Chapter twelve

471 24 23
                                    

Dün gece kızlarla her şeyi yaptıktan sonra Bonnie eve gitti ve bizde Sadie ile film izledikten sonra uyuduk.

Sabah olduğunda yani alarmla uyandığımda Sadie hala uyuyordu. Üstüme düşen kolunu ve ayağını çektikten sonra yataktan kalktım ve banyoya gittim. Sadie'nin ailesi gelmedikleri için rahattım.

Banyodaki işlerimi hallettikten sonra odaya gittim ve Sadie'yi uyandırdım. O da banyoya gittiğinde çantamı hazırladım. Zaten çok bir şey yoktu. Kalem kutum ,karalama defterim ve boya kalemlerim vardı.

Sadie geldi ve bana yüksek bel bir jean kot ve göbeği açık sarı büzmeli bir tshirt verdi. Üstünde 'broken' yazıyordu. Saçımı iki tane topuz yaptım ve nokta küpelerimi taktım.Kalp şeklindeki kolyemi taktım ve Sadie'yi bekledim. Sadie'de hazırlandıktan sonra bişeyler tıkındık ve kaykaylarımızı alıp çıktık.

Okula geldiğimiz daha saat çok erkendi. Zilin çalmasına bir saat kadar vardı. Sadie dünden sonra daha iyiydi. Biraz düzelsede Harry'yi tekrar görünce kötü olacağını biliyorum. Bugün Harry ile konuşmam lazım diye geçirdim içimden.

Okul bahçesinde Sadie ile kaykay haraketleri yapmaya çalışıyorduk sonra yapamayıp anırıyorduk. Ne kadar da mutluluk verici değil mi?

Bugün okulun yetenek sınavına girecektik. Ve eğer geçersek ülke dışında kalan yılımızı tamamlayacaktık. Yani okulun kapanmasına bir ay, yaz tatilide  var biraz işte öyle.

"Ben kantinden kahve alacağım bişey istiyor musun?" Diye sordu Sadie.

"Bir kahveni alırım valla." Dedim gülerek.

Sadie okula girdiğinde banka oturdum ve karalama defterimi açtım. Sadece o vardı. Ve onun muhteşem ela gözleri.

Çizimimi kimseye göstermezdim çünkü bu çizimlerini görmelerini istemezdim. Yine karalıyordum işte. O gözler bir türlü aklımdan çıkmıyordu işte.

Sonra arkamda gelen ses ile irkildim

"Uu ne çizdiğine bakabilir miyim?"

"Hassiktir Jack! Korkuttun beni. Uhm üzgünüm ama hayır bunları sana gösteremem benim için değeri var."

Yüzündeki gülümseme yavaşça ortadan kayboldu. "Oh,pekala."

Sadie de tam zamanında gelmişti.

"Kahveleride getir- oh selam Jack."

"Merhaba Sadie. Neyse benim dolaba gitmem lazım. Sonra görüşürüz Carl" dedi ve el sallayarak okula girdi.

Sadie görmesin diye defteri kapatıp çantama koydum. Bu rüya olayını yani o çocuk hakkın hissettiğim herşeyi sadece Chloe biliyordu. Az zamanda öz arkadaş olmuştuk. En yakın zamanda bizimkilerede anlatacaktım ama zaman lazımdı işte.

Bonnie yanımıza geldi ve "Evet okulda ikinci günüm ve yetenek sınavı bugün. Nasıl mı hissediyorum? Bok gibi!!"

Sadie ile ikimizde anıra anıra güldük. Bonnie komik bir kişilikti ve beni her halimle güldürürdü. Salak şey ya of.

Harry'yi okula girerken gördüm. Sadie anlamasın diye "ben bir lavaboya gidip oradan dolaba giderim derste görüşürüz."

"Tamam görüşürüz."
"Bayy"

Koşarak Harry'nin yanına gittim ve ve kolunu sıkıca kavradım. Okulun arka bahçesine doğru çekiştirdim. Ağzı açık kalmıştı ve geliyordu sadece .

Okulun arka bahçesine geldiğimizde durdum. Kollarımı önümde birleştirdim ve "dinliyorum" dedim.

"Ne?"

"Anlamayacağımı falan mı sandın? O kız kim Harry? Ben senin kaç senelik arkadaşınım hadi ama seni tanıyorum. Gözlerindeki ışıltıdan belli oluyor."

"Ben. Ben marshall ile sevgiliyim."

"Ne zamandan beri?!"

"Bir aydır?"

"Hassiktir."

Dedim ve koşarak oradan uzaklaştım. Harry'nin bir sevgilisi vardı ve okulun namı diğer kaş- her neyse bu kelimeyi kullanmayacaktım. Tamam Tam bir aşk çıkmazındaydı Sadie. Bir kez daha lanet ettim ve okula girdim.

Selam arkadaşlar namı diğer Harry tam bir hödük ama gerçekte öyle biri değil çok seviyorumm onu canım arkadaşım ❤️

𝐉𝐮𝐬𝐭 𝐚 𝐝𝐫𝐞𝐚𝐦 - 𝐍.𝐬- Where stories live. Discover now