4.bölüm

334 157 585
                                    

Multimedya Kartal

Bizim hikâyede Cedi Kartal oluyor

Ekim anlatımı....


Issız ücra yolları açıp geldim dev adamın yanında. Daha doğrusu kapının önündeyim. Okulun önündeki durakalma burada yaklaşık 20 dakikadır devam ediyor. 

Ben neden zile basmıyorum ?

Valla bende de var salaklık ya! Ben nasıl annemin kızıyım ya? Annemin yüz karası olabilirim.

GERÇEKTEN!

Tam kapıya tıklıyordum ki kapı açıldı. AHA! Rezil oldum. 

Kartal başını aşağıya doğru hafif eğdiğinde beni gördü. Ne alaka der gibi bakıyordu. 

Bencede, ne alaka dimi?

'' Selam.''

'' Selam da senin okulda olman gerekmiyor mu bu saatte?'' Saatini göstererek konuştu. Bende biliyorum canım da işte neler olmadı neler... ya da ben büyütüyorum en basit olayı.

'' Baktım okul kötü bende sana yaptığım hem özür hem de teşekkür pastasını getireyim dedim. Gerçi yolu bulanan kadar üç kere kayboldum diye ağlama moduna girmiştim ama buldum sonunda. Dün bıraktıktan sonra da teşekkür edecektim de baktım puf olmuş 2 metre adam. Sahi neden hemen gittin?'' soruları sevmediği ekşittiği yüzünden belliydi. Burunu kıvırıp kenara geçti. Bu demek ki sorularını sal ve içeriye geç. Bende tabikide anlık saldım soruları ve içeriye geçtim.

Cam duvar kısmın tam dibine iki tane büyük yastık koyulmuştu. Patayı sehpaya bırakıp onların üstüne attım kendimi. 

ağağağağ!

Çok kötü çarptım ayağımı. 

OVOVVO! 

Kartal'a baktığımda ise benim koyduğum pastayı alıp çoktan mutfağa geçmişti. Çay suyu koyup pastayı açtı ve durdu öylece . Beğenmedi mi acaba? Ayağımı unutup oturduğum yerden ona baktım. Bir anda gülmesiyle bende ne yağacağımı bilemedim. Noldu be?

'' Sen ciddi misin?'' Ne oluyor be? Ne var ki pastada?

'' Ne oldu ki ?'' ayağımın acısı yavaş yavaş geçerken ayağa kalkıp yanına gittim. Pastaya baktığımda ise şok olmuştum. 

E bu bebek maması olmuş ya!

'' Şey dedim ya kayboldum sandım diye. Ben o anlar biraz saçma triplere girince de pasta da birazcık sarsılmış.'' Hala gülmeye devam ediyor yalnız. Tamam biraz Harry Potter ' da ki pasta gibi hatta ondan bir tık kötü vaziyette olmuş olabilir. Ama bu yenmez değil canım. 

Pastayı ondan alıp yine yerime geçtim. Tabağa koyulacak gibi kalmadı bu ya. Çatal falan getirsin de direkt buradan yiyelim ya. O da anlamış olacak ki bir tepside çay ve çatal getirmişti.

"Bu pastayı kesinlikle sen yapmadın değil mi?"

"Nasıl anladın ya?" dememe gülmüştü. Komik bir şey mi dedim ya? 

"O kadar belli ki senin yapmadığın. Bir kere sen böyle güzel yapamazsın. "

 peh! Ben daha iyisini... Yok valla yapamam! Yapsam da zehirlenir insan valla he.

Bir de dalga geçiyor, Haspam!

"Tamam yani biraz bu konularda beceriksiz olabilirim ama benim de yetenekli olduğum konular vardır bence. Vardır yani, vardır vardır." kendim şüphe ederken Kartal nasıl inansın bana? Zaten o da bu hallerine gülüyordu. Sonunda birer dilim pasta tabanlarını koyup karşıma oturdu. İkimizde Annemin yaptığı pastanın keyfini çıkarırken Kartal konuşmaya başlamıştı.

Benim HayatımWhere stories live. Discover now