XX

8.5K 472 95
                                    


Bazıları çadırında oturmuş,bazıları dışarıda geziniyordu. Ben çadırda oturup kitap okumayı tercih etmiştim. Gülümsedim. Kitabı okurken beğendiğim bir cümlenin altını sarı fosforlu kalemimle çizdim ve tekrar tekrar okudum.

"Daha çok anlat."dedim.
"Hoşuna gidiyor mu?"
"Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum."
"Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?"
"Gider gibi yaparız."

Gülümsedim. Okuduğum her cümlede Batın aklıma geliyordu. Elimden gelse onunla binlerce,milyarlarca kilometre konuşurdum. Umrumda bile değildi. Karşıma onu koysanız,asırlarca onu izlerdim. Susardım,konuşurdum,izlerdim. Buse'nin ciyaklayışıyla düşüncelerim uçup gitti.

"Ne ciyaklıyorsun be?"dedim katlanamaz bir şekilde.

"Ya tırnağım kırıldı tırnağım. Aptal bu törpü."diyip aşırı yapmacık bir şekilde ağlamaya başlayınca yalandan üzülmüş gibi yaptım.

"Ayyy kıyamam ben senin o PROTEZ tırnaklarına. Boşver cicim,döndüğümüzde yeni bir servet yatırırsın onlara. Muah."dedim ve daha fazla sesine katlanmak istemediğim için kitabı bırakıp dışarı çıktım. Dolanıp durduktan sonra Görkem'in yanına gittim. Havadan sudan sohbet ettik. Batın'ı hiç görememiştim. Neredeydi bu çocuk?

***

Akşam olunca malzemelerle mangal yaptık. Ardından masayı el birliğiyle topladık ve ateşin etrafına dizildik. Ali Hoca gülümsedi. Yine başlayacaktı anlaşılan.

"Batın,boşuna müzik sınıfına seçilmedin. Patlat bir şarkı bakalım." Gülümsedim. Batın'da gülümsedi. Ardından aklıma baloda Melisa'ya söylediği şarkı geldi. Gözlerimin dolmasına engel oldum. Unut artık Melisa'yı dedim kendi kendime. Batın'a baktım. Tam karşımda oturuyordu. Bana baktı. Ardından şarkıyı söylemeye başladı.

"Toprak yağmura ben sana,
Aşık olduk yeniden.
İmkansız gibi görünen,bu mesele.

Girdi aklıma her gece tanıdık bir melodi
Sen miydin sebebi
Söylesene

Bir kadın gelir değiştirir seni
Alıştığın o sert kararlı şeklini

Bu kısmı söylerken bana bakmasıyla gerçekten o an oturup ağlamak istedim.

Yüz binlerce yıldır böyle de gider
Suyun kumsala vurması gibi

Ve gök ağladı her sabah
Ben kayboldum yeniden
Şu camlardan süzülen
Tane tane

Ve hep uykuya dalmadan
Düşündüm geceleri
O yazdığın dizeleri
Ezberimde

Bir kadın gelir değiştirir seni
Alıştığın o sert kararlı şeklini
Yüz binlerce yıldır böyle de gider
Suyun kumsala vurması gibi
Vurması gibi..."

Herkes alkışlarken ben de alkışlamaya başladım ve ona bakarak gülümsedim. Her şeyiyle çok seviyordum onu. Sesine aşıktım. Sevdiği şarkılara aşıktım. Ve şarkıyı bana bakarak söylemesi aşırı özeldi. Yanımda oturan Görkem yavaşça kulağıma fısıldadı.

"Seninki sana ithaf etti şarkıyı resmen kızım."

Görkem'e döndüm ve gülümsedim.

"Sessiz ol ya."dedim yapmacık bir kızgınlıkla. Ali Hoca ve Ebru Hoca Batın'a övgüler yağdırırken,Buse ve diğer kızların Batın'a bakmasına aşırı sinir olmuştum. Yolarım ben bunları yolarım. Zaman geçtikten sonra herkes ayağa kalktı ve çadırlarına gitti. Görkem,ben ve Batın kaldıktan sonra Görkem de bana göz kırptı ve ayağa kalkıp çadıra gitti. Ben ve Batın karşı karşıya oturmuş öylece birbirimize bakıyorduk. Ateş etrafı aydınlatıyordu. Utanmıştım. Evet,resmen utanmıştım. Ayağa kalktım. Batın'a baktım.

"İyi geceler."dedim sessiz bir şekilde ve arkamı döndüğümde Batın'ın seslenmesiyle durdum.

"Nehir."dedi yavaşça. Ona döndüğümde ayağa kalktı ve karşımda durdu.

"Uyumasan olur mu?" Kaşlarımı çattım. Anlayamamıştım ne demek istediğini. Nesini anlamıyorsun salak mısın Nehir?

"Yani..Şeyy. Biraz daha geç uyusan? Biraz canım sıkıldı da."

Gülümsedim. Ama ben bu gece bu çocukla kalırsam öper bitirirdim bunu. Başımı salladım.

"Olur."

Gülümsedi.

"Teşekkür ederim."

Çadırların arkasındaki göle gittik ve yerdeki çimenlere oturduk. Batın üzerimdeki hırkaya baktı. Gülümsedi. Üstüme baktığımda Batın'ın hırkasını hala çıkarmamış olduğumu fark ettim. Gözlerimi kocaman açtım ve çıkarmaya yeltenince hafifçe ellerimden tuttu. Resmen ölecektim şu an.

"Şş,gerek yok. Senin olsun. Benden daha çok yakışmış sana." Başımı eğdim ve gülümsedim.

"Teşekkür ederim."

Saçlarımdan önüme düşen bir tutamı eliyle kulaklarımın arkasına koyduğunda o an heyecandan ölebileceğime yemin edebilirdim. Ciddi anlamda kalp krizi sebebi...Ona döndüm ve gözlerine baktım. Bana baktı. Yaklaştı. Yaklaştım. Bu gece bir şeyler olacaktı ve ben ciddi anlamda heyecandan ölecektim.

"N-nehir. Bunu yapmamam gerek. Eğer seni öpersem ve bunu yaptıktan sonra seni incitirsem kendimi asla affedemem."dedi ve geri çekildi. Başımı eğdim. Ardından ona baktım. O kadar güzeldi ki. Yemin ederim size anlatamazdım,ruhu,kalbi. Delirecektim,nasıl bu kadar naif olabiliyordu? Gökyüzüne baktım. Yıldızlar sanki bu geceye özelmişçesine dans ediyorlardı. Gülümsedim. Elimle yıldızları gösterdim.

"Yıldızları izleyelim mi?"

Gülümsedi. Başını salladı. Kafasını çimenlere koydu ve kolunu sağa doğru uzattığında gülümsedim. Koluna başımı koydum ve yıldızları izledim. Batın sessizce fısıldadı.

"En az senin kadar güzeller."

Gülümsedim. Yavaşça ona baktım.

"Bunu benim söylemem gerekiyordu."dedim. Bir şey demedi. Sadece izliyordu ve ben de izledim. Birkaç dakika sonra ikimizin de uykusu gelmişti.

"Batın,benim sana bir şey söylemem gerekiyor."

Ses gelmeyince söylememi beklediğini anladım ve aptalca bir cesaretle söyledim.

"Batın.B-ben..."

"Civcivim."dedim. Ona bakamadım. Tepkisini bekledim. Sadece bekledim. Ona döndüğümde ise gözlerini kapatmış uyuduğunu gördüm. Yılda bir cesaret gelmişti,onda da kış uykusuna yatmıştı ayı. Gülümsedim ve saçlarına dokundum. Alnındaki saçları düzelttim ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum.

"İyi geceler her şeyim." Omzuna kafamı koyup kalp atışlarıyla birlikte uykuya daldım. Geçirdiğim en güzel gece bu olabilirdi.

Ciddi anlamda içime en çok sinen bölümlerden biri bu oldu. Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum,görüşürüz ballarım🖤

civciv | textingWhere stories live. Discover now