20: Hazine Avı

2.1K 207 9
                                    

1k olmuşuz, destekleyenlerin alayına teşekkürler :)

---------------------------------------------------

İvan girişlerin yapıldığı yere yaklaştı, o sırada bir adam onu izliyordu.

"Giriş ücreti ne kadar?" diye sordu İvan.

Adam yavaşça İvan'ı süzdü. "50 gümüş," dedi.

İvan tereddütte kaldı. Sadece 60 gümüşü vardı ve neredeyse tüm parasını buraya vermeliydi.

Buna değer diye düşündü ve yeni yüzüğünden parayı koydu hemen ardından sıraya yaklaştı. Buradaki insanların çoğu ortalama 3. Seviye iken bir kısım kişi 5. Seviyeydi. 5. Seviyenin üzerinde çok az kişi vardı. Görevli olduğu belli olan bir kadın öne çıktı.

"Hazine avcıları! İçeride büyülü yaratıklar ve daha birçok tehlike daha sizi bekliyor. Ölüm durumlarınız tamamen size aittir ve Cioç kasabası tazminat ödemeyecektir. Kabul etmeyenlerin şimdi çıkması rica edilir..." dedi kadın herkes bunu önceden kabullendiği için kimse ayrılmamıştı. Labirentin kapısı büyük bir gürültüyle açılınca bütün mezar avcıları içeri akın etti.

İvan sağ tarafı tercih etmişti, labirent mağara gibi bir yerdi fakat ilk kısmı bir yerleşim yeri kurulacak kadar büyüktü. Binlerce farklı kapı vardı ve tüm hazine avcıları bir kapıyı seçiyordu. İvan daha az kişinin tercih ettiği koridora girdi.

Kılıcı elindeydi, her an bir saldırıya hazırdı. Yarım saat boyunca yürüdükten sonra büyük bir odaya gelmişti. Daha odayı incelemeye fırsat bulamadan karşısına tehditkarca hırlayan korkunç görünüşlü yaratıklar çıktı.

İvan bu yaratıklardan biraz bile doğa enerjisi hissetmiyordu. Buda bu yaratıkların doğa enerjisi kullanamayan yaratıklar olduğunu gösteriyordu.

Fakat İvan buna aldanmayacak kadar zekiydi. Bazı yaratıklar doğa enerjisi kullanamasa bile doğuştan 2. Yada 3. Seviye fiziksel güçte olabiliyorlardı.

İvan odada bulunan 4 yaratığa baktı, ona saldıran ilk yaratıktan sıyrıldı. Yaratığın saldırısı duvarda bir göçük bırakmıştı. İvan onların 2. Seviye zirvesinde bir fiziksel güce sahip olduklarını anladı.

Ona saldıran Yaratığa doğru kılıcını yukarıdan savurdu. Yaratık kaçmaya bile fırsat bulamadan ortadan ikiye ayrılmıştı. Fakat bedeni yanarak siyah dumanlar halinde yok olmuştu. İvan şaşırsada bunu düşünmek için fırsat bulamamıştı. Üzerine gelen diğer yaratıklara döndü. Zeka sahibi olmayan bu büyülü yaratıklar be olursa olsun onlara saldıracaktı. İçgüdülerinde kaçmak diye bir şey yoktu.

İvan üzerine gelen büyülü yaratığa kılıcını savurdu. Yaratık kılıçtan sıyrılırken diğer iki yaratık İvan'ın arkasına geçmişlerdi. İvan onları oyalamak için "Ateş okları!" dedi ve ardı ardına bir kaç saldırı yaptı. Hemen sonra önüne döndü ve tek başına olan yaratığa doğru hamle yaptı.

Kılıcını soldan savururken yaratık sıyrılmıştı. İvan bunu düşündüğü için ters taraftan sağ ayağıyla yaratığın bacağına doğru ortalama sertlikte bir vuruş yaptı. İkisinin fiziksel gücüde 2. Seviyenin zirvesi olduğu için ikiside birbirine zarar verebilirdi. Yere düşen yaratığın kafasına kılıcını ardı ardına iki kez sapladı.

İvan, orta kılıç sanatı 1. Seviyesinde bir kılıç kullanıcısıydı ve bu yeteneği azımsanmayacak kadar iyiydi. Tam olarak Deen klanındaki generaller kadar iyi kılıç kullanan bir çocuktu o. Bu hareketini görse ustası Leonardo'nun ne kadar gururlanacağını düşündü. Ustası ile bir kez daha karşılaştığında ona kendisine yıllarca verdiği eğitimin boşa gitmediğini göstermek, kendini kılıç kullanma hakkında her şeyi öğrendiği ustasına kanıtlamak istiyordu. Leonardo onun için ailesinden daha yakındı, ondan kılıç kullanmak hariç, büyülü yaratıklar, insan psikolojisi gibi daha bir çok şey öğrenmişti.

Savaşın BedeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin