Storm In Hogwarts // Dramione

|17| Hogwarts

Draco asasını kaptı ve ayağa kalkıp kızın önüne geçti hızla, bir kalkan gibi.

''Mr.Malfoy? Efendi evde olup olmadığınıza bakmamı emretti. İçeri giriyorum..''

***

Bu evde çalışan hiçbir ev cini Lord'un emri olsa dahi Draco'nun odasına öylece giremezdi. Bir metrelik boyuyla kapı koluna yavaşça uzandı küçük yaratık. İlk önce hafif aralık kapıdan içeri baktı, yatak boş gözüküyordu. Biraz daha ittirdiğinde siyah kapı sessiz odada büyük bir yankıyla gıcırdadı. Çalışma masası, dolaplar ve büyü malzemelerini barındıran geniş raflarda gezindi gözleri. Odanın içine doğru bir adım attı emin olmak için.

Draco balkona açılan kapının hemen dışında sağ elinde asasını tutuyordu sıkıca, sol eliyse ağlayan kızın ses yapmaması için ağzına kapanmıştı. Hermione sırtı Draco'nun göğsüne yaslıyken güvende hissetse de vücuduna yayılan titremesine engel olamıyordu. Ağlamayla karışık küçük inlemeler dudaklarından döküldükçe Draco sol elini daha çok bastırıyordu ağzına, bir yandan da özür diler gibi saçlarına öpücükler kondururken.

Ev cini odanın ortasına gelip etrafa son kez göz gezdirdiğinde bakışları balkon kapısını buldu. Küçük vücuduna oranla büyük ayakları balkon çıkışına doğru yönelirken raftan düşen kristal kürenin sesiyle korkudan çığlık atarak odadan hızla kaçıp gitti.

Camdan olanları izleyen Draco kızı kendine doğru çevirdi. Göz göze geldiklerinde ''İkinci kattayız.'' dedi fısıltıyla. ''Balkon korkuluklarına tutunarak alt kattaki pencerenin önündeki demirlere-

''Cisimlenelim Draco.'' dedi kız sabırsızca .

''Olmaz. Burda olmadığımı sanıyorlar. Büyü yapamayız, cisimlenemeyiz. Voldemort büyünün enerjisini hissedebilir.''

Genç kız Voldemort'un adını duyduğu anda tiksinmeyle gözleri kapandı. ''Tamam. Normal yoldan geçeceğiz yani..'' sıkıntıyla nefes verdi. ''Peki orman?''

Mavi gözler ay ışığında parlarken evin dışına uzanan tahta köprü ve geniş ormanda gezindi. ''Ormanda beyaz boyayla çarpı atılmış ağaçlar var. Kuzeydoğu yönüne dikilmiş olanları takip edebilirsek, Testrallerin çektiği arabalara ulaşabiliriz.''

''Testraller'in burada ne işi var?''

''Babam...'' diye göz devirdi sarışın. ''Neyse ses çıkarmamalıyız olabildiğince sessiz ol.'' dedi kızın elinden tutup balkonun en köşesine çekiştirirken.

İkili aşağı doğru baktığında bunun konuşulandan daha zor olacağını anladı. Draco ''Ben bir adım önde olayım, dengesiz olduğundan düşersen seni tutabilmek içi-

Genç kız''Çok komik!'' diye tısladığında Malfoy kıkırdamasına engel olamadı. Uzun bacaklarından biri korkuluğun diğer tarafına atıp asasını cebine sokuşturdu ve diğer bacağını da zorlukla öteki tarafa attı.

Derin bir nefes alıp aşağıya baktı. Bir ayağını kaldırıp alt pencerenin demirlerine uzanmaya çalıştı ama çok uzak kalıyordu. Korkulukları tutan ellerini iyice aşağıya doğru indirdi ve güçlükle sol ayağını alt demire koyabildi. Derin derin nefesler alarak dengesini korumaya çalışırken diğer ayağını da indirdiğinde ,Hermione artık sadece parlak saçlarını görebiliyordu genç adamın.

Draco dengesini sağladığında kafasını kaldırıp kıza baktı. ''Hadi!'' dedi nefes nefese.

Hermione o an kısa elbisesiyle , aşağıda Draco beklerken bunu nasıl yapacağını düşündü. Dudaklarını kemirerek çocuğa bakarken sarışın terleyen elleri yüzünden asılı kaldığı yerde düşmek üzereydi. ''Hadi,Hermione!''