BÖLÜM 19

1K 115 163
                                    

ODA ARKADAŞIM

BÖLÜM 19

~

Kendine bile itiraf etmekten korktuğu hislerini anlatmasını istiyordu İlgar Menesse'den. Yalan söylemek istemiyordu ama henüz doğruları şöyleyecek cesareti de kendisinde bulamıyordu. Bu Menesse için çok zordu. Kaçamak bakışlarla cevapladı İlgar'ı.

"Biliyorsun ki doktor geçmişle ilgili konuşma yasağı koydu. Hem geç oldu kalkalım mı artık?" En iyi bildiği şeyi yapmak bir an önce kaçmak istiyordu Menesse.

"Peki kalkalım Menesse." dedi İlgar tebessüm ederek. 'Kaç bakalım Menesse nereye kadar kaçabileceksin?' diye fısıldadı sadece kendisinin duyabileceği bir ses tonuyla.

Biliyordu ki aşktan kaçış olmazdı. İnsan nereye kaçarsa kaçsın, ne kadar uğraşırsa uğraşsın hislerine bir gün mağlup olmak zorundadır. Çünkü kalp vücuttaki en inatçı organdır. İstediğini elde etmeden asla durmaz.

•••••

Güneş bir kaç gündür olduğu gibi bu sabah da şiddetli mide bulantısıyla kendini banyoya zor attı. Fırat banyodan gelen öğürme sesleriyle açtı gözlerini. Kapıya gidip endişeyle seslendi Güneş'e "Güneş iyi misin?"

Güneş elini yüzünü yıkayıp çıktı banyodan. Kapıda endişeyle bekleyen Fırat''ı zorda olsa cevapladı. Sanki konuşmaya bile mecali yoktu. "İyiyim hayatım biraz midem bulandı sadece. Havalardan sanırım birkaç gündür oluyor."

"Bir süredir mide bulantıların devam mı ediyor?" diye emin olmak istercesine sordu Fırat.

"Evet ama önemli bir şey olduğunu düşünmüyorum endişelenme."

Fırat'ın suratında bambaşka bir ifade vardı. Sevinç değildi, endişe değildi. Güneş adını tam koyamıyordu ama Fırat'ın yüzünde hiç alışık olmadığı bir ifade vardı. "Hayatım yoksa hamile misin?" diye sordu dakikalar süren sessizliğin ardından, Fırat.

Fırat'ın sorusuyla Güneş'in asık suratını gülümseme kapladı. Bu mümkün olabilir miydi? Düşüncesi bile heyecanlandırmaya yetmişti ki Fırat'ın cümlesini tamamlamasıyla yüzü tekrar asıldı. Az önce anlamlandıramadığı yüz ifadesini şimdi çok iyi anlamıştı. Fırat çocukları olsun istemiyordu.

"İnanamıyorum Güneş nasıl böyle bir sorumsuzluk yaparsın? Konuşmuştuk bunu seninle ben henüz hazır değilim."

"Ne diyorsun sen Fırat? Ben tabii ki önlemimi alıyorum. Hamile olduğum kesin bile değilken nasıl beni suçlayabilirsin? Hamileysem bile bunda ne var ki? Sen de istemez misin bir bebeğimiz olsun?"

"Hayır Güneş ben henüz baba olmaya hazır değilim. Tartışmaya gerek yok hadi hazırlan hastaneye gidip gerçeği öğrenelim."

"Hamileysem ne olacak peki?"

"..."

Fırat biliyordu ki konuşmanın sonu hiç iyi bir yere gitmeyecekti şu an tartışmaya mecali yoktu tek istediği şey bir an önce gerçeği öğrenmekti.

"Hamileysem ne olacak peki? Bebeğimizi aldıracak mısın?" Az önce ima ettiği şeyi şimdi açık açık soruyordu Güneş.

"Güneş ben..."

"Yazıklar olsun sana, yazıklar olsun."

Fırat'ın cümlesini tamamlamasına izin vermeden banyoya geçip hızla üzerini değiştirdi ve çıkıp gitti evden Güneş.

Fırat defalarca aradı ama hiçbir aramasına cevap vermedi. Akşam olmak üzereydi fakat Güneş hâlâ eve gelmemişti. Fırat tam onu sormak için Menesse'yi arayacakken kapı açıldı Güneş gelmiş olmalıydı.

ODA ARKADAŞIM Where stories live. Discover now