33: Savaş Okulu (2)

1.8K 191 7
                                    

İvan kılıç eğitimini bitirdikten sonra, eğitimleri sınıflarda verilen büyülü eşya dersine girmişti.

Bu derslerin önemli olduğunu biliyordu fakat burada verilen eğitim çok temeldi. Tüm bunları zaten bilen İvan, dersin bitmesini iple çekiyordu.

Güneşin batışı zamanında uygulamalı büyücü dersine girmişti, sınıf yaklaşık 20 kişiydi. İvan birden içeri dalınca sınıftakilerin dikkati üzerine dönmüştü.

"Geç otur," dedi kalın sesli öğretmen. "Fakat bir daha geç kalma." diye uyardı.

İvan öğretmene baktı, bu adamın bir büyücü olduğunu yaydığı enerjiden hissedebiliyordu. Bir eğitmenden çok eski bir asker gibi duruyordu. Dikkatlice bakıldığında insanı ürküten gece kadar siyah gözleri vardı. İvan özür diledikten sonra boş bulduğu bir yere oturdu.

İvan yerine oturduktan sonra sert görünüşlü adam ayağa kalktı ve öğrencilere biraz daha yaklaştı. "Ben Fie Koziello. 42 yaşındayım, 5. Seviye bir Ateş büyücüsüyüm. 17 yıl boyunca krallık ordusunda Teğmen rütbesinde görev yaptıktan sonra aldığım bir darbe yüzünden zorunlu emeklilik kararı aldım." dedi Fie.

İvan'ın bu adam hakkındaki ilk izlenimi olumlu olmuştu, gücünü kapalı alanlarda eğitim yaparak değil savaşın içinde kazanmıştı. Gerçek bir askerin vereceği eğitimin çok daha kaliteli olacağını düşünüyordu.

Fie sınıfa göz gezdirdi ve devam etti. "Ateş büyüsü karanlık büyüden sonraki en saldırgan büyüdür. Sadece saldırı için kullanılabildiği için geri planda kalsada yıkıcı etkisi reddedilemez. Ben size ateş büyüsünün gücünü ve nasıl antreman yapacağınızı göstereceğim, fakat gerisi tamamen sizin sıkı çalışmanıza bağlı." İvan bu adamın dediklerini kendi kendine onaylanmıştı. "Bunun yanında büyücülerin genel dezavantajı fiziksel yetersizlikleridir. Eğer bir savaşçı stili uygulayıcı bir büyücünün yanına yaklaşırsa büyücünün işi bitmiş oluyor, en azından rakibinizle aranıza güvenli bir mesafe koyabilmek için bedeniniz yeterli olmalı. Ben size vücudunuzu güçlendirmeyi de öğreteceğim. Şuan anlamsız geliyor olabilir fakat benim bunu gençliğimde uygulamam sayesinde pek çok kez hayatım kurtuldu."

Öğrenciler anladıklarına dair mırıltılar çıkarmıştı. Fie iç çekti, öğrenciler sabırsızca büyücü eğitimine geçmek istiyordu.

"Çoğunuz biliyordur, ateş elementinde 1. Seviye büyücülerin yapabileceği sadece 1 büyü vardır. Bu büyü Ateş topu büyüsüdür. Bu büyünün iki formu vardır ve ateş topu büyüsü evrimleştiğinde ateş oku şeklini alır." dedi Fie. Çoğu öğrenci bunu biliyor olsa bile Fie derse başladığı için onu dikkatle dinlemişlerdi."Bu büyüyü 2. Ders göstereceğim, bir binanın temeli ne kadar sağlam olursa bina o kadar uzun ömürlü olur. Bunun gibi sizin de büyücü temelleriniz ne kadar sağlam olursa gelecekte o kadar güçlü bir büyücü olursunuz. Çoğunuz orta halli ailelerden gelmişsinizdir. Aileniz size sadece kendi bildiklerini öğretmişlerdir, büyücülüğün en temelinden başlayacağız." dedikten sonra konuştuğu kürsünün altından küçük, uzun bacaklı bir masa çıkardı. Uzun boş bir kağıdı masaya serdikten sonra bir tüy kalemi eline alıp mürekkebe bastırdı. Bu sırada tüm öğrenciler ilgiyle Fie yi izliyordu.

"Yazı büyücüleri Katip olarak isimlendirilirler. Yazacağınız büyü yeteneğinize, yaratıcılığınıza ve inancınıza bağlı olarak gerçeğe dönüşür. Şimdi sırayla kağıda yazı yazarak büyü yapacaksınız. Unutmayın, bu büyüyü sadece temelleriniz ve gelişiminiz için yapıyoruz. Eğer iyi yapamazsanız umutsuzluğa düşmeyin," dedi."Kendinize inanın, yazı büyülerinin belirli sözcükleri yoktur. Yaratıcı olmalısınız. Enerjinizi yazıya gönderin ve bekleyin."

Heyecanlı bir şekilde sıranın başında ki bir kız kalemi eline aldı ve eğitmen Fie ye baktı. "Basit bir sözcük yaz, ne istersen onu." dedi Fie kayıtsızca.

Kız kalemi eline aldı ve birkaç nefeslik süre boyunca düşündü, hemen ardından heyecanla tüy kalemi kağıda bastırarak bir şeyler çizmeye başladı.

