BÖLÜM 26

10.2K 1K 223
                                    

YAZAR NOTU

Merhaba millet  öncelikle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun! Nasılsınız? Ben bu aralar baya heyecanlıyım. Aranızda bilenler vardır Kaçıklar Kulübü adlı kitabım basılıyor. Bu basılan ilk kitabım ve heyecanlı olduğum kadar endişeliyim de. Mesela kapak hakkında yorumlarınızı merak ediyorum. Perseus Yayınevinin instagram sayfasında yer alan kapağa yorumlarınızı bekliyorum. Koşun koşun gelin.

ATMACA  GERÇEKLERİN FARKINA VARIYOR

Hüma elinin tersiyle alnındaki teri silip şişesinden suyunu ağır ağır içti. Antrenman yaparken su içmeyi bile unutmuştu. Kendini zorlamamak istemişti ama yine kendini antrenmana kaptırmıştı. Karşılaşma öncesi kendisini yormaması gerekiyordu. Bu hırslı halinin başına ne açacağından emin değildi. Yarın hazırlık maçı olduğundan diğerlerini göndermiş, kendisi her zaman ki gibi geride kalmıştı. Her an Nazlı salonu basıp onu oradan çıkarabilirdi ama nedense ortalıkta görünmüyordu. Üstelik gece onunla konuşamayacak kadar sinirliydi ve sabah kalktığında da arkadaşının yüzü bembeyazdı. Ona hasta olup olmadığını sorduğunda iyi olduğunu söyleyip geçiştirmişti. Nazlı kendisi hakkında konuşma konusunda her zaman ketum davranırdı. Hüma onun hasta olmaması için dua etti. Yoksa parkelere sağlam bir şekilde gömülürlerdi.

Tam duş alanına doğru yürüyeceği sırada arkasından yaklaşan kişi konuşmaya başladı. "Maç öncesi kendine bunu yapman ne kadar doğru sence?"

Kendini yanına gelecek birine hazırlamıştı. Nazlı veya Deniz, en kötü ihtimalle Bulut ama onun yanına gelecek kişinin Ahu olmasına ihtimal bile vermezdi.

"Bu durumun seni ilgilendirdiğini mi düşünüyorsun?" Elindeki boş şişeyi çöp kovasına attı. Duşlara giden kapıya doğru ilerlemeye devam etti. Genç kadını arkasında bıraktı ama Ahu'nun onu bırakmaya pek niyeti yoktu. 

"Neden sizinle kötü olmamı bekliyorsunuz anlamıyorum," dedi isyan edercesine konuştukça sesi tizleşmişti. "Seninle bir sorunum yok, inan kaptanlık umurumda bile değil ama insanlar sanki onu senin elinden alacakmışım gibi bana kötü davranıyor." Başını sağa sola sallayınca uzun, siyah saçları da onunla beraber hareket etti. Gözlerindeki samimi bakış Hüma'nın bir an olsun şüphelenmesine neden oldu. Acaba gerçekten de ona karşı kötü mü davranmıştı? Voleybol söz konusu olunca gözü başka bir şey görmüyordu. 

"Bunu yaptığımız için üzgünüm ama sende kabul etmelisin ki koç karşıma böyle bir şeyle çıkınca mantıklı düşünemedim."

Ahu başını ağır ağır salladı. "Açıkçası bende pek geri  adım atan bir insan değilim. Siz bana öyle geldiniz diye düşündüğünüz gibi davranmak zorunda değildim ama yaptım." Derin bir nefes alıp genç kadının gözlerinin içine baktı. "Aslına bakarsan benden liderden çok takım arkadaşı daha iyi olur." Hafifçe gülümseyip genç kadının cevap vermesini bekledi. 

Hüma kıza bakarken insanlara neden bu kadar az güvendiğini sorguladı. Her zaman insanların davranışlarının altında bir sahtecilik arar ve onlara kolay kolay kendini açmazdı. Şimdi genç kadına bakarken içinden bir ses ona inanmamasını söylüyordu ama bu kadar şüpheci davranması takımında oldukça yetenekli olan bir oyuncunun güvenini kaybetmek demekti. Derin bir nefes alıp ağır ağır başını salladı. "Tamam, seni böyle hissettirdiğimiz için üzgünüm Ahu, tek bir isteğim var oda bu takımın Rüya Kupasını kazanması. Bu Kupayı kazanırken takımın kaptanı olmak istiyorum ama inan mezun olduktan sonra takımı sana bırakırken gönül rahatlığı ile bırakacağım," dedi gülümseme ile.

Ahu'da ona gülümseyerek ilerledi ve elini genç kadına uzattı. "O halde anlaştık kaptan."Hüma genç kadının uzattığı ele bakıp gülümsemesini genişletti. "Anlaştık. Şimdi izin verirsen sen gelmeden önce yapmak üzere olduğum gibi duş almaya gideceğim."

Sonsuz Rekabet (SAS-1) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin