43

962 47 9
                                    

(Bu bölüme şarkı eklemek istedim kuru kuru okumayın diye.)

Yankı'dan

Merkeze geldiğimiz zaman hızlıca içeri girdim ve sorgu odasına yürüdüm. Sorgu odasına yürürken masamın sandalyesinde oturan Demir'i gördüm. Olduğum yerde durdum ve masama yürümeye başladım. Arkası dönüktü ama saçlarından ve önünde oturan Alican'dan anlayabiliyordum kim olduğunu. Masamın önüne geldikten sonra elimi masaya koydum ve "Hayırdır?" dedim. Demir bana dönerken "Buraya oturduk işte ne oldu? Kimin ki burası?"dediğinde "Benim."dedim. Demir "Peki, ama bir problem olmaz zaten."dediğinde "Problemin kendisi sensin. O yüzden ben döndüğümde burada oturmuyor ol."diyerek kalemlikten bir kalem aldım ve sorgu odasına yürüdüm. İçeri girdiğim zaman saçımı kalemle topladım. Ferit kelepçeli bir şekilde oturuyordu. Kelepçesi de masanın üstündeki demir kısıma bağlıydı. Sandalyeye oturduktan sonra "Ee amacın neydi? Şirketin üzerine mi atacaktın suçları? Biz sana bunu yedirir miydik peki?"dediğimde nefes verdi ve "Benim bir suçum yok aslında. Şirketi kurtarmak için yaptım. Ben bunları yapmasaydım şirket batıyor olacaktı."dedi. "Batıyorsa başka yöntemlerle kurtarsaydın."dedim. Ferit "Başka yöntem falan yoktu. Bunları yapmamı baban istedi."dediğinde "Ne saçmalıyorsun sen ya?"dedim. Gerçekten sinirlenmiştim. Dalga geçmeye hakkı yoktu. "Babanız ölmedi. Şu an kendini korumada tutmak için bir süre saklanıyor."dedi. Yakasından tuttuğum zaman yavaşça yukarı kaldırdım. "Komik mi sanıyorsun sen? O benim babam, ayrıca İklim'in de babası ve ikimiz de onunla dalga geçmene izin vermeyiz. Anlatabildim mi?"dedim.

Alican'dan

Sorgu odasına birilerinin hızlıca girmesiyle biz de ayağa kalktık. Valla cinayet çıkmıştı içeride. Birkaç saniye sonra içeriden Yankı'nın çıkıp yanımıza gelmesiyle ona baktık. Saçındaki kalemi çıkarttıktan sonra hızlıca kalemliğe soktu ve arkasını dönüp müdür odasına ilerlemeye başladı. Kapıyı çalıp girdikten sonra kapıyı hızlıca kapattı.

İki dakika sonra odadan çıktı ve sorgu odasına geri döndü. Ve kapıyı kapatmadan içeri girdi. Çıktığında yakasından tuttuğu Ferit'te yanındaydı. Onu başka polislere verdiğinde yanımıza geldi. İklim'e "Hadi gidelim."dediğinde biz de peşlerine takıldık. Tam onların arabasının önüne geldiğimizde Yankı bize dönüp Demir'e konuşmaya başladı. "Bizimle gelmeyi düşünmüyorsun değil mi?"dedi. Demir "Aslında öyle düşünüyordum."diyerek arabaya binmek için yönelmişti ki Yankı elini Demir'in göğsüne koyup onu durdurduktan sonra "Ben ciddiyim."dedi. Sonra da arabaya bindi. Demir benim arabaya binmemi işaret ettiğinde ben de onun için üzülsem de arabaya bindim.

Bizim evin önüne geldiğimiz zaman arabadan indim, kızlara el sallayıp eve girdim. İçeri girdiğimde Demir daha gelmemişti. Ben de televizyonu açıp koltuklara yayıldım. 15 dakika sonra koşarak içeri giren Demir'i gördüm. Beni olduğum yerden hızlıca kaldırmasıyla "Ne oluyor?"dedim. "Gel."diyerek beni çekiştirmeye devam etti. Bizim evin bir yan sokağına girdiğimiz zaman ileride durup kavga eden Bulut'u ve geçen günkü kızı gördüm. Sevgilisi herhalde. Baya baya bağırıyorlardı. Sonra Demir'in yukarı baktığını fark etmemle ben de baktım. Yankı ve İklim'de balkondan izliyorlardı.

İki dakika sonra ise ikisi de aşağıdalardı. Kız, Bulut'un yanından giderken İklim Bulut'a "Ne oldu?"diye sordu. Bulut "Seda ile ayrıldık."demesiyle Yankı "Ne demek ayrıldık? Gül gibi kızdan ne diye ayrıldın?" diyip ona kızmasıyla Bulut'ta "Anlaşamıyorduk. Ne yapabilirdik? Böyle mi devam etseydik?" dedi ve devam etti. "Hem başka birisinden hoşlanıyorum ben."dediğinde Yankı "Al işte. Çok güzel. Kim?"dediğinde Bulut "Bilmek istiyor musun?"diyerek Yankı'ya yaklaştığında Yankı'da ona yaklaşıp "Evet, o benim arkadaşımdı. Kim için onu üzdün bilmiyorum. Ben de öğrenmek istiyorum."dedi. Bulut tam bir şey diyecekken hızlıca yanına gelen Pamir'i fark etti. Ne işi vardı bunun burada? Hızlıca İklim'in yanına gidip "İklim bak ilk kez bu kadar cesur oluyorum sanırım. O yüzden beni hiç bölme. Hadi bakalım, söylüyorum. Benimle sevgili olur musun?"dediğinde ağzım 1 metre açılmıştı. İklim gözlerini büyüterek Pamir'e baktıktan sonra "Senden hoşlanmadığımı biliyorsun."dedi. Pamir hafiften kaşlarını çatıp "Ben seni onun gibi üzmem."dediğinde İklim "Belki de. Ama tekrar söylüyorum. Senden hoşlanmıyorum. Hatta mümkünse Bulut'u da alıp buradan gidersen çok mutlu olurum."dediğinde Pamir "Peki İklim. Ama bir süre sonra Alican seni tekrar üzünce bunu anlayacaksın. Belki o zaman beni de görürsün." dedi ve Bulut'un yanına gitti. Bulut eliyle 'Bir dakika' işareti yaptıktan sonra Yankı'ya döndü. Yankı tek kaşını kaldırmış ona bakarken Bulut "Ben senden hoşlanıyorum. Bunu daha fazla saklayamam. Ama sen her seferinde Demir'e dönüyorsun. Ne oluyor peki? Alican'ın İklim'i üzdüğü gibi Demir'de seni üzmüyor mu? 2 yıl içerisinde yanında o yoktu, ben vardım ve toparlanmana yardım ettim." dediğinde Demir tam yanlarına gidiyordu ki kolundan tutup yanıma doğru çektim. İkimizde dinlemeye devam ederken Yankı gülümseyip Bulut'a biraz daha yaklaştı ve "Evet sen de yanımdaydın. Teşekkür ederim her şey için ama biz sadece arkadaşız. Ayrıca ben artık üzülmüyorum. Bağışıklık kazandım gibi bir şey." dedi, sonrasında arkasını döndü ve yürümeye başladı. Ta ki bir yumruk sesi gelene kadar. Kafamı biraz çevirdiğimde Demir'in Bulut'a yumruk atmış olduğunu gördüm. Çok güzel. Kavga başlıyordu.

YETİMHANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin