❄15.BÖLÜM~DÖNÜM NOKTASI🔥

31.3K 1.5K 701
                                    

#Bea Miller- Like That

#Bahadır Tatlıöz- Beni Yak

"Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç. Başka şehirleri özleyelim orda seninle. Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar bize yetmez..." -Özdemir Asaf


15.BÖLÜM: DÖNÜM NOKTASI

Belirsizlik.

En kötü ceza ve bedeldi bence. Hayatım boyunca buna taabi tutuluşum ise Allah'ın bir imtihanıydı belkide. Çünkü bulunduğum duruma başka bir açıklama getiremiyor, doğduğum andan beri marus kaldığım muammaya bir neden bulamıyordum.

Ne iyi ne kötü,

Ne eksi ne artı,

Ne cennet ne cehennem,

Tam olarak Araftı bulunduğum yer. Ve bu kişiliğimede yansımıştı. Neye nasıl tepki vereceğimi ben bile kestiremezdim. O kadar ki meçhul bir hayat yaşıyordum. Bu hayatta ki tek gayem; nefes almaktı. Her ne kadar yaşamıyor olsamda.

Ama şimdi işler değişmişti.

Yürüdüğüm arafta bir yol ayrımı çıkmıştı karşıma. Henüz tam olarak görmesemde sonunun cehenneme çıktığını az çok tahmin edebiliyordum.

Peki ya şimdi ne yapacaktım?

Belirsizlik her ne kadar kötü olursa olsun benim yaşamayı bildiğim tek şeydi. Kötüye alışırsan iyiyi arzulamazdın. Benimki de o hesaptı.

Uçurum'a gidersem hayatta kalacağım ne malumdü? Oraya ayak uydurabilecek miydim? Kendimi artık netliğin içinde bulayım derken yanmayacağımı kim bilebilirdi?

Ve işte yine aynı şey oluyordu. Yine sıkışıp kalmıştım ortada. Sanırım asıl muammanın ta kendisiydim ben.

Bakışlarımı, okuduğum ama zinhar bir şey anlamadığım satırlardan çekip önüme baktım. Düşünmeyi hemen bırakmalıydım.

İkindi vakti çoktan olmuştu, hatta geçiyordu bile. Bugün tek boş günümdü ve ben her zaman ki gibi evde asosyal bir şekilde takılarak geçiriyordum. Normalde gün boyu kitap okurdum, aslında şuan yapmaya çalıştığım şeyde oydu fakat kafamı kurcalayan o kadar çok düşünce vardı ki, kitaba doğru düzgün odaklanamıyordum bile.

İç çekerek elimde ki kitabı sehpaya bıraktığım sıra kapı çaldı. Kaşlarım çatıldı hemen, şu güne kadar Pazar günü ziyaretçim hiç olmamıştı, aslında hiç bir zaman olmamıştı. Dışarıdan bir takım konuşma sesleri duyduğumda iyice gerilerek ayağa kalktım ve kapının arkasında ki süpürgeyi elime aldım.

Kendimi savunma fikirlerini acilen geliştirmeliydim, bunun farkındaydım fakat şuan elimden ancak bu geliyordu. Şu takip edilme olayları falan olduğundan normalde olandan daha fazla paranoyak düşünüyordum.

Kapının kolunu tuttum ve hızla açarken süpürgeyide havaya kaldırdım. Açıkçası şuan karşımda takım elbiseli yada ne bileyim dev gibi adamlar falan görsem, ve onlar bana saldırmaya kalkışsalardı daha az şaşırırdım.

Ama ben onun yerine birbirlerini omuzlarından itekleyen bir adet Çağdaş ve Filiz görüyordum. İkiside kapıyı açmamla bana odaklanırken aynı saniyede gözleri büyüdü.

"Sanırım yanlış gecekonduya geldik," dedi Çağdaş sessiz bir şekilde. "Burası mahallenin kaçık babannesinin evi falan olmalı."

Alayla gülümserken yüzümün yarısını gizleyen süpürgeyi aşağı indirdim. "Sanırım doğru eve gelmişiz." diye mırıldandı Filiz.

Y A N G I NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin