Onyedinci Bölüm: "Seni sonsuza kadar bekleyeceğim."

1.4K 92 13
                                    

Lux'ın ağzından:

"Neria." Yavaşça çenesinden tutup kendimden uzaklaştırdım. "Bence artık durmamız gerekiyor. Her ne kadar seninle olmak beni mutlu etse de yapmam gereken işlerim var," deyip gülümsedim.

Saçları birbirine girmiş ve yüzü kıpkırmızıydı. Sinirle bana baktı. "Seni ne kadar özlediğimi tahmin edemezsin. Ama sen benim yerime işi mi tercih ediyorsun?" Tek kaşını kaldırınca derin bir nefes çektim.

Garip davranıyordu. Karşımda Neria değil de bambaşka biri vardı. Duygu geçişleri çok aniydi ve benimleyken çekinmiyordu. Bu tuhaftı.

Dikkatlice geriye çekildim ve omuzlarından tutup ittirdim. Yataktan hışımla kalkıp odada volta atmaya başladım. Neden böyle davranıyordu? Farklı biri gibiydi.

Elimi saçlarımın arasından geçirip dağıttım ve dudağımı ısırdım. "Biraz, farklı gibisin." Bu sefer tek kaşını kaldıran ben oldum.

Üstündeki örtüyü daha da çekip kafasını benden uzağa, odanın başka bir yerine çevirdi. Sinirlenmiş gibiydi. "Sadece özledim, o kadar."

Bir süre durdum ve cevap vermedim. O da kıpırdamıyordu. Dayanamayıp yanına gittim ve saçını okşadım. "Ben de seni özledim." Tatlı bir şekilde gülümsedim. "Sanırım biraz daha seninle kalabilirim."

Gülüşüme karşılık verse de gözlerinde parlayan farklı bir şeyler vardı.

Neria'nın ağzından:

Gökyüzü her zamankinden parlaktı.

Vesta'nın kollarındayken huzurluydum. Az önce yaşanan şeyleri az da olsa idrak edebilmiştim. Beynim ne kadar inkar etmek istese de içten içe hep biliyordum. Babam yıllarca saklamaya çalışsa da hep kalbimdeydi.

Hızla esan rüzgarda saçlarım uçuşuyor, yüzüm kızarıyordu.

Lux'um tanıdık terasını görünce kalbim hızlandı.

Lux benim kardeşimdi.

Şok dalgasıyla sarsıldım.

Bunu yeni kavrayabilmiştim. Yutkundum. Bunu ona söyleyemezdim. Yapmam gereken şey ondan uzak durmaktı. Uyarı açık ve netti. Kehanet asla gerçekleşmemeliydi. Ona dokunduğumda tenimin alev alev yanma sebebi buydu.

Terasa iniş yaptığımızda, Vesta beni yavaşça yere bıraktı. Bir kaç saniye yerimde sallandıktan sonra durdum. Vesta'ya döndüğümde bana burukça gülümsüyordu.

O yanımda olduğu için memnundum. Şimdi yapmam gereken şey eşyalarımı toplayıp eve gitmekti.

Lux'um ağzından:

Neria aniden çıkıp gittiğinden beri yatakta kalakalmıştım. Saatlerce bana gitme diye yalvardıktan sonra bir anda kalkıp gitmişti. Açıklamaya yapma zahmetine bile girmeden.

Başımın altındaki yastığı çekip yüzüme bastırdım. Kendisi gibi davranmıyordu. Başka biri gibiydi. Bakışı, gülüşü, kahkahasının tonlaması bile farklıydı.

Bir anda nasıl böyle değişebilirdi aklım almıyordu.

Balkon kapısı açılınca doğruldum.

İçeri giren Vesta ve Neria'ydı.

Sinirle gözlerimi kıstım. Daha gideli 10 dakika olmamasına rağmen Vesta'yla mıydı? Neden sürekli dönüp dolaşıp onun yanına gidiyordu ki?

Hışımla kalkıp onlara doğru ilerledim.

Neria'nın yüzü kıpkırmızı oldu.

Vesta da iğrenircesine, "Dostum pantolonunu giysen iyi olur," deyince tepem daha çok attı.

KANATLARWhere stories live. Discover now