47.Bölüm: 'Benimsin'

16K 978 359
                                    

Hastanenin koridorunda göründü Rüya, bakışları donuk, tepksizdi. Ağır adımları ağabeyinin kaldığı odanın tam önünde bulunan bankta durdu. Yavaşça oturdu, kafasını yere eğdi.

Aynı koridora Kemal girdi, arkasından yürüyordu, bakışını kızdan ayırıp çaprazına oturdu. Gözleri kıza yoğunlaştı, kafasını eğmiş yere bakıyordu.

Derin nefes verdi, iki elinin parmaklarını birbirine geçirdi. Rüya kafasını kaldırdı, gözleri birbirlerine değdi. İkisi de aynı anda hızla yere eğdi, zihinlerinde sadece kısa bir süre öncesi vardı.

.....

Hastanenin önündeydi genç adam, Nehir'i merak edip işlerini hallettiği gibi soluğu burada almıştı. Arabasını uygun bir yerde park etti, indi.

Yönünü bahçeye çevirdi, tek adım attı, durdu. Yeşil gözleri bir kişiye yoğunlaştı. Çok iyi tanıyordu, Rüya'ydı.

Telaşlı ve hızlı adımlarla caddenin kaldırımında durmuş sağa sola bakıyordu, merak etti. Bekledi, kızın yere çöktüğünü ve tam o anda bir arabanın önünde durduğunu gördü.

Şaşırdı, şoförünü çok iyi tanıyordu. Defalarca karşı karşıya geldiği kişilerden biriydi. Merakla izledi, genç kıza bir şeyler söyleyip arka kapıyı açtı, kafasını iki yana salladı.

Gözleri büyümüş, endişeyle dolmuştu. Bu şoför Mert'in adamıydı, bu kızın o arabaya binmesi hiç güvenli değildi. Tek adım attı, durdurmak için koşmaya başladı, araba hızla ilerlemeye başlamıştı.

Arkasını döndü, arabasına bindiği gibi son hızla takip etmeye başladı. Hiçbir şey o an umurunda değildi, sadece bu kızı korumak ve onu Mert ve adamlarından kurtarmak istiyordu.

Arabadaydı Rüya, gözleri dolu doluydu. İlk defa umursamıyordu doğru kabul ettiği şeyleri, ilk defa tek başına yabancı bir adamın arabasındaydı.

Parmakları yumruk oluşturmuş, sıkıyordu. Gözlerini yavaşça yumdu, kalbinin en derinlerinden gelen bir dilek diledi. Ona yetişmek, gitmesine engel olmak.

.....

Havalimanın bahçesine girdi araba, kapıyı açtı genç kız. Koşmaya başladı, nereye gideceği, onu nasıl bulacağı hakkında hiç fikri yoktu.

Koca bir salondaydı, durdu. Gözleri her köşeyi süzmeye başladı. En uçta güvenlik kısımları vardı, yolcular aramalardan geçip uçağa ilerliyorlardı.

Sağına döndü, bilet gişesi bulunuyordu, insanlar sıra oluşturmuş valizleri teslim etmek için bekliyordu. Sola baktı, yanyana dizili banklar vardı, çoğu doluydu.

Kalbi delice atmaya başladı, hiçbir yerde görünmüyordu. Elini kaldırdı, saçlarını kulağının arkasına bıraktı. Gözüne ilk olarak gişeyi kestirmişti, hangi uçağa bineceğini öğrenmek istiyordu.

Tek adım attı durdu, bakışları onu buraya getiren şoförle buluştu. Genç bir adamdı, üzerinde siyah takım elbise vardı. Tam önünde durdu, arabayı park edip hemen gelmişti.

"Rüya Hanım, uçağın kalkmasına bir saat var. Buyrun bu köşeden gidelim"

Genç kız şaşırdı, kalbini büyük bir huzurun sardığını hissetti. Buraya gelmek, aradığı kişiyi ilk anda görememek öylesine telaşlandırmıştı ki, bu adamın yardım edeceğini düşünememişti.

Adamın eliyle işaret ettiği yöne baktı, tam sağındaydı. İtirazsız döndü, arkasından ilerleyen adamın yönlendirmesiyle bilet gişesinin önünden geçti, gözleri bir yandan da çevresinde geziniyor, onu görmeyi bekliyordu.

Bir Davetsiz Misafir - (Bitti) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin