final part 3, 4.0

529 69 8
                                    

işte final.
içim çok buruk ancak, geçirdiğimiz zamanlar için çok teşekkür ederim.
bu bölümü, bunca zaman kitaba ilham olan off-road şarkısıyla beraber okumanızı isterim.
hatta şarkının anlamını da okumalısınız... türkçe altyazılı.
iyi okumalar. 🖤

gün batımına son 5 dakika.

plajda kimse kalmamış, etraf boşalmıştı. renjun'e yalnız kaldığını hissettiren şey de buydu.

gelen giden yoktu. birilerinin geleceğini de hissetmiyordu. ama beklemeye kararlıydı.

yere oturdu. hem yaşadığı heyecandan, hem de yetişmek için koşuşturmasından dolayı nefes nefese kalmış, yorulmuştu. bir yandan da dinlenirken, beklemeye başladı.

gün batımına kaç dakika kaldığını içinden sayıyordu şimdi. beşinci dakikayı atlatmış, dördüncüsünün yarısına gelmişti.

etrafta hâlâ kimse yoktu.

şu ana kadar yaşanılan şeyleri düşündü. nrain kişisinin onun için ne ifade ettiğini düşündü. belki, yapmaması gereken bir şeyi, jaemin'i düşündü. bir şey olmadığı hâlde bunun ona ihanet olduğunu hissediyordu. ama jaemin... umursamazdı.

son üç dakika içinde, kun hyung'la ten hyung'un ona ısrarla bu şeyden vazgeçmesi gerektiğini söylediği anları düşünüyordu. inat etmişti, yolun sonuna kadar gideceğini herkes biliyordu. peki başarılı olacak mıydı?

iki dakika. dünyanın çizgileri daha keskin geliyordu şimdi. turunculaşan güneş ışığı denize yansıyordu. çocuğun etrafında hâlâ kimse yoktu.

öyle bir ruh halindeydi ki, ağladığını bile fark edememişti.

59 saniye. gelmeyecekti. çok geç kalmıştı. peki ya şimdi ne olacaktı? renjun hayatına nasıl devam edecekti? tekrar ona ulaşmaya çalışır mıydı? öyle bir şey olması durumunda, renjun'in canı ne kadar acırdı?

30 saniye. geri gitmeli miydi? içinden saymaya başladı. gözyaşları şiddetleniyordu ancak sarsılarak ağlama evresine daha geçmemişti.

10-9-8...

bir anlığına nefes almayı unuttu.

...3-2 ve 1.

kulağına bir çınlama sesi yerleşti. etraftaki hiçbir şeyi duyamaz oldu, içinde bir şeylerin boşaldığını, kalp atışlarının yavaşladığını hissetti. gerçekten gelmemişti ve güneş batıyordu.

dizlerini kendisine çekti, başını yasladı. şu anki ruh halini kimseye anlatamazdı.

daha fazla durmak istemedi burada, ayağa kalktı. bağırmaya gücü yoktu, bir şeylere kızmıyordu, yalnızca bu boşlukla eve geri dönecekti. hayat devam edecekti.

son bir kez manzaraya baktı. günün ona kattığı en güzel şey, bunu izlemiş olmasıydı.

arkasını döndü. biri onu izliyordu.

- geciktiğim için üzgünüm, jun-ah.

jaemin.

güneş iyice kayboldu. gün batmıştı.

tepki veremiyordu. kesinlikle konuşamıyordu. yalnızca yüzüne baktı, uzun süre baktı.

- jaemin...

dudaklarının arasından dökülen tek kelime bu oldu, daha sonrasında bacakları bedenini taşıyamayacağını fark edip yere düşmesine sebebiyet verdi. çocuk şimdi, sarsıla sarsıla ağlama evresindeydi.

- iyi misin? renjun?

gözyaşlarının arasından, kendi hıçkırıklarının arasından onu zar zor duyabildi. bedenini kendisine çektiğini ve kollarını ona sardığını fark etti.

- ben...

- biliyorum, biliyorum... sakinleş.

derin derin nefesler aldı, jaemin yardımcı olacakmışçasına dudaklarını çocuğun saçlarında gezdiriyordu.

kesinlikle olmadı.

kendini toparlayınca başını yukarı kaldırdı, gözlerinin içine baktı.

- sendin.

- bendim.

jaemin rahatlatıcı bir gülümseme sundu ona. bu durumun tuhaflığını kimse açıklayamazdı.

nihayet sakinleştiğinde, renjun yavaşça çocuktan ayrıldı.

- ne demeliyim bilmiyorum.

- bir şey demene gerek yok. ikimizin de yok.

- ama jaemin-

ortamın yavaşlığına tezat olarak, çocuk hızlı bir hareketle onu kendisine çekti ve dudaklarını onunkilere bastırıp cümlesini yarıda kesmesine sebep oldu.

öptüler birbirlerini, yıllardır kimseyi öpmemiş, yıllardır kimseyi sevmemiş iki insan gibi.

tüm duygular, o öpücükte aktarılmış, konuşulması gereken her şey konuşulmuştu.

ayrıldıklarında, sıkıca sarıldılar birbirlerine.

etraf belli belirsiz kararmıştı,
bu gün batımı normalde olduğundan daha fazla şeye şahit olmuştu.

na jaemin, huang renjun'i,
huang renjun, na jaemin'i sonsuza kadar sevecekti.

sözleşmeye ihtiyaç yoktu.

off-road ;; renminWhere stories live. Discover now