Merhaba canlar, upuzun bir bölümle döndük. Bu arada 17k olduk ❤️ İlginiz için çoook teşekkürler ☺️Bol yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, keyifli okumalar...
***
YAZAR'DAN
Seko, odasının kapısını açar açmaz gördüğü manzara karşısında kalakaldı ve bir süre kılını bile kıpırdatmadan öylece bekledi. Genç ve davetkâr bir kadın yatağının üzerinde bacağı hafif aralık bir şekilde uzanmış, elleri Seko'nun yatağının başlığına iki yerden kelepçeyle başlanmıştı. Kırmızı jartiyerine dökülen simsiyah uzun saçları özenli bir şekilde maşalanmıştı ve suratında makyaj namına sadece kan kırmızısı bir ruj vardı. Gözleri siyah bir bandanayla bağlı olan kız, hiçbir şey göremememin verdiği panikle nefes nefese kalmıştı. Fındık kadar burnunu dolgun dudakları orantılıyordu ve diri göğüsleri de neredeyse ağzına gireceklerdi. Yağdan parlayan uzun bacaklarını gelişigüzel öne doğru fırlatarak duyduğu seslere kulak kesildi. Odaya Seko'nun girdiğini fark eder etmez ise inlercesine ağzını açtı ve başını dikleştirerek cürretkâr bir ses tonuyla konuştu. "Hoş geldin Seko."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ahh, hayır. İşaret ve baş parmağını gözpınarlarına dayayarak sabır dileyen Seko, "Ulan Poyraz!" diye geçirdi içinden. "...Sırasıydı değil mi piç herif?"
Umursamaz bir tavırla kapıyı kapatarak içeri girdiğinde yatakta uzanmış kızı baştan ayağa süzdü. Oldukça istekli ve arzu doluydu sanki. Üstelik Seko'nun kokusunu alır almaz vajinasında hissettiği ıslaklıkla bacaklarını birbirine sürterek gülmeye başlamıştı.
Seko piyasanın önde gelenlerindendi ve oldukça karizmatik bir liderdi. Haliyle onun için sıraya giren kızların sayısı da azımsanacak gibi değildi. Ama bu gece başkaydı. Bu gece bu profesyonel kızın görevi Seko'yu eğlenebileceği kadar eğlendirmek, kafasını dağıtmaktı. Üstelik bunun için Poyraz'dan yüklü miktarda para almıştı. Hoş, bu işi bedava da olsa zevkle yapardı ama Poyraz böyle bir teklifle gelince 'neden bir taşta iki kuş vurmayayım' diye düşünmüş olacak ki, parayı da teklifi de kabul etmişti ve bunun için kendini çok şanslı hissediyordu. Kaldı ki; o da kendi piyasasındaki en gözde isimdi.
Seko, oldukça ağır adımlarla yatağına yaklaşırken kız da bunun hissiyle olduğu yerde hareketlenmeye başladı. Seko'nun adını çok duymuştu ama onu hiç görmemişti. Heyecanlıydı.
Yatağın ucuna duvara karşı oturan genç adam dirseklerini dizlerine dayayarak öne doğru eğildi ve ellerini saçlarının arasından gezdirerek aldığı derin nefesi sertçe dışarı verdi.
"Adın ne senin?"
"Beril. Adım Beril Seko."
Nefes nefese söylediği sözlerden sonra bacaklarını yeniden birbirine sürten kız oldukça heyecanlı ve arzu doluydu. Seko ise duvara bakarak dudaklarını birbirine bastırdı ve ağzının içinde kafasını sallayarak tekrarladı. "Beril. Adın Beril."
