48: Xanfi Savaşı (11)

1.4K 159 8
                                    

İvan üzerine gelen Lee'ye bir bakış attı ve vücudunu hazırladı.

Lee yumruğunu İvanın yüzüne savurmuştu. İvan bu acemi yumruğa baktı ve sıyrıldı.

"Sen mi beni öldüreceksin?" diye küçümseyerek konuştu İvan. Lee tam karşılık vermek üzereydiki İvan tam yanağına bir tokat attı.

Lee yanağındaki el iziyle burnundan soludu. Bu sırada Joe bir büyü hazırlığındaydı, 2. Seviye başlangıcında bir ateş büyücüsüydü ve yaptığı ateş saldırıları İvan'a zarar verebilecek güçteydi.

İvan ise bu olayı hemen bitirmek istiyordu. Başlangıçta kendinden emin olmasada şimdi bu iki çocuğu yenebileceğine emindi.

Bir yardım çağrısıyla savaş grubunu buraya çağırabilirdi fakat o zaman gelenler İvanın gücünden şüphe edebilir ve isyan etmeyi düşünen üyeler birlik olup, bir suikast girişimde daha bulunabilirlerdi. Bu sefer İvanı yenebilecek güçte gelecekleri için, İvan savaş grubunu çağırıp bir takım asilerin bu olaydan ilham almasını istemiyordu.

Joe ateş topunu İvanın üzerine gönderdi, alan kısıtlıydı, bu yüzden İvan bu saldırıdan sıyrılmak yerine karşı bir saldırı yaptı. Joe ateş topunu gönderdiği andan sadece biraz sonra İvan da karanlık büyü ışını göndermişti.

İki büyü gösterişli bir şekilde çarpıştı, karanlık büyü ateş büyüsüne göre daha saldırgandı, bu yüzden ateş topunun etrafını sarmış ve bir saniye içerisinde iki büyü de yok olmuştu. İvan Joe nin bir hamle daha yapmasını beklemeden Lee nin üzerine atıldı.

Lee İvanın ağırlığıyla yere yıkılmıştı. Joe ise İvanı vurmayı düşündü fakat ikili çok hareketli bir şekilde dövüşüyordu. Yanlışlıkla Lee yi vurursa tek başına İvanı yenmesi imkansızdı.

Bu yüzden Lee nin bir açık bulmasını umarak dövüşü izlemek zorunda kaldı.

İvan Lee ile yere düştüğü an toparlanmış ve yumruğunu Lee nin burnuna geçirmişti. 2. Seviye zirvesinde bir savaşçı ile başlangıçta olan bir savaşçının gücü kıyaslanamazdı.

Lee acı ile haykırdı ve İvanı üzerinden ittirmeye çalıştı. Soğukkanlılığını kaybetmişti ve bu yaptığı silahını kaybetmekle eş değer bir hataydı.

İvan Lee nin bu çabalarından etkilenmedi ve çocuğun kollarını dizlerinin altına almaya çalıştı. Lee nin kolları hareket edemez duruma gelince İvan rastgele yumruklar atmaya başladı. İlk yumruğu Lee nin dudağını patlatmıştı.

Bu sırada biraz uzakta Joe Lee nin kaybetmeye başladığını görünce risk almaya karar vermişti. Sonuçta biraz daha beklerse İvan Lee yi öldürebilirdi. Elinde bir ateş topu oluşturdu ve İvana attı. Bu sırada İvan Joe nin harekete geçtiğini dahi fark edememişti. Ateş topu tenine değdiğinde acı dolu bir çığlık attı.

Ateş topu ile vurulduğu an İvan Lee nin üzerinden yere yığılmıştı. Lee üzerindeki ağırlığın kalktığını ve art arta yüzüne inen darbelerin kesildiğini fark etmesine rağmen hızlıca reaksiyon gösterip ayağa kalkamamıştı. O... Korkmuştu! İvanın soğukkanlı bir katil gibi tereddüt etmeden ona öldüresiye saldırması onu ürkütmüştü. Evet belki oda İvanı öldürmeye çalışacaktı fakat kesinlikle o an bu kadar sakin olabileceğine emin değildi.

"Ayağa kalk aptal!" Lee ancak Joe nin bağırışı ile kendine gelebilmişti. Bu sesle ayağa kalktı, karşısında İvan bir eliyle ateş büyüsü ile zarar görmüş sırtını tutuyordu. Fakat yine de tetikteydi. Dayanılmaz bir acı çekiyordu fakat kendini zorlayarak Lee ve Joe ye karşı koymaya çalışıyordu.

İvan bu durum ile tüm avantajını kaybetmişti. Yaralıydı ve kan kaybediyordu. Öldürücü bir yara değildi fakat vücudu şimdiden bitkin düşmüştü. Gözlerini zorla açık tutabiliyordu.

Joe İvanın toparlanmasını beklemeden bir ateş topu daha gönderdi. İvan ateş topundan kaçtı, ateş topu çadırın köşesine çarpmıştı ve çadırın bir kenarı yanmaya başlamıştı. İvan dişlerini sıktı ve yaralı olmasına bile aldırmadan tüm enerjisi ile karanlık büyülerini Joeye gönderdi.

Joe bu ani atağı beklemiyordu, karanlık büyüye ateş büyüsü ile sürekli karşılık veremezdi. Dar alanda bu saldırılardan kaçınmak zor olsada tek çaresi buydu.

İvan savaş çılgınlığı yeteneğini aktif etti ve Lee ye atıldı. Lee bu sefer aynısının yaşanmasını istemiyordu, o yüzden daha tedbirliydi. İkisi göz göze gelirken Joe den acı dolu bir çığlık duyuldu. Bir karanlık büyü ışını tam karnına isabet etmişti, kanlar içinde yere yığıldı ve hareketsiz kaldı. Henüz ölmemişti ama hemen müdahale edilmez ise ölümü çok yakındı.

Joe nin acı dolu haykırışı ile Lee nin dikkati bir anlığına dağılmıştı.

İvan, savaş çılgınlığı yeteneğinden kazandığı çeviklikle Lee daha ne olduğunu anlamadan çocuğun üzerine atılmıştı. Yumruğunu yandan savurdu, Lee zaten önceki saldırıdan yaralıydı ve çektiği acı odağını bozuyordu. Bu yüzden bu saldırıya çabuk karşılık veremedi. Kulağına gelen yumruk ile kenara savrulmuştu. Lee acı ile inledi, gözlerinde müthiş bir korkuyla İvana bakıyordu. İvan ne onun acı çekmesinden etkilendi, nede korkmasından. İblis enerjisinin vücuduna işlemesinden sonra bazı anlarda daha az duygu göstermeye, daha fazla acımasız olmaya başlamıştı. Hayatı tehdit edilmedikçe veya bir konuda zarar görmedikçe birine zarar vermek önceliği değildi fakat yoluna çıkanların üzerine basar geçerdi.

Üstelik bu iki genç onu uykusunda onursuzca öldürmek istemişti. İvanın gözünde onlar insan bile değildi, bu yüzden onu aşırı olmak ile kimse suçlayamazdı.

İvan yaklaşırken sırtındaki acı büyüdü, hafifçe inledi. Çadırı diğerlerinden biraz daha uzaktı ve bunca savaş sesine rağmen kimse buraya gelmemişti. Duyanlar olmuşsada korkmuş, veya bilerek gelmemiş olabilirlerdi. Çünkü savaş grubunun hepsinin sadık olması imkansızdı. Belkise sadık kişi sayısı 5'te 1 falandı. İvan için ise bunun bir önemi yoktu, savaş grubu gelip geçiciydi ve onların sadakatine falan ihtiyacı yoktu.

İvan sırtındaki acıyı dindirmek için yüzüğünden iyileştirici bir hap çıkardı ve ağzına attı. Hapın enerjisi vücuduna yayılırken rahatladı ve derin bir nefes verdi. Birkaç saat içinde yarasının önemli ölçüde kapanacağından emindi.

Yarasının acısının dinmesi ile Lee ye yaklaştı ve şeytani bir gülümseme ile çocuğa baktı. İri çocuk bu yüz ifadesi ile daha da korkmuştu. Hala ayağa kalkacak gücü vardı fakat bunu yapmıyordu. Elleri korkuyla titriyor ve ağlamak istiyordu.

"Yeter... Öldüreceksen öldür!" diyebildi korku ve nefretle. Bu korku iblis enerjisinin bir etkisiydi. İblis enerjisi İvanın vücudunda doğa enerjisine kıyasla çok daha az bulunsada İvanın gücüne etkisi oldukça sarsıcıydı.

"Madem bunu bu kadar istiyorsun, o zaman benim gibi soylu bir efendi kesinlikle senin isteğini geri çevirmeyecek." dedi İvan ve bir elini kilitlenmiş gibi duran Lee nin göğsüne koydu.

Bir ateş topu elinden çıkmış ve direk Lee nin göğsünü delmişti. Lee insanın içini ürperten bir çığlık attı, o an her neye inanıyorsa ona doğru yolculuğuna çıkmasının vakti gelmişti. Son mantıklı kelimeleri İvana ölmek için yalvarmasıydı.

İvan iri gencin cansız bedenine baktı, böyle insanları öldürmek onun için can sıkıcı değildi.

İvan çadırın içindeki iki cansız bedeni yok etmesi gerektiğini iyi biliyordu. Eğer bir yere götürüp atarsa ve birileri bu bedenleri bulursa adı katile çıkabilirdi. Durumu açıklasa bile ona inanmayanlar olacaktı.

Bu yüzden iblis enerjisini ilk kez kullanmaya karar verdi. Vahşi ve saldırgan olan iblis enerjisi iki bedeni saniyeler içinde yok etmişti.

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

Hepinize mutlu ve huzurlu bir yeni yıl diliyorum.

Savaşın BedeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin