XVI

9.1K 494 57
                                    


"Siz tanışıyor musunuz?"dedi Gül Teyze bize imalı bir şekilde gülümserken. Ben bir şey diyemeyip gözlerimi Batın'a çevirmiştim,onun açıklama yapmasını beklermişçesine. Batın bunu anlarmış gibi annesine döndü.

"Aynı okuldanız sadece. Başka bir şey değiliz."

Gözlerinin içine baktım. Bunları öfke ve kırgınlıkla söylediğini biliyordum ve o kadar iyi anlıyordum ki. Birbirimizden uzak durmamız ne ona ne de bana iyi gelmemişti. Ama yapacak başka bir şeyimiz var mıydı? Başkası için atan bir kalbi kendime zorla çeviremezdim. Gül Teyze başını salladı.

"Nehir,seni de fazla tuttum. Mutfakta birkaç gün önce yaptığım çilek reçeli vardı,dur biraz vereyim,teyzene götür,selam söyle ona da."

Başımı salladım. Gülümserken Gül Teyze kapıdan içeri girdi. Batın'ın yüzündeyse hiçbir mimik oynamıyordu.

"Neden geldin?"

Ne diyecektim? Civciv kediciğin hasta olmasına dayanamıyor falan mı? Aptaldım. Bir açıklamam bile yoktu.

"Gül Teyzeyi merak ettim."

"Annemi nerden tanıyorsun?"

Ağzımı açıp bir şey diyecekken Gül Teyze elindeki kavanozu poşete koyup bana verdi. Gülümseyip başımı salladım.

"Teşekkür ederim Gül Teyze,dikkat et kendine."diyip sarıldım. Gül Teyze Batın'a döndü.

"Oğlum,ayıp olmuyor mu misafirimize? Bir yolcu et,sarıl falan."

Hiçbir şey diyemedim. Ellerim,ayaklarım birbirine dolanmıştı. Batın gözlerini devirerek karşıma geldi. Omzunu indirerek bana bakıyordu. Benden uzundu. Ona bakmak için kafamı kaldırmam gerekiyordu. Gözlerinde göreceğim tek duygunun hayal kırıklığı olduğunu bilseydim bakmazdım. Yavaşça bana sarıldı. Ellerim yavaşça sırtına gitti. Gözlerimi kapattım ve kalp atışlarını dinledim. Şu an Batın beni tutmasa,düşüp bayılacağıma yemin edebilirdim. Batın geri çekildi,ben de hiçbir tepki vermeden geri çekildim. Gül Teyze bize bakarak imalı bir şekilde gülümserken arkamı dönüp yürümeye başladım. Nefes almaya ihtiyacım vardı,eve gitmeye ihtiyacım vardı,Batın'a ihtiyacım vardı,kokusuna ihtiyacım vardı. Koşar adımlarla eve girmiştim resmen. Üzerime pjama giyinip elimi yüzümü yıkadıktan sonra oturup annem ve Naz'la telefonda konuşmuştum. Her gün veya iki günde bir düzenli olarak yaptığım bir şeydi. Orada her şey güzeldi,sadece beni biraz özlediklerinden bahsediyorlardı. Yatağa uzanıp rastgele bir şarkı açtım ve şarkı karşısında gülümsemekten alıkoyamadım kendimi.

civcivliruyalar:Karşımda yıkılmaz duvarların

civcivliruyalar:Yollarım hep çıkmaz sokakların

civcivliruyalar:Sarılmış sanki dört bir yanım

civcivliruyalar:Durmaz peşimdeki canavarlarım

civcivliruyalar:Silemez günahlarımı senin yağmurların

civcivliruyalar:Ama dur bakalım

civcivliruyalar:Ruhum hep yanında

civcivliruyalar:Bedenim senden uzak olsa da

civcivliruyalar:Korkma her şey yolunda

civcivliruyalar:Gökyüzüm siyah olsa da

civcivliruyalar:Ne kadar da bizi anlatıyor değil mi kedicik? Karşımda senin bana ördüğün yıkılmaz duvarlar var,nereye yürüsem sana gelmekten alıkoyamıyorum kendimi,çıkmaz sokaklarında buluyorum,birbirimizden uzağız ama benim ruhum senle,olmadığın her dakika da gökyüzüm simsiyah.

civciv | textingWhere stories live. Discover now