Son 6 gün kalmıştı. Sarayda büyük bir telaş vardı. Bütün hizmetliler koşturup hazırlanıyorlardı. Bence bu kadar abartılmamalıydı. Ama abartıyorlardı çünkü 2 krallık birleşicekti. Krallık olunca 4 gün 4 gece düğün olurdu. Biz belki mühürlenip odamıza geçerdik ama diğerleri devam ederdi. Millet doyucaktı. Herkez bu düğüne rahatlıkla gelicekti. En sevdiğim şeyde buydu. Aç olanlarda doyacak ve birazda olsa yüzleri gülecekti.
Şuan hazırlanıyordum. Yanımda getirdiğim bir elbisemi giyiyordum. Maviydi. Böyle mavi gül deseni vardı uçlarında. Arkası uzun önü kısaydı. Bütün bacaklarım ortaya çıkıcaktı. Göğsümü ortaya çıkarıyordu. Evet göğüsüm yoktu. Yani normal bir erkeğin veya bir alfaya göre vardı fakat bir kadın omegaya göre yoktu. Buda çocuğumuz olucağından ve onları emzireceğimizden dolayı. Aslında bir kadın sıfatındayım. Veya sıfatındayız ama cinsiyetimiz erkek omega.
Bunu daha fazla umursamadan kıyafetimi giyip aynamın karşısına geçtim. Cidden harikaydım. Şuan çok güzel olmuştum. Şimdi sıra saçımdaydı. Hafif uzun olan saçımı - ki çok uzatmam - saçımı topuz yaptım ve saçımada güzel takılar taktım. Ve güldüm. Sıra makyajdaydı fakat tereddütlüydüm. Sadece sürme çekmem yeter sanırım. Bu kadarı yeterliydi bence. Şimdi hazırdım!
Ah unutmadan hemen topuklu ayakkabılarımıda giydim ve aynanın karşısına geçip kendime baktım. Acaba alfam beni beğenicek mi? Giyinirken tek önemsediğim şey bu. Alfam beni beğenicek mi? Her seferinde düşünerek onun karşısına geçerim ve alfam o açık kıyafet gibi giydiğimde birşey demez beni sahiplenir sadece ama böyle kıyafetler giydiğimdede en güzel sözcükleri işitirim ondan.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Umarım bu kıyafetimi çok beğenir. Yavaş adımlarla odamdan çıkıp aşağı yemek sofrasına ilerledim. Demiş miydim? İlk 3 günden sonra düzene girmişti yemek saatleri. Artık beraber yemek yiyip kalkıyorduk.
Yemek odasına girdiğimde herkezin beni beklediğini gördüm. Yavaşça eğildim. "Günaydın efendim ve geç kaldığım içinde özür dilerim. Beklettim."
"Sorun değil omegam. Gel otur." demişti gülerek. Keşke gülüşünü saklayabilsem. Yavaş adımlarımla yanında ki sandalyeye oturdum kafamı kaldırıp masadaki kişileri süzdüm. Kral Kraliçe en baştaydı zaten. Taehyung'un karşısında da Jimin'im oturuyordu. Onun yanında da Yoongi oturuyordu. Onu beklemiyordum. Burada ne işi vardı ki? Onun yanında da Namjoon hyung ve SeokJin vardı. Masanın altında duran elimde hissettiğim soğuk ellerle kafamı soluma çevirdim. Aşık aşık bakması kalbimi titretmemeli. "Lütfen oraya bakma." demişti. İlk defa lütfen demişti. "Alfa, ellerin çok soğuk." diye fısıldadım. "Biliyorum. Ellerim senin ellerin olmayınca üşüyor omegam." demişti. Tebessüm ettim ve iki elimin arasına aldım elini. "Sen üşüme sonra hastalanırsın." demiştim. "Olsun sen bana bakarsın. Bakarsın dimi?"
"Tabikide annen izin verirse neden bakmayayım ki" güldü ve başını aniden boynuma gömdü. "Kokunu özlemişim sevgilim."