Kağıt altın renginde bir ışıltıyla parıldadı ve kağıttan çıkan küçük bir ateş topu kızın avcuna yerleşti. Eğer kız bu ateş topunu 1. Seviye yeni geçmiş bir savaşçıya saldırmak için kullanmış olsa, o kişi en fazla sıcak bir yaz gününde olduğu kadar sıcaklık hissederdi. Yine de herkes bu işe yeni başlamıştı. İlk sefere göre oldukça normaldi.

"İlk sefer için fena değil." dedi Fie. Kız yorulmuş bir ifadeyle sıradan çıktı ve bir sonraki çocuk kağıdın başına geçti. Bu böyle devam ederken İvan her kişiyi dikkatle izlemişti.

En sonunda sonlara doğru sıra İvan'a gelmişti. Akhan sıra ona gelmeden ona birkaç ipucu vermişti, ustasına güveni tamdı, kendinden emin bir şekilde kalemi eline aldı.

Kağıda kısaca baktıktan sonra ne çizeceğini düşündü. "En yatkın olduğun büyü Karanlık büyü, buradaki eğitmenler çok cahil. Eğer büyünle enerjini birlikte gönderirsen oluşan büyü çok daha güçlü olur." dedi Akhan. "Usta tüm bunları nereden biliyorsun?" diye sordu merakına yenik düşen İvan. "İyi bir uygulayıcı bir çok alanda bilgi sahibi olmalıdır. Yeri gelmişken söyleyeyim, asla her şeyi öğrenemezsin. Sakın asla her şeyi bildiğini düşünme ve her zaman yeni şeyler öğrenmek için çabala. Örneğin benim bildiklerimin yanında bilmediklerim okyanusta damla sayılır," Akhan bu fırsatı kaçırmamış ve İvan'ı zihinsel açıdan eğitmeye çalışmıştı.

İvan cevap vermeden tüy kalemi kağıda bastırdı, karanlık büyü ile doğa enerjisini kalemin ucuna iletmişti. İvan'ın çizdiği bıçak resmi ışıltılar çıkararak kağıdın üstünde belirtmişti. Siyah işlemeleri olan bu bıçak 4. Seviye bir büyülü yaratığın vücudunu bile delebilecek güçte gözüküyordu.

İvan ise sanki günlerdir savaşıyor gibi yorgun düşmüştü. Kürsünün kenarına tutundu ve dengesini sağladı. "İlk seferine göre... Kusursuz!" dedi Fie. Sonra bıçağı eline aldı ve İvan'a uzattı. "En az 5 altın eder. Sende kalsın." dedi ve bıçağın keskin tarafından tutarak İvan'a uzattı. İvan bıçağı eline aldı ve depolama yüzüğüne attı. Şuan elinde olan en iyi silah bu bıçaktı.

Fie ise 1. Sınıflardan bir çocuğun depolama yüzüğü olmasına şaşırmıştı. Yine de bu büyük bir sürpriz değildi, en kalitesiz yüzükler 20 gümüştü ve para biriktirirse normal bir aile bunlardan birini alabilirdi. Büyük sürpriz çocuğun elindeki dövmeydi. Bu çocuğun aynı zamanda bir eğitmen olduğunu gösterirdi. Bu çocuğa biraz daha dikkat etmeye karar verdi.

İvan yerine geçtikten sonra birkaç öğrenci daha büyülerini yapmıştı, Fie her ne kadar öğrencilere bunu önemsemediğini söylesede kimin ne yaptığını aklının bir köşesine not etmişti.

"Bu adamın seviyesi düşük olsada oldukça iyi bir eğitmen..." dedi Akhan Fie için, İvan şaşırmıştı, ustası kolay kolay birisini övmezdi...

İvan ateş büysü dersinden çıktıktan sonra yarım saat sürecek olan toprak elementi dersine girmişti. Bu sefer sınıf çok kalabalık değildi, toprak elementi en nadir bulunan elementti, üstelik savaşlarda ki kullanım alanı çok fazla değildi. Yinede okul, eğitimini veriyordu.

Toprak elementi eğitmeni genç görünüşlü bir kadındı, elbette uygulayıcıların genç görünüşlerine aldanmamak gerekiyordu, bedenin gücü arttıkça genç görünüş korunuyordu. Bu kadın 50 yaşının üzerinde bile olabilirdi.

Genç kadının keskin bakışları ve ciddi bir ifadesi vardı, güzel olsa bile ciddi duruşu bunun önüne geçiyordu.

"BENİM ADIM MEGAN HAE. BUNDAN SONRA EN AZ 1 YIL TOPRAK ELEMENTİ DERSİNİ BENDEN ALACAKSINIZ. DİSİPLİNSİZLİKTEN TİKSİNİRİM, DİSİPLİNSİZ DAVRANIŞLARI KİMSEYE BIRAKMADAN KENDİM CEZALANDIRACAĞIM." Megan her öğrenciyi teker teker incelemişti. "6. Seviye bir toprak büyücüsüyüm, 39 yıllık hayatımın 20 yılında Kızıl Kaplan klanının liderinin baş koruması olarak görev yaptım." diye kısaca açıkladı kendini.

Megan kendi hakkında birkaç kısa bilgi verdikten sonra asıl derse geçti.




Savaşın BedeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin