Hazar: Selam Ezrak.
Hazar: Aklıma bir şey geldi de, sormak istedim.
Hazar: Selin'in paylaştığı bir fotoğraf vardı ya, Taner mi ne vardı içinde.
Ezrak: Evet?
Hazar: Taner onu öpmeni neden dert etmedi?
Ezrak: Dc oynuyorduk ve ikimiz de medeni insanlarız.
Ezrak: Açık görüşlüyüz.
Ezrak: Ve bir de şey,
Ezrak: Çocuk bisex herhalde.
Hazar: :D
Hazar: Yaymıyor mu bu bilgiyi?
Ezrak: Yayılmasın diye bir derdi yok da, bahsettiği insanları iyi seçiyorsa demek.
Hazar: Yani anlattığı herkes senin gibiyse zaten :D
Ezrak: Ezdin mi şu an, anlamadım.
Hazar: Yani pek konuşmuyorsun diyorum.
Hazar: Mesela en son ne zaman Erem ve benden başka biriyle konuştun?
Hazar: Bir de Selin tabii
Ezrak: Az önce, Çınar'la.
Bu demek istediğini kanıtlıyordu tabii ki, kısıtlı bir çevrem vardı. Ama takıldığım bu değildi.
Ne zamandan beri bu çocuk arkadaşlarımı tanıyordu? Ben onunkileri bilmiyordum, konuşmalarımızda hep benden mi bahsediyorduk?
Sürekli bir kişiye odaklanılmasından nefret ederdim, hele de odaklanılan bensem daha fazla.
Nasıl olmuştu bu?
Hazar yazıyor... ifadesini görüp WhatsApp'ten çıktım, az önce fark ettiğim gerçekten düşünülmesi gereken bir konuydu.
Arkadaşı olmadığı için mi bahsetmiyordu?
Konuşmaları fark ettirmeden bana mı yönlendiriyordu?
Ben mi çok konuşuyordum? Ama bu olamazdı, değil mi? Hep çok suskun olduğumu söylerlerdi, ben de öyle hissederdim.
Ama Hazar'ın benden daha sessiz olduğunu düşündüm. Belki düşünceleri saklamak konusunda daha içe dönük olabilirdim ama kesinlikle daha çok konuşuyordum, söylediklerim daha boş olduğu için dengeleniyordu.
Yuh, dedim, ben boş konuşanlardan da nefret ederim!
Hazar'la konuşurken sevmediğim insan davranışlarını mı sergiliyordum gerçekten? Bana iyi dayanıyordu.
Yeniden WhatsApp'e girip yeni mesajına baktım.
Hazar: Ne demek istediğimi anladın.
Ona biraz kendinden bahsetmesini söylesem mi diye düşündüm, garip kaçar mıydı?
Ben karar veremeden çevrimdışı oldu, ben de vazgeçtim.
Ertesi gün uyandığımda günlerden salı olduğunu hatırladım, sonunda kimya sınavına girecektik. Hazar'ın yüksek not olması için elimden geleni yapmıştım, gerisi onun işiydi.
Okula vardığımda sınav yerlerinin yine değiştiğini öğrendim. Kelebek sistemiydi ve her sınav dönemi birkaç defa yeniden karma yapılırdı.
YOU ARE READING
Sine
Teen FictionOnu seviyordum, ama daha cinsiyetimle kaybediyordum şansımı. En azından homofobik değil, diyordum, en azından arkadaşlarıyla bu konuda şakalaşacak kadar açık görüşlü. Ama bu, onun bana en ufak bir ilgi duymadığı gerçeğini değiştirmiyordu. Ve ben...
