Benden ayrıldı.Gülümseyerek "Hadi kalk gidiyoruz?"dedim merakla bana baktı.

"Nereye?"

"Sibelin evinde kutlama yapacağız."

"Ben gelmesem"

"Bu sefer itirazların reddedilmiştir.Sende geliyorsun"

"Peki madem"diyerek ayağa kalktı.Çantamı bıraktığım yerden alarak "Seni dışarıda bekliyorum"dedim tamam dercesine kafasını salladı.Bende çantamı koluma takarak spor ayakkablarımı giydim.Azranın hazırlanması neyseki çok uzun sürmedi de fazla beklemedim.

Sibelin oturduğu kata çıkıp kapıyı çaldım.

"Hoş geldiniz kızlar " diyerek Sibel ikimize de sarıldı. "Herkes geldi mi?"diye sordum Sibel kafasını olumlu anlamda sallayınca bizde içeri geçtik.

"Hoş geldiniz bebeklerim"

"Hoşbulduk Cansu " dedim

Merve "Eeee şimdi ne yapıyoruz böyle boş boş oturarak mı kutlama yapacağız?"

Sibel kafasını olumsuz anlamda sallayıp "Hayır tabiki iki dakika Bekleyin " diyerek yanımızdan uzaklaştı.Kol çantamı koltuğa fırlatıp kızların yanına oturduk.Sibel elinde iki poşet abur cuburlarla gelince gözlerimi açabildiğim kadar açtım.

"Bunları ne ara alıyorsun?"diye sordum Sibel elindeki poşetleri halının üstüne bırakıp ağızlarını açarken "Her ihtimale karşılık evde bulunduruyorum."dedi

Cansu "İyiki Melek Teyze bunları görmüyor yoksa kalp kırizinden öbür tarafı boylayabilirdi."

Sibel poşetlerin ağzını sonunda açıp "Allah korusun"dedi annesi akşama kadar çalıştığı için gündüzleri evde olmuyordu.Akşam geldiğinde de yorgun olduğundan direk yatıyordu.Kadının izin yapacak hafta sonusu bile yoktu.Sibel o kadar abur cuburu tabiki sadece annesinin verdiği harçlıkla alamazdı.Bizden daha çok Cansu'dan tırtıkladığı paralar,ve bazen ufak tefek işlerde çalışıp aldığı paralarla alıyordu.Babasının da iş yüzünden eve hiç uğramadığını söyleyebilirim.

Ailesinin geçinebilmesi için çalışmaya mecburlar.Ama para kadar çocuklarına verdiği sevgide önemlidir. "Hadi gelin"diyerek beni daldığım derin sulardan çıkardı Sibel

Oturduğumuz yerden kalkıp yere oturup sırtımızı da koltuğa yasladık "Ne istiyorsanız alın"dedi Sibel,Cansu Sibelin aldığı abur cuburlardan iki üç tane çikolata alıp bacaklarının üstüne indirip bir tanesini açıp keyifle yemeye başladı.Merve abur cuburları sağlıksız bulduğu için avcunu çekirdek doldurup çitlemeye başladı.Bende elimi bana en yakın olan poşete daldırıp karam,brovni birkaç tane alarak dizlerimin üstüne yerleştirdim.Önce hangisini yiceğim konusunda kararsızım.İkisine de aynı derece de seviyor.Aynı derecede aşıktım haksızlık olmasın diyerek gözümü kapatıp elime gelen çikolatayı alarak kabuğunu açıp bir ısırık aldım.Brovninin muazzam tadı ağzımda erirken gözlerimi kapatıp mırıldandım.

İdil "Dün suratlarının halini gördünüz mü? "

Cansu "Kızların suratları görülmeye değerdi.Tek kelime bile edemediler"deyip büyük bir kahkaha attı.

Sibel "Ayça denen şıllığın Barsa bakışlarını farkettiniz mi?"

Merve "Ayça uzun zamandır Bars'ın peşinden koşuyor belli ki hala boşuna koştuğunun farkına varmadı "

Karnımın şiştiğine emin olduktan sonra yemeyi bıraktım.

Sibel "Ben sıkıldım kızlar aşıklar kafeye gidelimmi?"diye sordu Cansu kafasını sallayarak "Bana uyar"dedi Azra "Ben şiştim."diye sızladı Sibel Azra'ya bakarak "Merak etme oraya karnımızı daha fazla şişirmeye gitmiyoruz.Eğlenmeye gidiyoruz."deyince İdil kaşlarını çatıp "Orada nasıl eğlenebiliriz?"diye sordu Sibel gülerek "Anlatarak olmaz ben size orada canlı olarak göstereceğim hadi kalkın"dedi

Düşman sınıflar [1]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora