Bade, "Ben ya.." Bir anda sustu. Zihni düşmanıymış gibi, Tamer Zorlu'nun seneler önce telefonda ettiği sözleri aklına getirdi,

"Oğlum bu olanları öğrendiğinde her şey yoluna girecek mi sence Bade? Atabey bu yaşananların herhangi birini öğrenirse, onu hiçbirimiz tutamayız. Katil olur. Bak kızım, Atabey şu an olduğu yerde gayet mutlu. Bırak her şey onun bildiği gibi kalsın. Eğer onu birazcık sevdiysen, onu bu ateşin içine sürüklemezsin Bade."

Sustu. Senelerdir olduğu gibi, yine hepsini içine attı. Tamer Zorlu haklıydı. Hem bu saatten sonra Atabey'in öğrenmesi neyi değiştirirdi? Bitmiş, silik bir hikayenin kahramanlarıydı onlar. Seneler geçmişti olanların üzerinden. Bade yaralarını sarmıştı. Tekrar tuz dökmenin kimseye yararı yoktu. Bırak, dedi içindeki ses kırgınca. Bırak her şey onun bildiği gibi kalsın.

"Sen değil miydin yanlışımı bekler gibi basıp giden?" dedi, adamı daha da kızdıracağını bile bile.

"Ulan dayanamadığım için gittim! Seni görmeye dayanamadığım için defoldum gittim! Sen..." Seni affetmekten korktuğum için gittim.

Cümlesini tamamlamadı, saf bir öfke yüklüydü gözlerinde. "Tek amacın beni acıtmak değil mi? O zaman da öyleydi, şimdi de öyle. Canımı acıtmak için sürekli Tuğrul'la birliktesin. Gözüme sokmak için! Niye?" Acılı bir ifade belirdi adamın gözlerinde. "Ne yaptım sana bu kadar?"

Bana inanmadın.

Bade bunu söylemedi. Diğer her şey gibi, bunu da yutmayı tercih etti. "Bırak Atabey.." Buraya gelmesi en başından beri berbat bir fikirdi zaten. Aptal beyni, küçücük bir umutla da olsa, sorunlarını halledebileceklerine ve Atabey'in varlığının baskısından biraz olsun kurtulabileceğine inanmıştı.

"Yalancısın Bade! Onca zaman.. beni sevdiğini söylediğin onca zaman.. Hepsi yalandı, değil mi? Hoşuna gitti mi küçük oyunun? Aşığınla çok güldün mü arkam.."

Bade birden ileri atılıp, dudaklarını adamın dudaklarına bastırdı. Atabey sanki bu hamleyi beklermiş gibi, inleyerek aç bir şekilde saldırdı kadının dudaklarına. Alt dudağını sertçe ısırarak, kadının ağzını aralamasını sağladı. Dilini içeri kaydırırken, eliyle Bade'nin kalçasını kavrayarak sıktı. Bade inleyerek, ihtiyaçla daha da bastırdı kendini adama. Ne oluyordu ona? Hayatta en çok istememesi gereken adamı nasıl böyle delicesine isteyebilirdi?

Atabey, arzu dolu bereleyici öpüşmelerine ara vermeden kadını kalçalarından tutup kucağına aldı, Bade geçmiş bir alışkanlıkla bacaklarını adamın beline doladı.

Atabey, arzu dolu bereleyici öpüşmelerine ara vermeden kadını kalçalarından tutup kucağına aldı, Bade geçmiş bir alışkanlıkla bacaklarını adamın beline doladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Adamı öpmeye devam ederken ilerlediklerini hissetti, dudaklarını Atabey'in sıcak dudaklarından bir an bile ayırmak istemiyordu. Birden havalandı ve birkaç saniye içinde kendini bir yatakta buldu, Atabey kadına kendine gelme fırsatı vermeden üstündeki gömleği parçalar gibi çıkarıp, kadının üstündeki yerini aldı. Kadını arzu dolu bakışlarla bir süre seyretti, onu bu akşam restoranda gördüğünde aklını uçuran kırmızı elbise, kasıklarına kadar sıyrılmıştı, muhteşem kokan sarı saçları yastığın etrafına vahşi bir biçimde dağılmış, güzel dudakları öpülmekten kızarmıştı.

YAKALA BENİ (devam edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin