"Sen hala ayrılıktan mı bahsediyorsun Menesse?"

"Ben kararımdan hiç dönmedim ki."

"Peki öyleyse niye öpüştün? Madem adamı terk edeceksin niye öpüşüyorsun? Niye ona sürprizler yapıyorsun? Niye onunla vakit geçirmek için küçükken bile inanmadığın sihirli su saçmalığını kullanıyorsun? Net ol artık Menesse net ol."

"Bencillik biliyorum ama ayrılmadan önce her anımı onunla geçirmek istiyorum. Onsuzken ilaç olacak anılar biriktirmek istiyorum." Az önce mutlulukla bakan gözlerini yine kara bulutlar kaplamıştı Menesse'nin.

"Hani diyorsun ya o acı çekmesin diye terk ediyorum, asıl bu şekilde ona acı veriyorsun farkında değilsin."

"Alışır, insan nelere alışmıyor ki İlgar' da zamanla benim yokluğuma alışır. Sen bunları boş ver de bana bir akıl ben nasıl eve gideceğim nasıl yüzüne bakacağım?"

"Sana inanamıyorum Menesse. Ne demek yüzüne nasıl bakacağım? Sanki yanlış bir şey yapmışsın. Şimdi sen gider adama öpüşen ben değildim Özge'ydi de dersin."

"Evet evet işte bu. Sen bir tanesin Güneş. Neyse benim kalkmam lazım çok geç oldu." Ayağa kalkıp hızla çıkışa doğru yürüdü Menesse. Güneş arkasından bir şeyler söylüyordu ama Menesse hiç duymuyor gibiydi. Kapıya geldiklerinde Güneş'e sarılıp öptü.

"Saçmalama Menesse ben onu kinaye olarak söyledim, Menesse sakın..." dese de Menesse çoktan çıkıp gitmişti.

Menesse'nin gitmesiyle Güneş, salonda oturan Fırat'ın yanına geçti. "Ne olmuş hayatım bir ara bağırış sesleriniz geldi kötü bir şey yok inşallah?"

"Yok ama ne olduğunu sana anlatamam."

"Konu özel sanırım."

"Evet."

"Güneş ben senden çok önemli bir şey saklasam bana kızar mıydın?" Elindeki kumandayı sehpaya indirip birden bire sordu Fırat.

"Hayır seni boşardım." dedi gülümseyerek Güneş. Fırat yine o sevimsiz şakalarından birini yapıyor olmalıydı.

"Güneş şaka yapmıyorum. Sana bunu anlatmayı defalarca kez düşündüm ama yapamadım..."

"Bir dakika sen ciddisin? Peki neden bugün, şimdi anlatmaya karar verdin?"

"Sen Menesse'yle konuşurken Selma aradı beni. Kocasının ondan gizlediği bir sırrı varmış bu da tesadüfen öğrenmiş boşanma kararı almış. Bende korktum işte."

"Ne saklıyorsun peki?" diye endişeyle sordu Güneş. Fırat bu denli endişe ettiğine göre sakladığı sır hayati önem taşıyordu. Güneş'in zihni hayatında ilk defa bu kadar bulanıktı. Her şeyini biliyorum dediği, yüzde yüz güvendiği birinin ondan önemli bir şey sakladığını öğrenmişti, nasıl hissetmesi gerektiğini bilmiyordu.

••••••

Menesse eve gelmişti ama bir türlü kapıyı çalamıyordu. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı tam kapıyı çalacakken arkasından bir elin dokunmasıyla çığlık attı.

"Kızım iyi misin?" Dokunmasıyla çığlığı basan Menesse'ye endişeyle bakıyordu Kerim bey.

"İyiyim iyiyim aniden dokununca korktum."

"Kusura bakma kızım korkacağını düşünmedim."

"Yok Kerim baba önemli değil." dedi Menesse tebessüm ederek.

"Hadi kızım içeri geçelim artık." deyip zile bastı Kerim bey.

"Kerim baba ben o gece biraz sesimi yükseltim özür dilerim." Söylediklerinin yanlış olmadığını bilse de her gün pişmanlıkla yanan bir babaya karşı üslubu doğru değildi.

ODA ARKADAŞIM Where stories live. Discover now