5. bölüm

257 124 419
                                    

Medya Ekim

Ekim..


"Angel ne oldu?!"  Sinirden elimdeki telefonu yatağa fırlatmıştım fakat telefonum ise yataktan sekip paramparça oldu. Çok güzel ya!

"Ekim güzel kızım ne oldu? " annem... Annem beni sorgusuz sualsiz dinler de. Babamın kollarından çıkıp anneme sarılarak ayağa kalktım. Annem babamı odadan çıkarmıştı .Abilerimde kapının önünde duruyorlardı. Hepsi bir anda konuşmaya başlayınca beynim daha da ağrıyordu. Onlardan kurtulduğum gibi annemle odamda yalnız kaldık. Ben banyo için hazırlanırken annem ise bana kıyafet hazırlıyordu. Suya girmemle kafamda şimşekler çarpması bir olmuştu... Annem her seferinde bana sevginin çok büyük bir gücü olduğundan bahsederdi. O güç sayesinde hem erkek hem de kadın dimdik ayakta durabilirmiş. Lakin bir tarafın sevgisi yok ise o dik durma yok olup gidermiş. Acaba...

Saçma sapan düşünme! Yok öyle bir şey. Banyodan çıktıktan sonra Annemin hazırladığı kıyafetleri giyip Annemin bacaklarına yattım. O saçımla oynarken ağlama isteğim biraz olsun gidiyordu.

"Kartal denen kişiyi seviyor musun ?" Annemin bu sorusu ile şaşırmadım açıkçası. Onu bilen tek annem vardı. Böyle halde olmanın da sebebi belli zaten. Kendimi berbat hissediyorum ve... Annemin haklı çıkmasından korkuyorum...

'' Bilmiyorum... Ben normalde böyle şeyler yapmazdım fakat bende anlamadım neden kırdım o telefonu... Kartal ise bilmiyorum... Bugün çok güzeldi, çok eğlendik güldük ettik fakat biraz önce bir mesaj attı bana buraya gelmiş camdan baktığımda ise sinirli duruyordu... Ben bir şey yaptım galiba...''  annem hem anlat der gibi bakıyorum hem de saçıma şampuan sıkıyordu.

''Ben ona kim olduğumu söylemedim yani sadece yurtdışında yaşayıp birazda iyi durumum var imajı çizdim. Ama tanımıyordu o beni. Bana gerçekten iyi davrandı ve ben olduğum için. Bilsin istemedim o yüzden de.'' Annem saçımı yıkarken konuşmaya başladı.

'' Sende diyorsun ki onu öğrendi de ona kızdı. Ben hiç öyle sanmıyorum kızım. Belki kendisi ile ilgili bir şey de olabilir.'' susup durdum öylece. Banyo işi bittikten sonra odaya geçip giyindim. Anneme dönüp hep merak ettiğim şeyi sordum.

"Anne babamla ne yaşadınız siz tam olarak?"

"Boşver bir tanen. Ama diyeceğim tek bir şey var. Sakın görünen ile yargıya kapılma. O demek ki öyle yapmış, sen yapma canım."

Sabah...

Zor da olsa uyandım artık. Yataktan beni kazımaları gerekirken ben ise okul için hazırlanacağım. Ne garip ama.

Elime aldığım bir beyaz pantolon ve bu mavisi bir tişört ile direkt çıkmıştım odadan. Aşağıya indiğinde alışık olduğum görüntü aksine farklı bir görüntü vardı. Normalde masa hep hazır olur ve bütün aile üyesi salonda olurken şu an ise solanda uyuyan bir babam ve dağınık bir salon vardı. Cidden bu günler benim için iyi değil. Acaba Amerika' ya geri mi dönsek? En azından eski düzen geri gelebilir. Ah her neyse.

Kapının kenarında olan çantamı alıp evden çıktım. Bugün kendim gitmek istiyordum. Belki de bugünlere kendim için bir şeyler yapmak istiyorumdur. Kim bilir? Kulaklığımı takıp yalnızlık senfonisini defalarca kez dinlerken okula gelmiştim. Narin yine aynı grubu ile. Beni görünce yüzündeki üzüntü belli oluyordu. Ama artık yok! Artık affetmek yok! Madem herkes beni kötü biliyor , o zaman nasıl biliyorsanız bilin beni! Artık kimseyi düşünmek istemiyorum. Bu benim hayatım ve kararları da ben alırım. Hızlı adımlarla sınıfa geçip sırama oturdum. Çıkardığım deftere salak saçma şeyler çizerken yavaş yavaş millet sınıfa gelmişti. Hocayı beklerken ise müdürün gelmesi tuhaf olmuştu sınıfa. Allah Allah. Herkes ayağa kalkar iken herkesi eliyle oturmasını işaret etmişti. Yanındaki uzun boylu adam kim acaba?

Benim HayatımDonde viven las historias. Descúbrelo ahora