Sine

Bölüm 20

Ezrak: Sa.

**

Ezrak: Hazar?

Ezrak: Telefonun falan mı bozuldu acaba?

**

Ezrak: Hazar endişelenmeye başlıyorum, mesajlar tek tik?

**

Ezrak: Şehir dışına falan mı çıktın?

Ezrak: İnsan haber eder yahu, sınıfınızdan da kimse bilmiyor.

***

Ezrak: Gökalp, merhaba.

Ezrak: Üç gündür Hazar'a ulaşamıyorum da, okula da gelmiyor.

Ezrak: İyi mi acaba?

Gökalp: Merhaba Ezrak

Gökalp: Hazar'ın ailevi sorunları oldu.

Gökalp: Sanırım benim yüzümden, ben de ona ulaşmaya çalışıyorum.

Gökalp: Okul değiştirdi şu an.

Ezrak: Ne?

Ezrak: Nasıl bir sorun?

Ezrak: Sen nasıl öğrendin?

Gökalp: Geri zekalı Umut

Gökalp: Kendince benden öç alacakken

Gökalp: Gitmiş Hazar'ın ailesine sarmış.

Gökalp: Bizi söylemiş, ailesi de çıldırmış tabii.

Gökalp: Sonra da pişkin pişkin bana gelip anlatıyor embesil.

Ezrak: Dur sakin.

Ezrak: Baştan al, Umut kim?

Gökalp: Batuların partisinde Hazar'la oyun oynamaya çalışmıştı hatırlarsın belki.

Gökalp: Bizi ayırmak için gitmiş Hazar'ın ailesini bulmuş.

Gökalp: Aklınca Hazar aradan çekilecek.

Gökalp: Okula gelmeyince müdür yardımcısıyla konuştum okul değiştirdi dedi.

Ezrak: Ya iyi midir şimdi?

Ezrak: Okulunu öğrendin mi?

Ezrak: Ya da evine falan gittin mi?

Gökalp: Eviyle ilgili tek kelime etmezdi ki, ailesinden feci korkuyordu.

Gökalp: Okulunu da söylemedi müdür yardımcısı.

Gökalp: Kaç gündür ne yapacağımı şaşırdım ben de.

Gökalp: Resmen benim yüzümden.

Gökalp: Çocuğun başını yaktım ya

Ezrak: Sakin ol.

Ezrak: Umut dediğin çocuğun suçu bu.

Ezrak: Aptal herif eline ne geçeceğini sandı ki?

Ezrak: Ne zekalar var ya

Ezrak: Ne yapacağız şimdi?

Gökalp: Ya hiçbir tanıdığının numarası da yok, bilmiyorum.

Ezrak: Bir şey düşünürsen beni haberdar et olur mu?

Gökalp: Tabii, sen de lütfen.

Ezrak: Tamam.

***

Moralsiz halimle okula geldiğimde Selin doğrudan kıskacına aldı, fark etmemesi imkansızdı.

Ne olduğunu sorarken onu geçiştirdim, anlatmak istemiyordum. Selin ve Çınar Hazar'ın eşcinsel olduğunu öğrenseler bile hakkında hiçbir şey dememişlerdi, şimdi bu konuyu açmak istemiyordum.

Erem'in dibindeki sırama oturdum, Erem de bir bakış attı ne olduğunu anlatmak ister misin? anlamında.

Gayet belirgin bir yo, bakışı attım. Erem'le hala eski samimiyetimizde değildik, ona yakınmak da istemiyordum.

Ne yapabileceğimi bilmiyordum. Tutucu bir aileye sahip olmadığımdan neyle karşılaşabileceğini ancak tahmin edebiliyordum, ve bu iyi değildi.

Hazar'la görüşmenin bir yolunu bulmalıydım.

Onun iyi olduğunu bilmem gerekiyordu.

Trans Günlüklerinin bölüm boyutuna alışınca herhalde, bayağı kısa yazmışım bölümü.

Neyse artık, idare edin ehehe

İyi okumalar.