· ondördüncü bölüm ·

476 27 7
                                    

Sam "Bu iş bizden çıktı artık." dedi Volturilerin geleceğini duyduğunda, bu artık ne onu ne de sürüdeki diğer kurtları ilgilendirmiyordu. Cullen'lar barışı bozmuştu en nihayetinde -bozan yalnızca Edward da olsa bir şey değiştirmiyordu Sam'in gözünde. Ama Bella'nın da onlarla olduğunu duyduğunda buna ihtimal vermedi, Edward için ölümü göze alan Bella... Sam'in aklına yatmıyordu bir türlü bu.

Alice Carlisle'a baktı hüzünle "Carlisle.."

Carlise elini kaldırdı susması için "Anlıyorum Alice, gitmek istiyorsun."

"Üzgünüm."

"Biliyorum..." Carlisle Esme'ye sarıldı ve acıyla saçlarını öptü "Neden buraya geldiklerini anlayamıyorum, yanlış bir şey yapmadık üstelik."

Emmet "Ailemi koruyacağım." dedi yalnızca. Rosalie olduğu yerde huzursuzca hareket ediyordu.

Jasper ayağa kalktı "Gerçekten..." Alice'e baktı "Bununla ilgili herhangi bir şey gördün mü sevgilim?"

"Şey.. Yalnızca Volturileri gördüm.. Bella'da da o kolyeden vardı ve-" daha fazla devam etmedi cümlesine. Herkes anlamıştı Bella'nın artık bir Volturi üyesi olduğunu ve bir ölümsüz de...

"Sırada Alice var." dedi Esme, bir anne gibi bakıyordu küçük bir çocuk gibi küçülen Alice "Belki de gitmelisin Alice, sana darılmayız."

"Sizi bırakamam.." Jasper'in göğsüne koydu başını "Lanet olsun neler oluyor böyle?"

"Bella'nın gerçekten orada olduğundan emin misin Alice?" dediğinde herkesin bakışları Seth'e çevrildi "Güçlerini hafife almıyorum ama Bella bu... Bunu yapmaz."

"Ne kadar tanıyorsun onu Seth?" Leah omuzlarını silkti "Hiç. Ve bakılırsa Alice ve diğerleri de onu artık tanımadıklarının farkında."

"Aslında ben de Seth'le aynı düşüncedeyim Leah" Sam Leah'a bakmamaya çalışıyordu, yıllar geçse de kendini suçlu hissetmekten vazgeçemiyordu "Bella kendi evine saldırmaz."

Embry'in merdivenlerden indiğini duyduklarında tamamen sustu odadakiler. Embry Sam'e baktı ve 'aynı' dercesine salladı başını. O sırada kapı çaldı ve Rosalie "Jacob" dedi "O geldi."

Seth bir koşu aşağı indi ve Jacob'a kapıyı açtı. Hayatında kendine idol bellediği Jacob, perişan görünüyordu ve her şeyi duyarak soluğu burada almıştı. Nefes nefeseydi ve üstüne giydikleri paçavra halindeydi. Seth'e sarıldı ve merdivenleri koşarak tırmandı. Embry'e de sarıldı, bu olanlara ihtimal veremiyordu ama herkesin burada toplanmış olması bile durumun ciddiyetini ortaya koyuyordu işte.

"Edward öldü mü gerçekten?" dediğinde Emmet sinirle önünde duran sehpayı geçirdi elini, odasına doğru hızlı adımlarla yürürken Rosalie de peşinden gitti. Onu yalnız bırakarak kendisini suçlamasına izin veremezdi. Emmet doğru olanı yapmıştı. "Peki Bells?"

Embry sinirle güldü, delirmiş gibi görünüyordu. En yakın arkadaşı buradaydı haftalar sonra ve sorduğu sorular da bunlardı işte "Leah yukarıya çıkar mısın?" dedi Embry Jacob'u iterek. Leah başını salladı ve Embry'e geçmesi için yol açtı.

Embry biraz daha burada kalırsa her şeyi paramparça edecekti, evet bunu yapmak da istiyordu ama henüz değil. En azından Damla iyi olduktan sonra yapacaktı. Ve buradan uzak olduğunda.

***

Jacob ve Seth kapının önünde oturmuş gökteki dolunaya bakıyorlardı. Jacob henüz neler olduğunu sormak için cesaretini toplayamamıştı, Embry'nin kendisini iterek geçmesi de daha da kırmıştı cesaretini. Ama Seth onun düşüncelerini biliyordu ve anlatmaya koyuldu.

Twilight | Büyülü KızWhere stories live. Discover now