65

376 29 1
                                    

Canlarım lütfen biraz yorum yapın, siz yorum yapınca ben mutlu oluyorum

(Yeni bir karakterle bölüme giriş yapıyoruuuz)

Serena'dan

"Peki, sen her şeyi hatırladığına göre şimdi ne yapmayı planlıyorsun?"

Flashback

Ailem ölünce ve tanıdığım kimse de olmayınca sokakta bulduğum boş bir evde yaşamaya başlamıştım. Orada bulduğum birkaç kızla orayı tamamen kendi evimiz bellemiş ve hep orada kalmaya başlamıştık. Hepimiz küçük yaşlardaydık. En büyükleri olarak benim yaşım 18, en küçüğümüz ise 10 yaşında.

O gün evden çıkıp her gün olduğu gibi sahil kenarına gittim. Etrafta uzun süre yürüdükten sonra teknelerin önüne geldim. Bir süre kumların üzerinde oturup karşıdaki uçuruma baktım. Buradan bakınca o kadar farklı ve güzel gözüküyordu ki. Ama oradan bakmayı düşünemiyorum. Her gün yaptığım gibi bana teknesini kullanmama izin veren ağabeyin teknesine bindim. Her sabah buraya gelip aynı şeyleri yapıyordum. Hoşuma gidiyordu çünkü.

Tekneye bindikten sonra yarım saat dolaştım. Bağırma ve çığlık sesleri duymamla kafamı uçurumun tarafına çevirdim. Birkaç saniye baktıktan sonra bir araba aşağıya düştü. Araba düşerken bir kadının camdan atladığını görmüştüm. Dehşetle karşıya bakarken teknenin yönünü oraya çevirdim. Oraya gittiğimde arabanın camından atlayan kişiyi bulmaya çalıştım. Buradaki pek derin olmaması iyi bir avantaj oluyordu. Onu gördüğümde üstümdeki ceketi çıkartıp suya atladım.

Kadını çıkarttığımda teknenin içine oturttum. Tekneyi hızlıca kıyıya götürdüm. Kıyıya geldiğimde tekneden inip bizimkileri aradım. Geldiklerinde beraber onu evimize götürdük ve üstünü değiştirip bir odaya yatırdık. Orada bakmaya başladık. Bana o kadar tanıdık geliyordu ki.

Komşulardan birisi eski televizyonunu çöpün kenarına koymuştu. Biz de kullanabileceğimiz bir şey olduğu için alıp bizim eve getirmiştik. Şimdi ondan açmış haberlere bakıyorduk. Gördüğüm arabanın uçurumdan aşağıya düştüğünün haberi vardı. "Hah işte ya. Nasıl hiç birimiz hatırlamadık. Oyuncu işte. Yankı'ydı adı. Şu diğer sokakta bir arkadaşımız vardı ya. O bizi Yankı'nın bir filmine götürmüştü. Tabii ya."dedim. Diğer kızlar da şaşırıp beni onayladıklarında Yankı'nın odasına girdim. Yuttuğu suyu çıkarmasını sağlamıştık. Arabanın camından atlayıp hızlı bir şekilde suya düştüğü için ve deniz de derin olmadığı için -muhtemelen kolunu çarpmıştı- kolu kırılmıştı. Ama bunun dışında bir problem yok gibi gözüküyordu.

Aradan bir hafta, iki hafta, üç hafta derken bir ay geçti. Bir ay sonunda uyanmıştı. Başta birbirimizle tanıştık.
Hepimiz onun karşısında toplanmış onu izliyorduk. "Pekala, Serena sen bana olayı anlattın. Ama kesinlikle öncesini hatırlamıyorum. En son hatırladığım babam ölmüştü, kardeşimle bir kaza geçirmiştik. En keskin olan şeyler bunlar. Ondan önceki birkaç sene daha kesik kesik. Hiçbir şeyi tam hatırlamıyorum."dedi. Kafamı salladım. "Kıyafetlerinin arasından bir telefon çıktı. Telefon çalışıyor ama içini açıp bakmadık."diyerek masanın üstündeki telefonu ona verdim. Telefonu eline alıp ekranı açtı. Sonra galeriye girdi. Birkaç fotoğraf geçti. "Şu an evin nerede olduğunu bile hatırlamıyorum. Bak bu kardeşim İklim. Bu ikisini hatırlamıyorum. Bu babam. Bir dakika. Bu fotoğraf yeni çekilmiş gözüküyor. O zaman babam yaşıyor demektir bu. Bu kadını hatırlıyorum. Babamın eşi Olga."dedi sonra telefonu kapattı. Eline bakıp "Birisiyle evlenmişim ya da nişanlanmışım sanırım. Onu bile hatırlamıyorum. Böyle birisi olduğunu -senin dediğin gibi komadayken- rüyalarımda gördüm. Ama bulanık bulanık. Elimi omzuna koydum ve "Her şeyi hatırlaman uzun zaman alacak ama biz sana elimizden geldiğince yardımcı oluruz."dedim. Yankı gülümseyip "Ne kadar teşekkür etsem az."dedi.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin