14.Bölüm: Burada

17.5K 1K 58
                                    

Genç adam, gözlerine bakmamaya çalışsa da genç kız mavilikleri görebilmek için elinden geleni yapıyordu. Boyu kendinkinden daha uzundu, rahatlıkla görebilmek için de kafasını kaldırmak zorunda kalıyordu.

"Çünkü.. Çünkü Seni Seviyorum"

Dedi ilk defa. Bu kelimeyi 23 yıllık ömründe ilk defa bir erkeğe kullanıyordu. Buraya dönerken, yol boyunca aklında sadece onun mavi gözleri vardı. Onları bir daha görmemeye kalbi hazırlıklı değildi.

Seviyordu ve artık kabulleniyordu. Onun sinirini, öfkesini, ağabeyliğini, oğulluğunu, sahiplenişini, yabancılara olan sertliğini ve evdeki yakınlığını seviyordu.

Zengin kızı Nehir Çetemen, çok farklı dünyaya ait olan Ali Demir Köksoy'u seviyordu.

Bu onun, izlerken dalga geçtiği dizilere benzemişti. Zengin bir kız, nasıl olurda kendinden alt seviye de birine aşık olurdu? Nasıl olurda kalbini böyle birine kaptırırdı?

Anlıyordu şimdi, kalp öyle bir şeydi ki, asla insanlar gibi ayrım yapmazdı, birini bulur, kim olduğuna ne olduğuna bakmadan sahiplenirdi. Bu da böyle olmuştu, genç kızın kalbi bu adamı en derinliklerine oturtmuştu.

Elini istemsizce kaldırdı, doğrusu böylesine yakın olduğu her anda ona dokunmak, hissetmek istiyordu. Sakallarına yavaşça yaklaştırdığında güçlü ve sert el tarafından engellendi.

Ali Demir sıkıca tuttuğu eli, yüzüne temas etmesine izin vermeden indirdi. Arkasında duran kapıya baktı, odasına girebilmek için onu sollaması gerekiyordu. Herhangi bir ten temasında bulunmadan uzaklaşmak istiyordu.

Derin bir nefes verip arkasını döndü. Mutfağa girdi, zaman kazanmaya çalışıyordu. Bekliyordu genç kız aynı şekilde. İtirafını yaptığında böyle bir tepki vereceğini tahmin etmişti ama umursamıyordu.

Her aşk, karşılıklı olmak zorunda değildi. Ona bakabilmek, yanında olabilmek ve nefesini hissetmekti önemli olan.

Bir adım ötede bulunan kapıya yöneldi, odaya girip örttüğünde, genç adam odasına yürüdü. Girdiği gibi hızla kapatıp yatağa attı bedenini. Sırt üstü yattığı yatağında tavanı izliyordu.

Aklında yaşadığı son zamanlar vardı. Yabancı bir kız, davetsiz bir şekilde gecenin bir yarısı gelip evin bir üyesi olmuştu. Kimdi, neydi, kaç yaşındaydı bilmiyordu ama onun evdeki varlığına alışıyordu.

Eskisi gibi gözüne batmıyordu burada oluşu. İki kolunu ensesinde birleştirdi, sabah olmak üzereydi fakat uyku ona oldukça uzaktı.

....

Bir hastanenin koridorunda, genç bir adamın kükreyişleri duyuluyordu. Bağırıp çağırıyor, odanın birine girip çıkıyordu.

"Nasıl görmezsiniz!!"

Haykırdı Kemal, telefonla yaptığı kısa konuşmadan sonra hemen geri dönmüş fakat genç kızı yatağında görmemişti. Yarım bırakılan seruma ve boş olan yatağa baktıkça aklı başından gidiyordu.

Eliyle alnını ovdu, derin bir nefes aldı ve karşısına dikilen kişilere baktı. Üç kişiydi, biri doktor Fatih biri Nehir için özel olarak görevlendirdiği hemşire diğeri de yardımcılarından biriydi.

"Delireceğim!! Delireceğim!"

Ne yapacağını bilmiyordu. Hayal gibiydi, bir anda görmüş, babasını ziyarete götürmüş sonra da hastanede yok olmuştu.

"Nerdesin Nehir yine?"

Kafasını eğdi, nereye gitmiş olabilirdi? Belki de kendi isteğiyle gitmemişti. Hızla bakışını yardımcısı olan siyah takım elbiseli adama çevirdi.

Bir Davetsiz Misafir - (Bitti) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin