Bölüm -34-

9K 836 55
                                    

YOL AYRIMI YAKLAŞIYOR

"Evet Peri yine karşı karşıyayız."

Hüma karşısında duran genç kadına baktı. Geçen sene karşı karşıya geldiklerinde 3-0 gibi ezici bir galibiyet sergilemiş Hüma'nın takımını resmen ezip geçmişti. Genç kadın boynunu esnetirken onun söylediklerini umursamadı. Kendisini o an bir duvar gibi hissediyordu. Karşılaşmadan önce oyuncular her zaman karşı takımın oyuncularını psikolojik olarak zayıf düşürmeye çalışırlardı. Bunu en iyi yapanda karşısında duran kadından başkası değildi. Oldukça iri kıyımdı. Onu gören sahip olduğu fizik ile voleybol oynamayacağını düşünürdü ama hayır, oldukça yetenekli ve öngörülemez bir oyuncuydu. Asıl silahı ise alaycılığı ve sözlü tacizleriydi. 

Hüma'nın ona cevap vermeyeceğini anladığında sesli bir şekilde güldü. "Perinin dilini biri kapmış, ne kadar odaklansa da bu karşılaşmayı kaybedeceksin. Kabul et Peri senin kanatların uçmak için değil."

Hüma kendisine atılan topu smaç ile karşı tarafa gönderdi ama genç kadının söyledikleri yine de biraz olsun bocalamasına neden olmuş ve top son anda çizgi içine girebilmişti. Daha ısınma turlarında böyleyse karşılaşma sırasında oldukça sorun yaşayacaktı. Başını çevirdiğinde Nazlı'nın kendisine baktığını gördü. 

"Biliyorsun sinirlerini bozmak için yapıyor," dedi fısıltı halinde. Takımda ki insanların görmemesi için konuşmalarını normal bir sohbet gibi göstermeye çalışıyordu.

Hüma ağır ağır başını salladı. "Biliyorum, lanet olsun ki biliyorum ama yine de beni rahatsız etmeyi her defasında başarıyor."

Nazlı arkadaşının koluna dokundu ve ona cesaret verici bir bakış attı. "Sen KOÜ'nün Peri'sisin ama o değil. Hem bence kıskandığından böyle."

Genç kadın arkadaşının dediklerinden sonra derin bir nefes aldı. Evet, o peri olmak için birçok kişinin arasından seçilmişti. Bu karşılaşmayı almak için elinden  geleni yapacak ve o kadının söylediklerini umursamayacaktı. Arkadaşına bakıp gülümsedi ve ısınma hareketlerine devam ettiler. 

Karşılaşma başladığında Hüma yeniden ciddileşti ve karşı takımın tacizlerini görmezden gelmeyi başardı. Takım olarak çalışmaya başlamışlar Ahu'da kendini gösterme konusunda gayet yolunda ilerliyordu. Herkes Hüma'nın taktiklerini uygularken kenarda oturan hocaları onları arada yönlendiriyordu. 

Hüma filenin önüne geldiğinde karşı takımın kaptanı ile burun buruna geldi. 

"Zavallı Pericik seninde ikinci karşılaşman da bizimle oynamadan ne kadar kötü."

"Daha bizi yenmediniz, hala sizi parkeye gömecek kadar şansımız var," dedi ve başı ile puan tablosunu gösterdi. Aralarında büyük bir fark yoktu ve denge durmadan değişiyordu. 

Rakip kaptan gülümsedi ve başıyla oyuncu değişikliği yapılan yeri gösterdi. "Olabilir ama biz daha en iyi oyuncularımızı parkeye çıkarmadık. Yavaş yavaş yok olmaya hazır mısınız?"

Hüma onun söylediklerini dinlemek istemiyordu ama bir tarafı da yeni giren oyuncuların fiziksel özelliklerini incelemekten kendini alamıyordu. Yine de mücadele edecekler ve karşılaşmayı almak için ellerinden geleni yapacaklardı. 

Saatler sonra top son kez parkeye düştüğünde Peri'nin takımı 3-2 kaybetmişti. 

***********

O sıralardan başka bir salonda Bulut arkadaşları ile konuşuyordu. 

"Bu karşılaşmanın bizim için kolay olacağını biliyorsunuz değil mi?" Elinde ki topu çevirdi. Bakışları arkadaşlarının üzerinde dolaştı. "Ama bu karşılaşmayı hafife alacağımız anlamına gelmiyor." Hepsi onu baş hareketleri ile onaylarken hocaları da hakemlerle konuşmaktaydı. Bulut oyuncularla konuşma işini hep kendisi yapardı. Hocaları ise sadece parkelere çıkıp karşılaşmayı almalarını söylemekten başka bir şey demezdi. 

Sonsuz Rekabet (SAS-1) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin