BÖLÜM 15

1.1K 167 198
                                    

ODA ARKADAŞIM

BÖLÜM 15

~

Memleket ikisine de çok iyi gelmişti. Sanki bambaşka bir ikili olarak dönüyorlardı İstanbul'a. Taksinin camını açıp kafasını dışarıya doğru uzattı Menesse gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Tuhaf bir şehirdi İstanbul insanı kendine bağlayan bir havası vardı. Kısa bir zamandır burada kalsa da özlemişti İstanbul'u Menesse.

"İstanbul'u mu özledin?" diye sordu yanında oturan İlgar.

Menesse camı kapatıp bakışlarını İlgar'a çevirdi. "Özlemişim vallahi, özellikle de kokusunu özledim."

"Tamamen döndükten sonra ne yapacaksın peki yine özlemeyecek misin İstanbul'u?" Dili böyle söylese de kalbi bu sorunun amacını çok iyi biliyordu. Gitme demek istiyordu İlgar. Sen İstanbul'a ben sana hasret kalırım, gitme.

"Yok o zaman özlem sırası İstanbul'a gelmez." dedi Menesse çok açık bir şekilde seni özlemekten kimseye sıra gelmez demişti az önce. Zihninden geçenleri neden hemen söyler olmuştu? Neydi onu böyle yapan?

"Merak etme özlem kelimesini sana yasaklayacağım. Bundan sonra hayatında sadece güzel kelimeler olacak. Mesele vuslat mesela bahar, güneş, gökkuşağı." Arabanın evin önünde durmasıyla kapıyı açtı İlgar tam inecekken durup arkasını döndü gözlerini Menesse'nin gözleriyle birleştirip yüzüne huzur veren tebessümünü kondurup son sözünü söyledi.

"Mesela aşk."

Dakikalardır arabada öylece oturuyordu Menesse. İlgar gülümseyerek kapısını açıp haydi in artık Menesse demese inmeyi akıl edebilecek gibi değildi. Alışkın değildi onun kalbi böyle heyecanlara ürkek kuş gibi çırpınıyordu İlgar'ın her cümlesinde.

"Hoşgeldiniz yavrularım çok özlemişim sizi. Menesse kızım iyi misin?" Elini usulca Menesse'nin omzuna koyup konuştu Kerim Bey.

"Hoşbulduk Kerim baba iyiyim sadece yol yorgunluğu sanırım."

"Hadi o zaman odana çık dinlen kızım." dedi Kerim Bey Menesse itiraz etmeden odasına çıkıp kendini yatağa attı. Tavana bakıp sırıtırken telefonu çaldı Güneş arıyordu.

"Yetiştiniz mi canım?" diye sordu Güneş telefonu açar açmaz.

"Evet bir tanem az önce geldik."

"Menessse babamlar nasıl? Her şey yolunda değil mi?" görüşmeseler de amcasından ailesinin durumu hakkında her zaman bilgi alıyordu Güneş.

"Merak etme herkes çok iyi. Hem babam bir an bile yalnız bırakmıyor amcamı."

"Benim hakkımda konuştun mu hiç?" sorunun cevabını bilse de bir umut soruyordu Güneş. Belki bir gün babası pişman olacaktı kucak açacaktı kendisine bunu dilemekten asla vazgeçmeyeckti Güneş.

"Konuştum ama…" deyip sustu Menesse nasıl söylerdi ki Cahit Beyin sözlerini?

"Babamın öfkesi hâlâ aynı." diyerek tamamladı Güneş cümleyi.

"Çok üzgünüm Güneş keşke elimden bir şey gelse."

"Babam işte kimseyi dinlemez ki. Sıkma canını."

ODA ARKADAŞIM Where stories live. Discover now