Y A N G I N

❄56.BÖLÜM~BEKLENEN PLAN🔥

#SoMo- Or Nah

#Welshly Arms- Legendary

"Kıyamet başladı; artık masallar fısıldaman gerek kulağıma."

56.BÖLÜM: BEKLENEN PLAN

Şiddetli bir ağrı aniden enseme saplandığında dudaklarımın arasından kısık bir inleme yükseldi.

Kapalı gözlerimi açmaya çalıştım. Aynı anda bedenim de hareketlendi ama bir şey, hareketlerimi kısıtladı. Kaşlarımı çattım ve göz kapaklarım yavaşça aralandığında görüş açıma parke zemin girdi. O anda çevremdeki sesleri duymaya başladım.

"Sahra Hanım kız uyandı."

Doğrulmaya çalıştığımda ensemdeki ağrı yüzümü buruşturmama neden oldu. Arkadan bağlı olduğunu fark ettiğim ellerimi zorlamadan bir dirseğimi yere yasladım ve yattığım yerde oturur hâle geldim.

Üstümdeki gözleri aldırmadan kaşlarımı daha çok çatıp olanları hatırlamaya çalıştım. Saniyeler sonra yaşananlar zihnime düştüğünde gözlerimi usulca kapayıp yutkundum.

Pekâlâ. Bu sefer büyük sıçmıştım.

Gözlerimi açtım yavaşça. Hâlâ otel odasındaydım ve bayıldığım yerden biraz uzakta, odanın tam ortasında ellerim bağlı oturuyordum. Karşımdaki koltukta Sahra vardı ve elindeki içmekte olduğu sigarasıyla doğrudan gözlerime bakıyordu. Yanında yine o iki koruma duruyordu ama artık daha fazlası olduğuna emindim.

"Yedi dakika," dedi Sahra doğrudan gözlerime bakarak. "Hızlı ayılıyorsun."

Cevap vermeden rahat bir şekilde başımı enseme doğru yatırıp esnettim. Fazlasıyla sert bir darbe almış olmalıydım zira canım gerçekten acıyordu. Başımı doğrultup derin bir nefes aldığımda kendimi boş verip Ateş'i düşündüm. Omzumla kulağıma dokundum fakat kulağımda kulaklığın varlığını hissedemedim, yaklaşık on dakikadır benden haber alamıyordu ve delirmiş olduğuna emindim.

"Bunu mı arıyorsun?" Sahra elindeki kulaklığı havaya kaldırıp gösterdiğinde ifadesiz gözlerim, gözlerinden ayrılmadı. Gülerek elini aşağı indirdi ve kulaklığı yanındaki bir korumaya verdi. "İtiraf ediyorum, çok iyi rol yaptınız ama aptallığın sizi mahvedecek."

O anda hatırladığım şeyle yüzümü ifadesiz tutmaya çalıştım. Göğsümün altına, büstiyerin içine bir flash bellek saklamıştım ve varlığı hâlâ oradaydı. Fark etmemişler miydi yoksa umurlarında olan şey başka mıydı?

"Hiçbir şey olmayacak," derken niyetim tamamiyle manipüle etmekti, yoksa olacakları ben de bilmiyordum. "Burdan elimi kolumu sallaya sallaya çıkacağım."

"Bak sen?" Sahra yine alayla küçük bir kahkaha atıp sigarasından derin bir nefes çekip üfledi. "Bunu sana düşündüren nedir?"

Şeytani bir ifadeyle gülümseyip "O hâlâ dışarıda," dedim. "Ve emin ol beni almadan tek bir adım öteye gitmez."

"Ah, ne duygusal." Ayağa kalkıp üstüme doğru yürürken sigarasını içmeye devam etti. "Ama ne yazık ki o gelemeden ben senin kafanı dağıtmış olacağım."

Dişlerimi sıktığımda yüzüm tamamen gerildi, ona dik dik bakmaya başladım. Geldi ve küçülmüş sigarasını dudaklarından çekip eğilerek ceketimin vatkalı omzuna bastırdı. Sigaranın sönen sesini duyduğumda dişlerimi daha fazla kenetledim, neredeyse kırılacaklardı. Kıyafetin kumaşı kaliteli olduğu için sigara tenime değmemişti, canım acımıyordu fakat Sahra'nın bu meydan okuması içimdeki hırçın Orman'ı kamçılamıştı.