XXII

8.2K 453 30
                                    


1 hafta sonra

Kamptan döndüğümüzde okul her zamanki gibi sıradan geçiyordu. Öğle teneffüslerimi kütüphanede ders çalışarak geçiriyordum veya kitap okuyordum. Bazen de Görkem'le kantinde oturup çay alıyorduk. Batın'la konuşuyor muyduk? Kamptan sonra konuşamasak da yine her zaman olduğu gibi bakışlarımız konuşuyordu. Bu süreçte Nehir olarak söyleyemediğim şeyleri civciv olarak yazmaya devam ediyordum. Ve bu durumdan rahatsız değildim. Batın'ın iyi olması benim için yeterdi. Okul çıkışında otobüs beklerken otobüsün ben binemeden gitmesiyle sinirden ofladım.

"Kim bekleyecek şimdi ya? Of!"dedim. Batın'da durağa gelmişti. Yanımda durdu.

"Sen bu saatte burda beklemiyordun. Bir sorun mu var?"dedi.

"Otobüse yetişemedim."

Gülümsedi.

"Olsun,eve biraz geç gitsen sorun olacağını sanmıyorum."

"Bilmem,sanırım."dedim.

Yine ve yine konuşmadan durduk. Otobüs geldiğinde bindik. Karşıma oturdu. Camdan dışarı baktım. Beni izlediğini hissedince gülümsedim. Ona baktım. Ona baktığımı görünce camdan dışarı baktı. Kulaklığımdaki şarkının etkisiyle gözlerimi kapattım.

O bir tepe, ben bir ova
Koyulmuşuz aynı yola
O gök mavi bense kara
Koyulmuşuz aynı dünyaya

Gözlerimi açtım. İkimiz farklı dünyaların insanıydık,öyleydi. Ama bu benim ona olan sevgimi değiştirmeye engel olamazdı. Otobüsten birlikte indik ve yürümeye başladık. Batın'ların evine geldiğimizde Batın bana döndü.

"Görüşürüz."

Gülümsedim ve el salladım.

İçeri girmesini beklemek istedim. İçeriden Gül Teyze çıkınca koşarak yanına gittim ve ona sımsıkı sarıldım.

"Anne bu kızı benden çok seviyorsun ya."

Bunu söylerken ses tonunu öpmek istedim,onu içime sokup sımsıkı sarılmak istedim. Gül Teyze hafifçe Batın'ın omzuna vurdu.

"Şuna bak,kızı kıskanıyor bir de. Eşek sıpası. Kızım valla seni zar zor görüyorum. İçeri girmezsen hatrım kalır,gece üzülmekten uyuyamam." Batın gülümsedi.

"Ciddi ciddi uyuyamaz prensesimiz." Gül Teyze yine Batın'ın omzuna vurdu.

"Tamam tamam,sustum."

"Sorun değil Gül Teyzem. Üzme kendini,hep gelirim ki ben."dedim ve ona sarıldım,o halde içeri girdik. Ardından Gül Teyze mutfaktan bize içecek vereceğini söyleyip gitti. Batın ceketini çıkardı ve odasına gitti. Ceketi koltuğun kenarında kalmıştı. Mutfağa baktığımda Gül Teyze içecekleri koymakla meşguldü. Batın zaten odadaydı. Aptal bir cesaretle ceketi elime aldım ve burnuma götürdüm. Bu kokuyu size anlatamazdım,bu koku dünyalara bedeldi.

Gül Teyze mutfaktan çıkınca ceketi hemen yerine bıraktım. Umarım görmemiştir...Meyve suyu ve kurabiyeleri masaya koydu.

"Batın odasında mı?"

Başımı salladım. Bana bakıp gülümsedi. Bacaklarımın üstündeki elimin üstüne elini koydu.

"Güzel kızım benim,biliyorum ben her şeyi."

Anlamayarak kaşlarımı çattım.

"Anlayamadım Gül Teyze?"

"Batın'a nasıl aşık olduğunu dışarıdan seni tanımayan bir yabancıya sorsan bile anlar. Sen...Benim oğlumu çok seviyorsun."

Gözlerim doldu. Şok içindeydim. Bir şey diyemedim. Kendimi affettirmek istedim. Neden böyle hissetmiştim ki şimdi? Ayağa kalktım.

"G-gül Teyze. Özür dilerim,gerçekten."dedim. Gül Teyze şaşkın halime gülümseyip kolumdan tuttu ve beni yavaşça koltuğa geri oturttu.

"Yavrum benim,neden korkuyorsun? Oğluma aşık olduğun için,sana nasıl kızarım? Onu böylesine güzel sevmen,beni mutlu etti."

Gözlerim doldu. Bir şey diyemedim. Tam bir şey diyecekken Batın odadan çıktı ve bize baktı.

"Sulu göz niye gözlerin doldu ki şimdi senin?"dedi bana bakarak. Gül Teyze gülümsedi ve yanımdan kalktı.

"Otur bakayım şuraya. Yiyin şimdi şunları. Sonra da sohbet edin. Benim mutfakta işlerim var." Gül Teyze'ye baktığımda bana göz kırpıp mutfağa girdi. Yese miydim bu kadını? Batın'ın nasıl böyle güzel ruhlu,muhteşem kalpli,pırıl pırıl bir insan olduğu annesinden belliydi. Babası doğduğundan beri yoktu zaten. Annesiyle birlikte yaşamış,bütün acılara birlikte göğüs germişlerdi. Gül Teyze'yle ilk tanıştığım zamanlar anlatırdı. Batın'ın babası için ne kadar üzüldüğünü öğrendiğim zaman,her gece acısını acıma katıp ağlıyordum.

Batın bana baktı.

"Daldın?"

"Hı?" Halime gülümsedi.

"Annem seni baya sevdi."

Gülümsedim.

"Ben de onu çok sevdim."

Gülümseyip başını eğdi. Ardından çekinerek cümlemin devamını getirdim.

"Kime çektiğin belli oldu."

Bana baktı.

"Sen kime çektin peki? Yani,hayatımda bu kadar güzel az insan gördüm. Yani şey,anladın."dedi ve başını eğdi. Gülümsedim. Batın ben seni ham yaparım çocuk. Bu kadar güzel olma,olmamalısın...Aklım gidiyor. Telefonum çaldığında düşüncelerimden sıyrıldım. Teyzem arıyordu. Açtım ve kulağıma götürdüm.

"Alo,efendim teyze?"

"Neredesin,Nehir?"Sesi derinden geliyordu ve aşırı yorgun bir tondu,sanki...Ağlamış gibiydi.

"Gül Teyzelerdeyim,geleceğim birazdan ama...Sen iyi misin teyze? Sesin pek iyi gelmedi."dediğimde Batın merakla bana baktı.

"Nehir,buraya gelmen gerekiyor."dedi endişe dolu bir sesle. Ayağa kalktım. Korkudan gözlerim dolmuştu. Bir şey mi olmuştu?

"Teyze,bir şey mi oldu? Söyler misin?" Batın'da benimle birlikte ayağa kalkmıştı.

"Nehir..." Devam edemeden sustu. Konuşmasını bekledim. Birkaç saniye bekledi,bekledim.

"Nehir,baban trafik kazası geçirmiş."dediğinde gözlerimin dolup taştığını hissettim. Sanki dünya durmuştu,sanki dünyam başıma yıkılmıştı. Tutunacak bir yer aradım. Batın'ın omzuna tutunduğumda birkaç kez ismimin tekrarlandığını hissettim. Aralıksız gözlerimden yaşlar akıyordu. Şok içindeydim. Titriyordum. Hiçbir şey yapamadım. Konuşamadım. Hareket edemedim. Kendimi karanlığa bıraktım. Uyumak istedim. Aralıksız uyumak istedim. Belki uyuyunca acılarımız dinerdi. Belki uyuyunca geçerdi. Batın'ın kollarının arasına yığıldıktan sonrası yoktu.

Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum,görüşmek üzere.

civciv | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin