intoxicated

Depuis le début
                                    

"Neden bu sorunu sakince çözmeyi denemiyorsunuz? Birbirinize bağırmak bir sikime yaramayacak." dedi Mia.

Cevap vermediğinde tartışmamızın bittiğini anlamış ve ağzımı açmamıştım. Tabii ki sonra konuşacağımızı biliyordum.

Kapı çaldığında Louis kapıya bakmaya gitti. Birkaç saniye sonra Luke ve Ruby geldiğinde herkese selam verdiler. Sohbet başlayınca ortam rahatlamıştı.

Siktiğimin her dakikası bana laf sokmak zorunda değildi ancak hoşuna gidiyormuş gibi her dakika bunu yapıyordu.

Birkaç saat oturduktan sonra saat dörde gelirken yanlarından ayrıldım.

Buluşacağımız yere doğru biraz oyalanarak yürüdüm. Saat beşe beş kala geldiğimde daha gelmemişti.

Sahile bakan bir banka oturdum ve üzerimde gölge yapan bir ağaç olduğu için şükrettim. Beklerken telefonumu çıkarıp biraz takıldım.

Bazılarının ne yediğine, bazılarının ne dinlediğine, bazılarınınsa nereye gittiğine falan bakarken yaklaşık on dakika harcamıştım.

Kafamı telefondan kaldırıp biraz da etrafıma bakındım.

Çoğu insanın sıcaktan bunalmış gibi bir surat ifadesi vardı. Bu gayet normaldi gerçi. O kadar sıcaktı ki insanların denizde bile terleme ihtimali vardı.

Yaklaşık bir saattir bekliyordum ve hala gelmemişti. Beş diye anlaşmıştık amına koyayım.

Telefonumu çıkarıp mesaj yerine girdim.

june: nerde kaldın?

İşi çıktıysa haber vermeliydi.

Cevap vermesini beklerken mesajın hala iletilmemesi sinirimi bozmuştu.

İkinci saatin sonunda hala yazmadığında ayağa kalktım. Eve doğru yürümeye başladım.

Siktiğimin teklifini neden kabul etmiştim ki?

Aptalın tekiydim.

Harry'ye sinirlenmiş ve teklifini kabul etmiştim ama yine sinirlenen taraf ben olmuştum. Sikeyim, cidden.

Eve gelince direkt odama çıktım. Sanırım babam evde yoktu. Her zamanki gibi.

Üstümdekileri çıkarıp üzerime bol bir tişört giydim. En azından izlediğim bir dizinin sezonunu bitirebilirdim.

Salona indim ve televizyonun karşısına kuruldum. Tam başlatıyordum ki kapı çaldı.

Bıkkınca ofladıktan sonra kalktım ve kapıyı açtım. Bu saatte kimi bekliyordum ki?

Göz devirip geçmesi için kenara çekildim. "Seninle tartışamayacak kadar yorgunum ve ayrıca her an babam gelebilir." dedim o içeri adımlarken.

"Biraz hayalkırıklığına uğramış gibisin. Blake seni ikinci kere mi üzdü yoksa?" dedi ve koltuğa oturdu.

"Ne kadar aptal olduğumu anlatacaksan yanlış bir zaman diliminde geldin Styles."

Gittim ve yanına oturdum.

"Anlatmama gerek yok bence Rutherford. Zaten ikimiz de biliyoruz."

Ofladım. Zaten sıkkın olan canımı daha çok sıkıyordu.

Kafamı arkaya yasladım ve tavana baktım.

"İstersen onu tekrar benzetebilirim." Omuz silktim. "Sağ ol ancak istemiyorum. Gelmemesi umrumda bile değil." Başını salladı.

fuckmates | stylesOù les histoires vivent. Découvrez maintenant