*14*

9.8K 539 74
                                    


Kulaklığımın kulağımdan çekilmesiyle kapalı olan gözlerimi sinirle açtım. Fakat karşımda bana bakan dört çift göz benden daha sinirliydi. Yutkunup yanağımda kalan ıslaklığı elimin tersiyle sildim. Buse İpek, Elif, Berat ve Barlas hala bana bakıyordular. Gülümsemeye çalışırken dudaklarımdan 'ehe' diye bir ses firar etti. Konuşmaya başlayan ilk kişi Barlas oldu.

"Meva?"

"Hmm?" diye bir mırıltı çıktı ağzımdan onun sinirli sesinin aksine.

"Bu gözyaşlarının hesabını daha sonra soracağım ama daha önce bir şey sormam lazım. Bunlar me zamandandır senin o pezevengi sevdiğini biliyorlar?"

Bunlar dediği kişilerin kim olduğunu çözmeye çalışırken, İpek birden lafa atladı.

"Bunlar değil! Önce seslenmeyi öğren. Bizim adımız var. İpek,  İpek!  İpek ve Elif! Sanki bilmiyorsun biraz kibar ol." dedi.

Olay çözülmüştü, Barlas yine kıskançlık modundaydı.

"Her neyse İpek." Dedi Barlas, İpek ismine vurgu yaparak. "Ne zamandandır biliyorlar, ne kadar biliyorlar,  nasıl biliyorlar; dökül!"

"Ya bak şimdi şeyden beri şey kadar şey yüzünden iştee... Aaa bak benim Levent hocanın yanına gitm- "

"Mevaa!" diye lafımı bölen Barlas ile oturduğum yere daha da sindim.

"Off!"

"Of denmez abiye, hadi anlat."

"Ceyda ile kavga edip aramız bozulduğundan beri. Ceyda'nın yüzünü Elif, bacağını da İpek Buse ay yok Buse İpek morartmıştı." O sırada Berat yüksek sesle kahkaha attı ve neredeyse tüm kantin bize döndü. Ama Arel...

İşte o,

Yine yoktu...

"Peki Ceyda'nın bana takık olduğunu nasıl öğrendiniz kızlar?" Elif ve İpek'i kasteden Berat ile tekrar gerçek hayata döndüm. Ne ara yanıma oturmuştular?

"Yine aynı gün. Ceyda senden söz ediyordu. Biz İpek ile zaten tesadüf eseri ordan geçiyorduk. Meva'yı orda görünce yanına gitmek istedik. Ceyda'nın nasıl biri olduğunu tüm okul biraz geç anlasada  biz çoktan biliyorduk. Ki başka biri olsaydı,  yine de Meva'nın yanına giderdik. Çünkü Meva çok iyi biri. Çok güzel nbir ruhu var. Arel'e olan bakışlarından belli."

Meva çok iyi biri...

Meva, iyi...

Ruhu çok güzel...

Bakışları...

Hayır, hayır, hayır... Ben bu kadar masum değilim. Ben sandığınız gibi iyi, temiz biri değilim. Hayır lütfen böyle düşünmeyin. Hayır.

"Yalnız Berat, senin Arel'e Ceyda'yı anlatman gerek. Ya da Elif sen söylemelisin. Eğer olurda bir gün Ceyda'dan öğrenirse bu çok daha kötü olur." Buse İpek sözlerinde haklıydı.

"Şu kıza katılacağımı hiç düşünmezdim ama haklı." Barlas'a gözlerimi devirmeden edemedim. Ne kadar da inatçıydı.

"Şu kız deyip durmasana ya. Adım var benim adım. İ-pek!" İpek yine sinirle söyleniyordu.

"İyi hoş söylüyorsun da İpek, bunu benim yapmamdan çok Berat'ın yapması daha doğru olur. Sonuçta Arel pek belli etmese de en çok güvendiği en yakın erkek arkadaşı Berat. O güveni sarsmamalı. Arel'i biliyorsunuz."

"Yapamam ben. Arel duyarsa yıkılır. Kızdan etkileniyor resmen. Siz de söylüyorsunuz sana güveniyor diye. Şimdi nasıl söyleyeceğim ben senin hoşlandığın kız aslında..."

Yeter.

"Yeter! Cidden yeter. Bu konuları konuşacak başka yer mi bulamadınız da benim yanıma geldiniz. Yok Arel'in sevdiği, hoşlandığı, bilmem neyi... Anladım hoşlanıyor başkasından. Onlar gözümün önündeyken bari siz de daha bi gözüme sokmayın. Kaldıramıyorum artık. Yeter..." gözlerim dolu dolu başladığım konuşmayı sesim titreyerek bitirmiştim. Kulaklığımı ve telefonumu cebime atıp kantinin çıkışına doğru yöneldim.

Dedim ya, Ceyda haklıydı aslında.

Güçsüzdüm ben.

Hep böyle sulu gözlüydüm.

Her şeyden korkar kaçardım.

Ve böyle olduğum sürece de,

Kaybetmeye mahkum kalacaktım...

_

Ceyda'nın kim olduğunu anladık bence artık.

#qalp

ANLA || Texting Where stories live. Discover now