12: İntikam Arayan Gezgin

2K 201 9
                                    

İvan gözlerini açtığında kendini rahat bir yatakta buldu, ufak tefek genç bir adam ona baktı.

"Lider seni kölelikten azat etti." dedi acemi genç.

İvan liderin ona vurduğunu hatırlayınca öfkelenmişti fakat merakı öfkesinin önüne geçti.

"Neden?" genç adam İvan'ın sorusuna umursamazca cevap verdi.

"Bilmemen senin için daha iyi olur, kamptan çıkamazsın fakat kampın içinde özgürce dolaşabilirsin." dedi ve İvan'ın göğsüne bir işaret yapıştırdı. "Birliğin alt seviye bir üyesi olarak kabul edileceksin," dedikten sonra odadan çıktı.

İvan kendini kalkmaya zorladı, oldukça bitkin durumdaydı fakat acemi gencin sözlerini düşündü. Bilmek istemezsin demişti.

Yatağından kalktı ve odadan çıktı. Güneş gözlerini acıttığı için elini kendine siper etti. Köleleri gördükçe kendisinin ne kadar yorulduğunu hatırlıyordu.

Oradan uzaklaştı ve depolama yüzüğünden Loyd'u çıkardı. Küçük kurt biraz büyümüştü, etrafta koşturmaya başladı.

İvan yere oturdu ve onu izlemeye başladı. Bir yandan buradan nasıl kaçabileceğini düşünüyordu.

Ne kadar düşünürse düşünsün aklına düzgün bir plan gelmemişti.

İvan, Loyd'u depolama yüzüğüne attıktan sonra kampı gezmeye başladı. Kampta bir yemek yeri vardı, diğer haneler haydutların kaldıkları yerlerdi. İvan kampı inceledi. Bu işi uzun süredir yaptıkları belliydi.

İvan, uzakta Turegor'u gördü. Gözü morarmıştı ve sızlıyordu. Ondan nefret etse bile yapabileceği bir şey yoktu.

İvan, formda kalmak için kampın etrafında bir kaç tur attı. Klanından ayrıldığından beri bu egzersizleri yapmaya fırsatı olmamıştı. Bunun yerine, büyülü yaratıklarla amansız bir mücadele veriyordu.

İvan, 1 saatin sonunda kendini zorlayıp bir tur daha attı. Uzaktan İvan'ı uyandıran genç erkek İvan'ı dikkatle izliyordu.

İvan, koşuyu bitirdikten sonra hızlıca elli şınav çekti, bu arada onu izleyen genç erkek yanına gelmişti.

"Kendini boşuna yorma çocuk, buradan kaçamazsın."

İvan, yerden kalktı ve genç erkeğin yüzüne baktı. Sol gözünde derin bir yara vardı. Saçları omzuna kadar uzanıyordu.

İvan gence cevap vermeden omuz silkti ve egzersizlerine devam etti.

Genç çocuk kısa bir süre onu izledikten sonra uzaklaştı. Giderken "Nereye gideceğin belli çocuk, umarım hayatta kalırsın." diye mırıldandı.

İvan, sıkıntıyla etrafına baktı. Ters esen rüzgar saçlarını dağıtmış ve gözlerini kapatmıştı. Öfkeyle homurdandıktan sonra saçlarını gelişigüzel bir şekilde arkaya attıktan sonra önündeki ağacın yapraklarına baktı. Gözleri ile ağaçları takip etti.

O sırada omzuna dokunan bir elle irkildi. "İyi misin çocuk?"

İvan hızlıca omzundaki eli takip ederek karşısındaki adama baktı. Turegor ona bakmıyor, uzaktaki ağaçları izliyordu. "Hayır," dedi İvan.

Turegor hafifçe gülümsedi. "Kılıç kullanmayı nasıl öğrendin?"

İvan bir kaç saniye duraksadı. Bu insanlar hayduttu, onlara güvenemezdi. Cevap vermeden uzakları seyretmeye devam etti.

İvan cevap vermeyince Turegor'un gülümsemesi tüm yüzüne yayılmıştı. "Herkesin saklamak istediği sırlar vardır, tahmin edeyim yetenekli bir ustan olmuş olmalı, ustan iyi olduğuna göre güçlü bir ailen olmalı. Bir asil misin?"

Savaşın BedeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin