|22| Karar

3.5K 239 321
                                    

Draco, kızın uyarısıyla arkasını döndüğünde babasının mavi gözleriyle karşılaştı. Diğer Malfoy'un da onu fark etmesi uzun sürmedi. Sarışın çocuk üstündeki yeşilli cübbeyi düzeltirken onlara doğru birkaç adım attı.

''Baba? Burada ne yapıyorsunuz?'' dedi çatılan kaşları eşliğinde.

Lucius durup elini Draco'nun omzuna koyduğunda, yanında yürüyen Prens Henry de yürümeyi bıraktı. ''Dumbledore ile konuşmamız gerek. Neden derste değilsiniz?'' dedi bir oğluna bir de yanındaki Gryffindor kızına bakarak.

''Bu saatte dersimiz yok baba. Önemli bir ş-

''Merhaba Hermione.'' Lucius hafifçe gülümseyerek kıza baktığında Draco'nun şaşkınlıktan dili tutulmuştu.

''Merhaba Mr.Malfoy.'' aynı gülümsemeyle karşılık verdi genç kız.

Sarışın adam Prens Henry'e dönüp ''Draco'yu zaten tanıyorsun ve Hermione Granger...'' diye takdim etti kızı derin bir nefes aldıktan sonra devam etti. ''Oğlumun kız arkadaşı.''

Draco'nun yüzünde oluşan o birkaç saniyelik gülüşün her şeye değer olduğunu düşündü Lucius. Oğlunun bunca yıldan sonra gerçekten mutlu olduğunu görmek paha biçilemezdi.

''Memnun oldum Ms.Granger.'' Prens asilce selam verdiğinde kız gülümsemekle yetindi.

''Draco.'' Lucius öksürerek çatallaşan sesini düzeltmeye çalıştı. ''Biraz bizimle gelir misin?''

Sarışın genç başını eğerek onayladığında, adamlar çoktan yürümeye başlamıştı. Draco sevgilisinin ellerini tutup dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu.

''Akşam yemeğinde konuşuruz.'' diye fısıldadıktan sonra babasının peşine takılıp Dumbledore'un odasına doğru ilerlemeye başladı.

Genç kız Draco'nun arkasından yüzünde tebessümle bakarken eli cübbesinin cebinde duran mektuba değdi. Zarfı çıkardığında 'Narcissa Malfoy' imzasının üzerinden geçti ince parmaklarıyla.

Mektubu açmaktan çok korkuyordu. Bir anlık cesaretle her şeyi göze alıp tüm o satırları yazmıştı ama şimdi kadının vereceği tepkiden emin değildi. Yanından geçip giden öğrencileri gördüğünde, kağıdı okumak için kendine güvenli bir yer bulmak zorunda olduğunu anladı.

Taş duvarları geçip, yüksek merdivenlerden indikten sonra bahçeye indi. Bir ağacın gölgesine doğru ilerlerken gülümsedi. Draco'yla ilk kez öpüştükleri ağacın altına oturduktan sonra derin bir nefes alıp mührü kopardı ve kağıdı zarfın içinden çıkardı.

Sevgili Hermione,

Genç kız kuruyan dudaklarını diliyle ıslattıktan sonra gözlerini kapattı. Kalp atışları düzene girene kadar bekledi ve satırlara geri döndü.

Cesaretine, gözü kara oluşuna ve karakterine gerçekten hayran olduğumu bilmeni isterim. Hermione... Seninle yalnızca bir kez doğru dürüst görüşmemize rağmen sanki yıllardır tanıyormuş gibi hissediyorum. Çünkü yıllardır evimizde adının geçmediği bir gün bile olmadı.

Birinci sınıfın ilk tatilinde Draco eve geldiğinde bir gecede ; saç renginden en sevdiğin derse, yaşadığın şehirden yapabildiğin farklı büyülere kadar her şeyini anlatmıştı. Tatil bitip okula dönene kadar her gece seninle ilgili konuşmuştuk. Ve bir sonraki tatil, ve bir sonraki...

On bir yaşında bir çocuk, gelip geçicidir diye düşündüm ama değildi. Gerçekti. Yıllar sonra masallarını dinlediğim o kızdan bir mektup alıyorum bugün. Oğlumun geleceğini ve mutluluğunu bizden daha fazla düşündüğünü gördükçe kendime olan utancım artarken, sana olan hayranlığım da artıyor.

Storm In Hogwarts // DramioneWhere stories live. Discover now