12

195 12 2
                                    

Sevgili Taehyung,

Bu yazdığımı hatırlayacağım ilk mektup.

Açıkçası kaç tane yazdığımı bilmiyorum.

Ama ilk mektubum olmasa da muhtemelen sonuncu olacak.

Korkmadığımı bilmeni istiyorum.

Ölmekten veya kendimle yüzleşmekten korkmuyorum.

Senin de korkmayacağından eminim.

Seni suçlamadığımı bilmeni istiyorum.

Neler yaşadığını en iyi ben biliyor ve seni en iyi ben tanıyorum.

Belki de en acı verici olanı bu.

Sen beni gördüğün ilk anda benden nefret etmiştin ve yerini dolduracağımdan korkmuştun.

Ama ben seni hep sevmiştim. Ve sonuna kadar da sevdim.

Bana yaptığın her şeyi hakettiğimi düşünüyorum. Benim kendime ceza vermemdense senin bana ceza vermen daha iyiydi.

O gün bana yaptığın onca şeyden sonra köşede ağlamaya başladığında fark etmiştim. Senin ruhun çoktan pes etmişti.

Nasıl hissettiğini anlıyordum Taehyung.
Aynı şeyleri ben de yaşamıştım. Biliyorum yaşadığın her saniye boğuluyormuş gibi hissediyordun.

Ve biliyorum benden nefret ediyordun. Sana sarf ettiğim tüm sözlerin boşa olacağını da biliyordum. Çünkü bir kez ölmüş birini geri diriltemezdim.

Ben de aynı şeyleri yaşamıştım ve hala da ölüydüm. Her gün vazgeçmek istiyordum. Savaşmaktan yorulmuştum ve hiçkimseyi düşünmeyip sadece kendimden vazgeçmek istiyordum. Katlanmak zor geliyordu. Dayanamıyordum.

Ama ben vazgeçmedim.

Senin için yaşamaya karar verdim.
Benden intikamını almalıydın. Ve ben senin için sırtımdaki yükleri kaldırmaya devam ettim.

Senin için yaşadım.

Sen de benim için yaşamalıydın Taehyung.
Mutlu olduğunu görmek istiyordum. Hakettiğin gibi bir hayatın olmasını istiyordum.

Ama bunu yapmadın.

Benden intikamını öldürerek alacağını düşünmüştüm. Böylece hayatına devam edip mutlu olacaktın. Ben artık yanında olmasam bile gittiğim yerde mutlu olduğunu bilerek huzurlu bir şekilde uyuyacaktım.

Ama beni sevdiğini anlamam uzun sürmüştü. İnsan sevdiğine zarar vermez derler. Ama bize göre bu tam tersiydi.

Sen beni sevdiğin için bana zarar verdiğinin farkında değildin.

Tamam benden nefret ediyordun ve suçluyordun ama aynı zamanda da beni çok seviyordun.

Ve bu sevgi seni korkutuyordu. Çünkü sevilmeyi haketmiyordum.

Abinin katili olarak düşündüğün birini sevmek ona ihanet etmekle aynı şeydi.

Bu yüzden her geçen gün bana daha fazla zarar verdin. Zarar verdikçe kendini de yavaş yavaş yok ettin.

Beni boşvermeyi değil benimle olmayı seçtin.

Oysa ki beni ilk gördüğün yerde işimi bitirseydin mutlu olacaktın.

Ama yapmadın.

Canın acıdıkça öldüğümü hissediyordum. Bu zamana kadar ölümün hep acı verdiğinden emindim.

Sonuçta elimden çok fazla şeyi almıştı ölüm.

Ama belki de ölüm acı değildi. Tam tersine yaşamak daha çok acıtıyordu.

Hoseok'a kollarımda veda ettiğimde benim için geleceğini biliyordum. Yine de kaçmadım. Daha fazla kaçamazdım.

Yaptığım her şeyi mutlu olman için yaptım.

Eğer bunların hepsini bir daha yapmam gerekse yapar, ve tek bir şey bile değiştirmezdim.

Ve umuyorum ki yıllar sonra geriye dönüp baktığında sen de aynı şeyi söyleyebilesin.
Gelecek artık senin ellerinde Tae.

Ve doğru olanı yapacağını biliyorum.

Beni, sana acı çektirmeyen bir şekilde hatırla. Hatta mümkünse unut.

Mutlu olmanı istiyorum Taehyung.

Belki bu Dünya'da veya bu evrende değil. Ama bir gün çok mutlu olmanı istiyorum.

Her şeyinle mutlu ol Taehyung.

Benim için sevdiğin herkese iyi bak.
Tabii kendine de.

Mutlu olmayı hak ediyorsun.

Hayatımın bir parçası olduğun için teşekkür ederim.

Hayatın çok güzel olsun.

Yüreğini tamir edecek birini bulman dileğiyle.

Hoşçakal sevgilim.

-Rachel

Dear Taehyung,Where stories live. Discover now