4."plan"

1.2K 133 131
                                    

"Barıştığınızı sanıyordum." dedi Jaehyun peşimden sınıfa girdikten sonra. Bahçede onlara bir anda bırakıp gittiğim için peşimden gelmişti. 

"Barıştık zaten." dedim konuyu kısa kesmesini umarak. Öğle arasına yeni girmiştik ama bundan sonraki iki dersim beden eğitimi olduğu için üstümü değiştirmek istedim. Bahanem buydu en azından.

"O zaman neden Mark gelir gelmez yanımızdan gidiyorsun?" dediğinde yanaklarımın ısındığını hissettim. 

"Alakası yok, işim çıkıyor sadece." dedim kıyafetlerimi alıp peşimde Jaehyun'la beraber sınıftan çıkarken. 

"Öğle arası bir saat, şimdi mi giyinesin tuttu? Hem de tam Mark yanımıza gelmişken?" dedi ısrarla. Adımlarımı hızlandırırken reddetmeye devam ettim. Merdivenleri de aynı hızla inip Jaehyun'la göz teması kurmamaya çalışıyordum.

"Sadece terledim, bunun Mark'la ne alakası olabilir?" deyip gergince güldüm. Okul binasından çıktığımızda Jaehyun kolumdan tutup durdurdu. 

"İki dakika dur, yoruldum." deyip soluklandı ve tekrardan beni sıkıştırmaya devam etti. "Dün gece ne yaptınız?" 

Gözlerimi devirip arkamı döndüm ve spor salonuna doğru yürümeye başladım.

"Daha kaç kere soracaksın? Beni evime bıraktı o kadar, sarhoş olduğum için." dedim sonuna doğru kısılan sesimle. Aradaki bir iki detayı atlayarak anlatmam akıl ve ruh sağlığım için önemliydi. 

"Bir anda kalkıp gittiniz, Johnny hyung sarhoştu ama ben değildim." dedi Jaehyun da benimle beraber spor salonuna girmişti.

Koridordan geçip soyunma odasına geldiğimizde etrafta kimse yoktu.

Kapıyı açıp Mark'ın dolabının önüne geldiğim, hızla kilidi açtım ve gömleğimi çıkardım. Jaehyun'u görmezden gelmeye çalışıyordum ama hiç susmadığı için bu imkansızdı. 

Onlara Mark'la öpüştüğümüzü söyleyemezdim. 

Bu yüzden konudan kaçabildiğim kadar kaçmaya çalıştım. 

"Öpüştünüz mü?" dedi bir anda giymek üzere olduğum tişörtümü elimden alırken. 

"Yok öyle bir şey ya, verir misin?" deyip havada tuttuğu tişörtüme uzandım. Odada bizden başka kimse olmadığı için rahatça konuşuyorduk.

"Yalan söyleme, yüzün kıpkırmızı olmuştu sana soruyu sorduğunda." dedi ve tişörtü benden kaçırmaya devam etti. 

"Sarhoş olduğum içindir o, dün hava çok sıcaktı. Bak üşüyorum, verir misin artık?" dedim kollarımı omuzlarıma sürtüp üşüyormuş taklidi yaptıktan sonra.

"Yalanlar da diz boyu." deyip tişörtü vermiş ve burnunu kıvırıp dolaplara yaslanmıştı. "Bil diye söylüyorum, inanmadım hiçbirine."

"İnan ya da inanma hyung, olanlar bunlar. Hayallerini yıktığımız için özür dilerim." dedim gülerek. O sırada pantolonumu çıkartıp siyah şortu bacaklarımdan geçirmiştim. 

Çıkarttığım formaları Mark'ın dolabına koyduğumda onun formalarının da burada olduğunu fark etmiştim. Benden önce üzerini değiştirmiş olmalıydı. 

Soyunma odasında sadece okul takımındakilerin kendine ait dolapları vardı, Mark da onunkini kullanmama izin vermişti. Beraber kullanıyorduk.

Beden eğitimi derslerimiz ortaktı onların sınıfıyla. 

"İçinde iki domuzun olduğu hayali ne yapayım ben, Johnny hyungla kurduğum hayaller bana yeter." deyip kendi kendine gülmeye başladı. 

Jaehyun'un dediğine gülerken ayakkabılarımı da değiştirip dolaba koyduktan sonra dolabı kilitledim ve Jaehyun'la beraber soyunma odasından çıktık. 

friendzone/markhyuck ♡Where stories live. Discover now