𝐉𝐮𝐬𝐭 𝐚 𝐝𝐫𝐞𝐚𝐦 - 𝐍.𝐬-

Chapter six

Multi :/

O gün olanları sakince anlatmaya çalışacağım.

Bizimkiler geldikten sonra boş boş oturuyorduk. Finn in aklına şişe çevirmece oyunu geldi ve herkes sıkıldığı için kabul etti.

İlk başta finn-harry geldi.
H"doğruluk mu? Cesaret mi?"

F"doğruluk"

Harry ye baktım. Bana 'şimdi anlarsın kanks' bakışı attı ve finn e döndü.

"Ehm. Şimdi, buradaki birisiyle yaşadığın bir olay ama en son olan" dediğinde bir bok bildiğini anladım.

Finn bir Bonnie ye bir Harry e bakarken Bonnie' nin kızardığını farkettim.

Yoksa çüşşş lan siz kaç yaşınızdasınız daha ohaaa

İç ses bi kes ya.

Finn derin bir nefes aldı ve direk şöyle dedi

"Ben bonnie yi dudaktan öptüm?"

Herkesten çıkan 'oOooooooOoooo' seslerini bozan bakışlarım Bonnie' yi tedirgin etmişti. En yakın arkadaşımdı ve anlamaması saçma olurdu benim için 'seninle görüşücez' bakışı attım ve önüme döndüm.

Daha sonrasında gelen eşler şöyleydi

Cari-harry
Finn-cari
Jack-cody
Cari-bonnie
Bonnie- sadie

En son en korktuğum şey oldu:

Jack ile Finn
Onlar çok yakın arkadaş oldukları için birbirlerinin herşeyini bilirlerdi. Finn bana baktı ve 'özür dilerim' bakışı attı. Bir yandan heyecan varken bir yandan korkuyordum.

"Doğruluk" dedi jack

Harika

"Pişman olduğun bişey var mı?"

Harika

"İki sene önce bir kızı sevdim. Ama beni sevsin diye ona eziyet ettim. Kaba davrandım. Ona acı çektirdim ve pişmanım. O güzel kokusunu, o kemmel ötesi uzun dalgalı saçlarını bir kez daha koklamak isterdim. Kahve-ela karışımı gözlerinin içine bakmak, dağınık çillerini öpmek isterdim. Ama pişmanım ve köpek gibi acı çekiyorum"

Harik- nE !

Bende bahsediyordu. Gözlerim dolmuştu. Bana bunları bilerek yapmıştı. Her şeyi . Ve bana şimdi gelip beni sevdiğini mi söylüyordu?

"Ben yoruldum. Siz takılın ben biraz dinlenicem." Dedim ve koşarak Bonnie' nin odasına çıktım.

Kalbim ağrıyodu. Dayanacak gücüm kalmamıştı. Artık karnımda kelebekler yerini ateş almıştı. Gözyaşlarım teker teker bırakıyordu kendini.

Aksiyetim yüzünden iyice delirmiştim. Artık yanaklarımı turmalıyordum ve 'Neden yaptın bunu. Neden acı çektirdin bana? Her gün ama her gün senin için ağladım ben. Neden yaptın bana bunu , her gün sen iyi ol diye elimden ne gelirse yaptım ama sen bana sadece acı çektirdin'

Yüzümü o kadar cimciklemiştimki hani artık tırnak izleri kanlanıyordu.

Yukarı çıkma sesleri geldiğini duydum sadece odanın köşesinde kendine zarar veren bir kızdan ne beklersinizki zaten.

"Seni kırdıysam özür dilerim. B-ben öyle demek istememiştim. Yüzümü ona kaldırdım. Yüzündeki pişmanlık duygudu kat kat artmıştı. "Carissa beni bir dinlesen"

"Ne ben mi seni dinleyeceğim?. İki sene önce sana seni seviyorum diyorum bana çektirmediğin acıları çektiriyorsun. Ger gün inatla gelip bana sevgilinden bahsediyorsun. Ben seni severken, seni herşeye rağmen severken .Sen gidip o kızı seçtin. Ve şimdi gelip bana beni sevdiğini mi söylüyorsun? Bilmiyorsun cidden sana olan sevgim bir hiçmiş."

Rahatlamıştım aslından 2 senenin acısını çıkarmıştım. Onu hala seviyor muydum inanın bende bilmiyorum ama bu eski aşkımın acısıydı . Onu sevmesem bile kalbim onun için minik bir boşluğa sahipti .

" Artık istediğin cehennemin dibine gidebilirsin. Ama bilki ben asla orada olmayacağım."

Bir sessizlik çöktü. Yukarıya çıkma sesleri geliyordu ki bu Sadie olduğu için rahatlamıştım. Anksiyetimin yüksek derecelere gelmesini istemiyordum. Bu yüzden sadece

"Git artık. Bana yaşattıklarını birdaha yaşatmamak üzere git."

Jack oradan hızlıca gitti. Sanırım ağlıyordu ki haketmişti. Kapı kapanma sesi duyduğumda ağlamaya devam ettim . Sadece Carissa gibi olmak isterdim. Yani anlamı olarak. Seven ve sevilen . Dile kolaydı . Ama acıtması çok can acıtıyordu. Ve ben bunu kaldıramıyordum.