Jeju Adası Bir Başlangıç

63 8 5
                                    

Koredeyim...
Uçaktan inmemle beraber daha önce hiç gelmediğim bu ülke şimdiden sıcacık geldi.Bavulumu almadan aktarmalı Jeju Adası'na geçeceğim için diger uçağa bindim.Yaklaşık bir saat süren uçak yolcuğu bitmişti bir an önce bavulumu alıp kendimi dışarı atmak istiyordum.
Bavulumu alıp hızlıca ön kapıdan çıktımıştım.Hava çok güzel , güneşliydi öğlen saatleriydi ama ben çoktan acıkmıştım uçakta uyumak yerine yemek yemeliydim.Ama yine de uykum vardı.Ön kapıda öylece durmuş giren çıkan insanlara bakıyordum. Herkes aynı gibiydi nası birbirlerini tanıyorlardı ?

Kendime gelmem biraz zaman alacaktı belliydi hareket etmemeye karar verdim.
-Ahh bu havayı içime çekmem gerekiyodu .
Esnememe engel olamadan ellerimi yukarı kaldırdım uzanmaya çalıştım.Neden insanlar öyle garip bakıyor? Esnemek yasak galiba burada, ama bunu takmıyordum zaten çoğu zaman insanların ne dediğini takmazdım.

-Zey buradasın , şimdiden içimde çok güzel hisler var , güzel şeyler görücez eğlenecez ve evimize en kısa zamanda dönücez.

Dedigim anda bavulumun üstünde duran çantamla bavulum hareket ederek hızlanmaya başladı

-Ahh ona kim dokundu?

Bavulu yakalamak istesemde çoktan kaldırımdan yere düşüp durmuştu işin kötü tarafı düşen sadece o değildi çantamdan saçılan diğer eşyalar .
Koşup hepsini toplamaya başlamıştım.

-Lanet olsunnn!!

Üstünde çalıştığım parfüm şişem az da olsa dökülmüştü elimle yerdeki kokuyu toplamak istercesine şişeye koştum .Elime yarı açık şişeyi aldığım gibi ayağa kalktım ahh bunu hızlı yapmamalıydım açlıktan olsa gerek kendimi arkaya düşecek gibi hissettim ama düşmedim bir el belimi sardığını hissettim derken birinin kucağındaydım.İçimden ;

-"Bu bir film sahnesi olsa kimse böyle oyanayamazdı" dedim.

Gözlerimi açtığımda utanacağımı biliyordum ama arkaya düşüp bacaklarımın havaya kalkmasından daha utanç verici olamazdı.
Bana bakan bir çift göz!!!!
Zaman mı donmuştu , nefes almak istemiştim , Dünya'dan tüm oksijeni kim çekip almıştı , kalbim patlayacak gibi çarpıyordu , ahhh neler oluyor??

-Are you okay?

İyi miyim ? Ahh bu adam cidi olamaz böylesine yakışıklı olup beni kolları arasına alıp iyi misin diye mi soruyor , ölmüş olabilir miyim? Ölmüş olsam melek bana neden iyi misin desin ??
İç sesim;

-Zey kendine gel ,

-Gelemiyorum ,oohh  o çok yakışıklı!!

Kendi iç sesimle cebelleşirken bir koku vardı ve elim ıslaktı.

-Oo olamaz!!!
Elime baktığımda adamın üstüne ağzı açık olan şişeyi boşalttığımı farkettim.
Bunu görmem kendime gelmeme yetmişti ani hızla doğrularak adamın göğsüne döktüğüm kokuya bakıyordum ,gözlerimi ayırmadan göğsüne.
Adam eliyle ıslak olan siyah gömleğini silkemelek istemişti.Bunu yapamazdı öne atılarak elini havada yakaladım.

-"Please don't" dedim.

Adam bana bu deli mi diye baktığına eminim gözlerini açmış gözlerime bakarak elini tutmaya devam ediyordum tabi bunlar halen daha havaalanı önünde oluyordu.

Şişedeki üstünde çalıştığım parfümdü onu burada tamamlayacaktım lanet olsun ki bilmediğim tanımadığım bir adamın üzerindeki gömlekteydi şimdi.Onu ondan almalıydım.
Elimi indirerek elini bıraktım , ahh adamın elini ne kadar sıkmışsam parmaklarım ağrımıştı hemen.

-Sorry, inadvertently i poured perfume on you ( üzgünüm , istemeyerek üzerinize parfüm döktüm)
neden boş boş bakıyor bir şey demiyor

-Galiba ingilizce konuşmayı bilmiyor iyi mi? O kadar insan içinde dilsiz birine rast geldim ahhh ağlıycam!!

-Dilsiz değilim konuşmayı biliyorum!

Sesin nerden geldiğini anlamak için başımı kaldırdım.

-Ne?

-Özür dilemene gerek yok!

-Ben, ben...

-Şey benim gitmem gerek.

Gitmesi mi gerek ne oluyor? Bu adam türkçe mi konuştu onca insan içinden türkçe bilen biri şanslı mıyım şimdi?

-Ahhh Zeyy adam gidiyo ve üstünde parfümün!!

-Bir dakika

Adam döndüğü gibi ;

-Evet

-Türkçe nerden biliyosunuz?

"Cidden Zey bunu mu sorucaksın tanımadığın bir adama"

-Şey pardon ben az önce elimde açık olan üstünde çalıştığım parfümümü üzerinize döktüm , ve şişede daha parfüm kalmamış ,benim parfüme devam etmem için dökülen gömleğe ihtiyacım var onu alabilir miyim?

"Bu nasıl bir rica Zey adam yolun ortasında durup sana üstünde duran gömleği çıkarıp mı vericek?"

"Adam bu sefer bana kesin deli bu diye baktı kesin!!"

-Gömlek ,aa evet sorun değil ben temizlerim.

-Temizlemek mi? Anlamadınız galiba bayım benim o gömleğe ihtiyacım var çalışmalara devam etmem için hem size güvenemem nerden bileyim bu parfümü gidip satabilirsiniz lüften bana gömleğinizi verin!!

Yüzüme uzun uzun bakarak;
-Yetişmem gereken çok önemli bir yer var ,gömleği çıkartamam hatta gittiğim yere bu kokuyla gitmek zorundayım ama bana güvenebilirsin ,  kokunla ilgilenmiyorum en kısa sürede bunu çıkarıp çöpe atacağım korkun olmasın. Eminim formülleri sendedir tekrardan yapabilirsin ayrıca kokusu çok sert sizi andırıyor sanırım!!

Dediği gibi arabasına binip arkasına bakmadan gitti . Yolun ortasında öylece kalmıştım.

- Burada çok güzel bir başlangıç Zey, oysa ki böyle hayal etmemiştim.

SECRET PERFUME | KTHWhere stories live. Discover now