurulduğu, kalabalık ve karışık bir kattı, insanlar onu gördüğünde şaşkınlıkla bakıyor, birbirlerine onu işaret ediyordu. Gözleri etrafta dolanırken tanıdık bir yüz arıyordu ama bu kargaşa içinde onu bulmak imkânsız gibiydi. Saerom bir odaya girmek için ilerlediğinde ‘’Seni burada bekleyeceğim.’’ Dedi, gezinmeye başladı. Okuduğu bölüm ile ilgili işini yapıyor olsaydı takım elbise giymiş bu insanların arasında olacak, dosyalarla boğuşacak ve kendini kesinlikle mutsuz hissedecekti. Jungkook gibi birinin burada mutlu olmadığına emindi, o çocuğun gözlerindeki parıltılar kesinlikle kendini belli ediyordu.

Bakışları dosyalarla dolu bir masanın ardına takıldığında gördü onu, kenardaydı ve önündeki doya yığınlarına tamamen gömülmüş olduğu için saçları önüne doğru düşmüştü. Elinde tuttuğu kalem, bazen çeviriyor, bazen bir şey yazmak için indiriyordu. Elleri kabanının cebinde ona doğru ilerlerken sanki birinin ona baktığını fark etmiş gibi başı yukarı kalkmış, gözleri ona bakan gözlere takıldığında dudakları şaşkınlıkla aralanmıştı. Büyüyen gözleri ile sevimli bir çocuğu andırıyordu, yüzüne gelen saçlarını kenara çekti, bir tutamını kulağının arkasına atarken ayaklandı. ‘’Merhaba, Bay Jeon.’’ Dedi resmi bir tonda fakat gülmemek için kendini zor tutuyordu, ‘’Merhaba Bay Kim.’’ Dedi Jungkook. Taehyung karşısındaki çocuğun gerginliğini hissetmişti, birkaç gözün üzerinde olduğunun farkındaydı ve Jungkook, bu durumdan kesinlikle rahatsız olmuş gibi duruyordu. Yine de gözlerini parlak gözlerden alamıyordu çünkü biraz önce sıkıntıdan yanaklarını şişirmiş olan çocuk onu gördüğü anda parıldamaya başlamıştı adeta. ‘’Geçen günkü sıcak çikolata ısmarlamanıza karşılık vermek isterim.’’ Dedi, başını hafif yana eğdi ve Jungkook’un dudaklarının kıvrılmasını izledi. ‘’O sizin kahvenizi döktüğüm içindi, karşılık beklemiyorum.’’ Jungkook’un hızlıca kurduğu cümle ile gülümsedi, ‘’Belki de size kahve ısmarlamak için bahane arıyorumdur?’’ Jungkook’un dili dudaklarının arasında gezinirken bu görüntüyü sevdiğini fark etti.

‘’On dakika sonra yemek molam var, bekleyebilir misiniz?’’

Taehyung’un kabul etmesi gereken bir gerçek vardı ki, Jungkook takım elbise içinde ve işine odaklanmış haldeyken oldukça seksi görünüyordu. Onunla çıkacak olmasından dolayı olabilirdi, şu an oldukça ciddiye alıyordu işini ve bakışlarını bir kez bile kaldırıp Taehyung’a bakmamış olması onu delirtiyordu. Bacağını diğerinin üzerine atmış şekilde sallıyorken parmakları dudaklarında geziniyor ve şu an gidip dikkatini çekecek her şeyi yapmak istiyordu. Jungkook kesinlikle yakışıklıydı, yapılı bir vücudu vardı ve üzerine giydikleri onda mükemmel duruyordu. Onun rahat kıyafetler içinde nasıl görüneceğini gerçekten merak etmişti. İş dışında beraber takılmayı davet etse yine takım elbisesi içinde mi gelirdi acaba? Saerom’a giderken onu beklememesini söylediği bir mesaj attı, Jungkook bir dosyayı kapattıktan sonra ayaklandı, o an birçok kişinin daha ayaklandığını gördü. Mola zamanı gelmiş olmalıydı. Beraber asansöre bindiklerinde onlarla birlikte beş kişi daha binmişti ve ikisi arkaya giderek sırtlarını cama vermişlerdi. Sessizlik içinde katları inerken Jungkook dirseği ile Taehyung’un kolunu dürttüğünde, Taehyung da kendi dirseği ile onu dürtmüştü ve ikisi kısık kıkırtılar bıraktılar.

nighttime walk | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin