Düşman sınıflar [1]

23#

"İyi de ben onu nasıl oyalayayım?"

"Bir şekilde hallet Cansu"

Elimdeki telefonu İdil'e uzatarak "Öncelikle Hakanın galerisinden bir fotoğraf seç"dedim İdil elimdeki telefonu alarak başladı Cansu da yanımızdan ayrıldı.

CANSU

Asel'in fikrini beğendim beğenmesine de Hakanı nasıl oyalamam gerektiğiyle ilgili hiç bir fikrim yoktu 12F sınıfının kapısının önüne gelerek aramıza biraz mesafe kodum cebimdeki telefonu çıkartıp dikkat çekememeye özen göstererek kapıyı gözetlemeye başladım.Bir süredir aynı pozisyonda 12F kapısını gözetliyordum ama hiç bir hareketlilik yoktu iki üç öğrencinin sınıfa girmesi dışında birşey yoktu Hakan'ın Sarp'la sınıftan çıkmasıyla onlara arkama döndüm.

"Telefonumu yemekhanede unuttum sanırım"

"Sen git al ben bahçeyedeyim"

Sarp Hakanın tam ters yönüne giderek ayrıldılar ben gözlerimi büyüterek avcundaki telefona sarılıp Asel'e mesaj attım.

Geliyor ne yapıcam?

Çok sürmedende cevap geldi.

Engelle onu

Telefonu tekrar cebime koyarak koştum iki üç kişiye çarpmamdan sonra Hakan'ın yemekhaneye giriş yaptığını görmemle hızımı biraz daha arttırıp Hakan'ın önüne geçtim.Beni şaşkınlıkla izlerken ben nefesimi düzene sokmakla meşguldüm.

"Hayırdır Cansu"

"Ben sana şey diyecektim"

"Ne diyecektin?"

"Şey diyecektim"

"Uzatma Cansu ne diyeceksen de çekil önümden"

"Ben şey diyecektim"

"Ne diyeceksin?"

"Ben sana söylemeden anla işte şey diyecektim"

Şuan ne kadar komik bir durumda olduğumun bilincindeydim ama aklıma onu durduracak birşeyde gelmiyordu.Hakan sıkıntıdan etrafına baktığı bir an arkamı dönerek kızlara baktım hala uğraşıyorlardı.

"Nereye bakıyorsun sen?"diye sordu.Anında "Hiç bir yere"diyerek önüme döndüm Hakan kafasını yana yatırıp arka tarafa bakmaya çalıştığını anlayınca bende kafamı yana yatırarak onun yüz hizasına gelecek şekilde ayarlayıp arkayı görmesini engelledim.Şüpelenerek doğruldu "Ne saklıyorsun?"diye sordu "Hiç birşey"dedim kafamın üstünden bakmaya çalışınca kollarımı havaya kaldırarak görüş alanını engelledim.

"Çekil önümden Cansu birşeyler çevirdiğini biliyorum ben salak değilim"dedi sinirle, telefonuma bildirim gelince "İki dakika müsade et"diyerek cebimdeki telefonu çıkarıp gelen mesajı açtım.

Tamam hallettik

Kafamı kaldırıp Hakan'a baktım. "Buyur geç"dedim sinirle, önümden hızlı adımlarla geçerken telefonumdan Hakan'ın sosyalmedya hesabına girerek iki dakika önce aslında kızların paylaştığı fotoğrafa baktım.Yeni çektirmiş olduğu belliydi bugün giydiği kıyafetler üstünde vardı çünkü Mavi pantolon,beyaz gömlek giymişti yanındaki Rukiye Teyzede yanına çok yakışmıştı kahkahamı tutamayarak gülerken birkaç öğrencinin daha Hakan'a bakarak güldüğünü görünce onlarında gördüğünü anladım.

ASEL

Hakan masada duran telefonu alırken birkaç öğrencinin ona bakıp güldüğünü farkedince kaşlarını çatıp onların yanına gitti.

"Hayırdır suratımda komik birşey mi var?"diye sordu sinirle, çocuk onun aksine sakin bir şekilde elinde tuttuğu telefonu Rukiye Teyzeyle olan kareyi Hakanın gözünün içine soktu Hakan'ın gözü şaşkınlıktan büyürken "bunu hangi puşt yaptı?"diye bağırdı çocuk garip bakışlar atarak "Senin telefonundan gönderilmiş hesap senin hesabın başkası senin hesabına gönderecek hali yok ya sen göndermişsindir"dedi Hakanın bakışları anında bizi buldu Cansu'nun hareketlerinden zaten bizden şüpeleneceğini tahmin etmiştim ama bizim yaptığımızı kanıtlayamazdı.Hakan sinirle yanımıza gelerek "Siz yaptınız değil mi?"diye sordu sormaktan çok bizim yaptığımıza emin gibi konuşuyordu.

"Telefonunda şifre varken nasıl açalım?"dedi İdil

"Telefonda şifre yok"

"Ha o zaman durum değişir bu olaydan çıkarman gereken ders
ya telefonunu ortalık yerde bırakmayacaksın yada şifre koyacaksın yoksa böyle maskara olursun bütün okula"

Hakan sinirle önümüzden geçerken bizde arkasında az gülmedik fizik dersinden sonra masama iyice yayılıp telefonumda birkaç haber sitesine baktığımda bir kez daha 12F ile ilgili bir haber çıktı karşıma öncekiyle aynı mı diye yazıları okumayarak direk son kısmına baktım altta takip et falan da yazmıyordu bu farklıydı tekrar en başına giderek okumaya başladım.

Öncelikle size bahsedeceğim şeyler kesinlikle uydurma falan değil tüm bildiklerimi size aktarıp en azından Deniz Koleji hakkında merakınızı gidermeye çalışacağım.

İki sınıfın bitmek tükenmez rekabet istekleri insanları hayrete düşürüp bunlar yorulmaz mı hiç? Sorusunu sormamızı sağlıyorlar okul müdürü Murat Beyin de izniyle basketbol maçı yaparak kazanan ve kaybeden belirliyorlar ucunda bir ödül falan olmamasına rağmen iki sınıfta kazanmak için herşeylerini ortaya koyuyorlar 12A ve 12F sınıfı ikiside oldukça inatçılar biz bunu eğlenceli bulsakda hepimiz bu nefretin asıl sebebini merak ediyoruz ama şuan bunun gerçek sebebini bilmiyoruz

12A sınıfına gelecek olursak geçen sene Basketbol maçında 1 puanla kaybetmiş olan 12A sınıfı bu sene kazanabilecek mi?Takım kaptanı olan Cansu Eğilmez bu aralar basketbol maçını biraz boşladı sanki sonuçta basketbol maçı yaklaşıyor ve hala bir hareketlilik göremiyoruz

Sibel'in koşturarak sınıfa girmesiyle okumam yarım kaldı.

"Kızlar tahmin edemeyeceğimiz birşey oldu"

Kaşlarımı çatarak telefonumu kapatıp masaya koydum. "Ne oldu?"diye sordum

"Hakan'ı okula rezil etmekle kalmayıp çoğu kişinin onu alaya alması sinirini bozdu haketti bence ama Hakan da şey yapmış"

"Ne yapmış söylesene?"

"Murat Beyin odasına Cansu'yla arasında geçen herşeyi bir kağıda yazıp masasının üstüne koymuş kendi aralarında konuşurken duydum"

Alya "Arasında geçen şeyden kastın ne?"

"Eskiden onu sevdiğini falan filan"

Merve "Murat Bey bile 12F'le aramızdaki düşmanlığı bilmiyor bunu bir şekilde saklamıştık ama şimdi....

"Kimse öğrenmeyecek geçmişte ne olduysa oldu"dedi Cansu

İdil "Nasıl yapacağız?Murat Bey görmüşse alıp okuyacaktır"

"Okumamasını sağlamalıyız"

"Bu son ders onu almayı nasıl başaracağız?"diye sordum

"Murat Beyin dışarıda bir işi vardı fazla göz önünde değilse sorun olacağını sanmıyorum herkes okulu boşalttıktan sonra buluşup hallederiz"

"Ne yani okula gizlice mi gireceğiz?"

"Başka çaremiz yok İdil son ders olduğu için alacak vaktimiz yok benimlemisiniz değilmisiniz?"

"SENİNLEYİZ"