21. bölüm

111 65 95
                                    

medya Toprak

Bölüm sınırı:

40  oy

100 yorum

İYİ OKUMALAR...

CEYLAN ANLATIMI...

Her şey sanki bizim isteğimizin dışında gelişiyordu. İlk Kartal ve Ekim' in ilişkisini abilerini öğrenmesi ve sonra da Toprak' ın gereksiz tepkisi... 

Kampa gelişimizle beraber anında gerilim ortamı oluşmuştu. Aniden kalkıp giden Toprak ' la arkasından bende kalkmıştım. Ormanın içine doğru yürürken hafif korkmuyor değildim. 

Sevgiliyi sakinleştireyim derken kaybolmayalım da...

Toprak sonunda durup yere atmıştı kendini. İki metre uzandıktan sonra öylece susup gökyüzüne bakıyordu. Bende belime bağladığım hırkayı yere serip onun başucuna oturdum. Ne o konuşuyor ne de ben. Sanki konuşursak ceza alacakmışız gibi.  O sessiz sessiz otururken bense olanları düşünüyordum.

Toprak ile çok hızlı bir tanışmadan sevgililiğe geçtik biz. Hem Ekim' in hem de Toprak' ın desteği ile aslında bir ilişkiyi ayakta tutabiliyordum. Daha önce hiç sevgilim olmamıştı. Bu da beni Toprak konusunda gerçekten korkutmuştu. İlk o gruba Toprak  mesajı attığında evde tepinmiştim. Hatta alt komşum kızın iyi mi yataktan mı düştü diye sormak için bile gelmişti. O derece rezil olmuştum yani.  Anneme ne yalan uyduracağımı bilemeden aklıma gelen bütün yalanları söylemiştim. Kadın asla inanmadı bana. O kadar saçma yalanlar yani. En sonunda da git başımdan diye beni odaya kovmuştu.

Zalım karı anam...

En sonunda da kapıma kadar gelip bir tane gül getirmesi bende korkumu yenmek için büyük bir adım olmuştu. O an güvenmiştim ona. Tabii sosyal medya magazin cart curt deli gibi araştırdım orası ayrı ama bana gösterdiği yüzü o kadar anlayışlı ve nazikti ki... bilmiyorum. Ekim ' i üzmesi ve bu denli bir tavır takınması bende oluşturduğu imajı cidden çizmişti. Sonuçta o onun kardeşi ben ise dışarıdan bir kızım. Onu üzdüğü gibi beni de üzer mi diye korkmadan edemedim. Y ada bilmiyorum belki yanlış düşünüyorum...

'' Ne düşünüyorsun?'' sonunda aramızdaki sessizlik yemini bozmuştu Toprak. Ne mi düşünüyorum? Ne düşünmüyorum desem yeri.

'' Bilmiyorum, bir sürü düşünce var aslında kafamda...'' uzandığı yerden biraz kalkıp bana dönerek bütün ağırlığı sol koluna verdi.

'' Yanlış yaptığımı düşünüyorsun değil mi?'' evet, başka soru aşko? Onu başımla onayladıktan sonra o da devam etti konuşmasına. '' İnan bana Ceylan yanlış yapan ben değilim. O adamla arasında yedi yaş var ve bu gerçekten büyük. Hem daha önce büyük ilişkileri olup magazine düşen birisi o. Kardeşimi üzeceğine karşı çıkmam en iyisi...'' hala kendi fikri doğru diye düşünüyordu.

'' Toprak sende ünlüsün ve geçmişinde ilişkilerin oldu. Üstelik ben de 18 yaşındayım. Sense 22.''

'' Aynı şey değil ki sevgilim. O adam kız kardeşimi üzecek bunu anlıyorum. Ne olursa olsun bu ilişkiye karşıyım ben.'' geri kafalı!

'' O zaman sen öyle düşünmeye devam et salak! Kız kardeşini o adam değil sen üzüyorsun! Aynı zamanda da kız kardeşini üzen adam beni neden üzmesin değil mi?!!'' hırkamın boşta kalan yerlerine ellerimi bastırarak ayağa kalktım. Yerden aldığım hırkamı komple onun üstüne sirkelerken o ise yüzünü kapatmaya çalışıyordu. Hızlı adımlarla geldiğim yöne doğru giderken arkamdan çağırmasını gram sallamıyordum. Sen bu salaklıkla anca arkamdan çağırırsın.

....

Sabah kahvaltı masasında dört kişi olarak oturuyorduk. Ekim tanımadığımız bir çocukla yemeyi tercih etmişti. En mantıklısı. Papatya' nın de dediği gibi cidden, erkekler geçici dostluklar kalıcı. Karşımda oturan oduna baktığımda kafasını tamamen tabağına gömmüş zeytinle oynuyordu.

Benim HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin