XXIII

8.3K 439 58
                                    


Acı. Herkes acı çeker. Hayatının bir bölümünde,beşinde,on yedisinde,yirmi altısında,kırk beşinde,yetmişinde..Herkes acı çeker,herkesin canının yandığı konu farklıdır. İnsanlar acı çekerek yaşamayı,güçlenmeyi öğrenirler. Ben acı çekmeye alışkın değildim. Ben güçlü olmaya alışkın değildim. Ben hiç sevdiğim bir insanı kaybetmeye alışkın değildim. Ben sevdiğim insanların gitmesine dayanamazdım. Her şeye dayanabilirdim,ama buna dayanabilir miydim bilmiyorum.

Gözlerimi açtığımda havanın karardığını gördüm. Başımda Gül Teyze ve Batın merakla bekliyordu. Gözlerim ağrıyordu,başım ağrıyordu. Onlara hiçbir şey demeden hızla ayağa kalktım. Koşa koşa kapıdan dışarı çıktım. Babamın yanına gitmek istiyordum. Koşa koşa babamın yanına gitmek ve onu uyandırmak istiyordum. Onun kalbine sarılmak,ona sarılıp "bak miniğin burda,geldim baba." demek istiyordum. Koşuyordum,hiçbir şey demeden koşuyordum. Ayaklarım çıplaktı. Yerler yağmurdan dolayı ıslaktı. Üşüyordum,umrumda değildi. Ayağıma bir şeyler batıyordu,canım yanıyordu,umrumda değildi. Ben,ben babamı istiyordum.

Batın arkamdan bağırıyordu. Sokağın başına geldiğimde kollarımdan tuttu ve beni kendine çekti. Ağladım. Ağladım. Hıçkırarak ağladım karşısında. Yanaklarıma dokundu.

"B-batın. Batın lütfen! B-beni...Babama götür beni." Hıçkırarak söylediğim sözcükler kesik kesik çıkarken Batın'a baktım.

"Nehir,yapma. Ağlama. Lütfen. Lütfen bana bunu yapma."

Başımı iki yana salladım. Ağlamaya devam ettim. Batın'ı hızla omzundan ittim.

"Batın! Babama gitmek istiyorum!" Hem ağlıyordum hem esip gürlüyordum. Bunu yapmak isteyeceğim en son kişi Batın'dı ama başka bir çarem kalmamıştı. Batın beni kendine çekti. Sımsıkı sarıldı. Gözlerimi kapadım. Ağlamaya devam ettim. Saçlarımı okşadı,saçlarımı öptü,kokladı. Kaldırımın bir köşesinde oturmuştuk. Ona sarılıp ağlıyordum,o da benimle birlikte ağlıyordu.

"Batın,sana yalvarırım. Yemin ederim senden asla başka bir şey istemem. Batın, babama gitmek istiyorum. Ya bırak kendim gideyim,ya da beni babama götür. Batın,lütfen."

Batın bana baktı. Gözlerinden akan yaşları sildi.

"T-tamam. İzmir'e götüreceğim seni. Ama kalın giyeceksin."dedi ayaklarıma bakarken. Ayağa kalktı. Ayağa kalktım. Önden yürümeye çalıştım ama yürüyemedim. Ayaklarım yara olmuştu. Acıyordu. Yeniden ağlamaya başladım. Hani çok acı çekersiniz ya,gün sonunda küçücük bir şey olur,ona ağlarsınız,işte ben o durumdaydım. Batın yanıma geldi. Beni kucağına aldığında itiraz etmedim. Başımı boynuna gömdüm,ve ona sarıldım. Orada uyumak istiyordum. Zamanın geriye akıp her şeyin düzelmesini,her şeyin değişmesini istiyordum.

***

"Baba,ben geldim." Sedyenin kenarındaki sandalyeye oturdum. Babamın ellerini tuttum sımsıkı. Kablolara bağlanmış,yoğun bakımda öylesine uyuyordu. Deliksiz.

"Baba,ben çok korkuyorum. L-lütfen."

Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim.

"Baba,ben karanlıktan korkuyorum,lütfen gidip beni karanlığa boğma. Lütfen."

Hıçkırarak ağlamaya başladım. Beni böyle görseydi bana çok kızardı.

"Özür dilerim babacığım,ağladığım için çok özür dilerim. Ağlamamı istemezdin,beni böyle görsen çok üzülürdün,biliyorum. Beni duyuyorsun değil mi baba? Uyan,aç o güzel gözlerini. Lütfen. Hayatımda gördüğüm en güzel gözleri kapatma baba. Annem de ben de seni çok seviyoruz. Birlikte hayatımızın sonuna kadar yaşayacağımız çok güzel şey var,bizi böyle bırakıp gitme. Lütfen baba. Lütfen." Babamın elini tuttum. Öptüm,kokladım. Hemşirenin içeri girmesiyle ona yalvaran gözlerle baktım ama içeriden çıkmak zorunda kaldım. Üzerimdeki şeyleri çıkardım ve kapının kenarındaki koltuğa çöktüm. Ellerimle yüzümü kapatıp ağlamaya başladım. Nasıl aşacaktım ben bunu? Nasıl? Batın elindeki ayran ve tostu bir kenara koydu. Yanıma oturdu. Ona döndüm.

"Batın. Sen nasıl dayandın?"

Batın gözleri dolu bir şekilde bana döndü.

"N-neye?"

Buruk bir şekilde ona baktım.

"Babanı kaybetmeye."

Batın aklına bir gerçek gelirmişçesine baktı. Gözlerinden birkaç damla yaş düştü. Gözleri parlamıştı. Acılarımızın ortaklığı karşısında ona sımsıkı sarılıp ağlamak istedim. Bir nevi beni en iyi anlayan oydu. Tek sorun o çok küçüklükten beri aşmıştı,bense şimdi...Batın benden kat ve kat daha güçlüydü.

"Ben..Babamın yüzünü bile tanımıyordum Nehir. Şanslısın. Hatırlıyorum,dört yaşındaydım. Babamdan bir gün pamuk şeker istediğimde bana vurmuştu. Annem de sinirlenip babama kızmıştı. Sonra babam anneme vurmuştu. Kenardaki oyuncağımla kafasına vurmuştum. Annemin o yaşta destekçisi oldum,ben dört yaşında büyüdüm. Bazen,tam olarak o insana ihtiyacın olmuyormuş. Bana annem babalık yaptı,kendim kendime sahip çıktım,annemle büyüdüm. Öyle işte."dedi gözlerindeki yaşları silerken. Ona baktım. Hıçkırarak ağlamaya devam ettiğimde bana sımsıkı sarıldı.

"Güzelim,geçecek. Sana söz veriyorum. Her şey yoluna girecek. Sana söz veriyorum." Birkaç dakika öyle durduk. Ardından geri çekildi. Önüme tost ve ayranı koyduğunda çocuk gibi başımı iki yana sallayıp omzumu silktim.

"Nehir,bir şeyler yemen gerekiyor. Bak,annen baygın,odada uyutuluyor. Baban yoğun bakımda. Hayata tutunmaya çalışıyor. Seni bu halde görseler ne hissederlerdi? Seni perperişan görünce baban uyanacak mı,hayata dönecek mi sanıyorsun?"

"Batın,o içerde yaşamak için mücadele gösterirken ben burada nasıl iyi olayım,nasıl ağzımdan bir lokma geçer?"

Sırtıma dokundu.

"Nehir,bak. Güçlü olman gerek. Bunları yemen gerek. Baban seni bu halde görmek istemezdi. Emin ol. Yiyeceksin. Ve baban uyanacak. Tamam mı güzelim?" Ofladım ve birkaç lokma yedikten sonra bıraktım.

"Olsun,bu da bir şeydir."dedi Batın.

***

Sabaha karşı Batın'la aynı yerde oturmuş bir haber bekliyorduk. Gece annemin sinir krizleri,ataklar geçirmesi nedeniyle aşırı yorucu geçmişti. Orada öylece oturmuş,bir ses seda bekliyorduk. Doktor içeriden çıktığında hızla ayağa kalktım.

"D-doktor bey. Babam? Babam iyi mi? Yaşıyor değil mi?"

Batın da ayağa kalktı.

"Tamam,dur sakin ol. Doktor bey,durum nedir?"

Doktor ciddi bir şekilde gözlüklerinin altından bize baktı.

"Kazada kaburgalarına zarar gelmişti,ama sonucunda bu kazanın diğer organlarına zarar göstermediğini tespit ettik. Babanızın durumu şu anda iyi. Normal odaya alacağız. Birkaç gün de burada istirahat edecek. Geçmiş olsun."dedi gülümseyerek.

Gözlerimden mutluluk gözyaşları aktığında Batın'ın omzuna sımsıkı sarıldım. O da bana sımsıkı sarıldı.

"Ben demiştim güzelim,verdiğim sözleri tutarım." dedi gülümseyerek.

Gülümsedim.

"İyi ki varsın Batın,her şey için çok teşekkür ederim,en çok sana."

Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum,görüşmek üzere.

civciv | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin