미안해/ SORRY ~~TaeKook ✔

🌹7🥀

🔅Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. 🔅

İyi okumalar tatlılarım.

Mutfağa girmiş işçileri yollamıştım ve güzel mi güzel, tatlı mı tatlı mochilerimi yapmıştım. Son dokunuşlarını yapıyordum ki mutfağın kapısını kıracak şekilde içeri biri girmişti. Korkuyla elimdeki kavanozu yere düşürmüştüm. Ayak seslerinden gelenin Kraliçe olduğunu anlamıştım. "Burda ne yapıyorsun?" demişti. Karşısında dikleşip saçlarımı düzelttim. Tebessüm ettim ve hafifçe eğilerek selam verdim. "Siz de hoşgeldiniz Kraliçem."

"Sana bir soru sordum!"

"Gördüğünüz gibi tatlı yapıyorum efendim."

"Kime yapıyorsun bunları?"

"Prens Namjoon'un eşi omega SeokJin'e."

"Yapamazsın!"

"Neden?"

"Çünkü bana sormadın omega!"

"Ama o hamile! Canı bir şey çektiyse ona yaparım. Bunda da Prens Namjoon'un emri yeterli benim için."

"O kim ki onu dinliyorsun sen?! Ben Kraliçeyim farkında mısın?"

"Farkındayım efendim. Hem Prens Namjoon'a gelirsek. Kralın ilk omegasından evladı. Siz ikinciydiniz dimi."

"Haddini bil omega! Karşında bir omega yok alfa var! Seni şuracıkta parçalara bölebilirim."

"Hesabını nişanlım Taehyung'a verirsiniz sonra." demiş ve gülmüştüm. SeokJin hakkında baya hassastım ve bana hiç iyi davranmayan biri için ezilemem. Ama garip ki güldü.

"Onun bunu umursayacağını sanmıyorum omega. Hem bu kıyafette neyin nesi?"

"Sizin aldığınız kıyafet efendim." bana ters ters bakmıştı.

"Bir daha seni bu mutfağa girdiğini görmeyeceğim. Hemen al şu iğrenç yiyeceklerini ve mutfağımdan defol!" gülerek mochi dolu tabağımı aldım ve onun yanına kadar yürüdüm. Tam yanında durdum. Bana ters ters baktı. "Hem Kraliçem hatırlatmalıyım ki siz gidicisiniz. Ben kalıcıyım. En kısa sürede Kraliçelik bana verilecek o zaman sizi burda tutar mıyım bilmem." demiştim. Anlık cesaret yutmuştum sanırım. Gülüş atmış ve kendi odama doğru yürümeye devam etmiştim. Kraliçe olacağım bile belli değilken söylediğim söz tamda taht aşığı bir omega gibi gösterdim kendimi. Sanki kraliçelik benim için önemliymiş gibi gösterdim resmen ya. Neyse bunu çok kafaya takmamalıyım.

Umarım tatları güzel olmuştur. Hizmetlilerden birini durdurdum. "Alfa Jimin'in nerde olduğunu öğren ve bana haber ver. Odamdayım." demiştim. Burada onunla ilgilenmeliydim. Çok aksattım onu bu aralar zaten. O da alfa oldu diye her halde hep alfalarla duruyor. Önceden dibimden ayrılmazdı.

Hala Taehyung odamda mıydı acaba? Yoksa Namjoon hyung'la SeokJin tek miydi? Bu topuklularla zar zor çıkmıştım merdivenleri ve kapıyı tıklatarak içeri girmiştim. İlk baktığım şey alfamın az önce dikildiği yerdi ve yoktu. Bütün odada gezdirdim gözlerimi fakat yoktu gitmişti.
"Boşuna bakınma, gitti. Sen çıktıktan az bir süre sonra."

"Ne! Neye bakınıyorum Jin!"

"Uff Jungkook! Biliyoruz işte Taehyung'u arıyorsun." susmuştum. İtiraz edemezdim çünkü SeokJin benim hareketlerimden anlardı herşeyi.

"Neyse. Bak sana tatliş tatliş tatlılar yaptım. Hadi ye! Tadı nasıl söyle sonra."

"Of Jungkook iki senedir hep bana tattırıyon yaptıklarını. Ölsem gitsem umrunuzda olmaz."