"Güneş sen mi geldin?" diye sordu Fırat endişesi sesinden belli oluyordu. Hızlı adımlarla salondan çıkıp girişe Güneş'in yanına gitti.

"Evet." dedi Güneş kırgınlığı sesinden bile anlaşılıyordu.

"Hayatım neredeydin? Ne kadar endişelendim bilemezsin. Bak sabah konuşamadık. Dinlemeden çekip gittin ben aslında..." Güneş'in eline sıkıştırdığı zarfla cümlesi yarım kaldı Fırat'ın. Elindeki ne olduğunu bilmediği zarfı havaya kaldırıp "Bu ne?" diye sorabildi dakikalar sonra nihayet şaşkınlığı azaldığında.

"Hastaneye gittim bu elindeki de test sonuçları."

••••••

İlgar, Zehra teyzenin yardımıyla balkona Menesse için bir masa hazırladı. Son düzeltmeleri de yaptıktan sonra bahçede oturan Menesse'yi çağırmak için aşağı indi.

"Menesse sana bir sürprizim var." dedi çocuklar gibi heyecanlıydı.

"Sürpriz mi? Ne sürprizi?" diye şaşkınlıkla sordu Menesse elindeki kitabı sehpanın üzerine indirip ayağa kalktı.

"Sürpriz işte söylenmez." dedi İlgar ve konuşmasına fırsat vermeden Menesse'nin elinden tutup yukarı çıkarttı. Balkona geçtiklerinde Menesse hayretle baktı etrafına.

"İlgar bütün bunları ne ara hazırldın sen?"

"Eee İlgar farkı." dedi İlgar hafifçe gülümseyerek.

Yemeklerini yedikten sonra balkondaki koltuğa oturdular. Yıldızlara bakarken İlgar'ın gözleri doldu "Annem bak bu benim hayatımın aşkı." dedi fısıldıyarak.

Menesse İlgar'ın bir şeyler konuştuğunu duyunca bakışlarını İlgar'a çevirip konuştu. "İlgar bir şey mi söyledin?"

İlgar boğazındaki düğümü yutkunup konuşmaya başladı. "Ben küçükken insanların ölünce yıldız olduğuna inanırdım. Her gece blkona çıkıp annemle dertleşirdim. Ben anne sevgisi nedir hiç bilmeden büyüdüm Menesse. Hayatımda en merak ettiğim şey anne kokusu. En kötüsüde annemle beraber babamı da kaybetmiştim. Hep eksik büyüdüm ben Menesse. Ve bu eksikliği senin sevgin kapattı. Bir sevgi eksikliğini başka bir sevgi kapattı hissediyorum Menesse. İyi ki varsın Menesse."

Menesse gözlerinden süzülen yaşlara engel olamamıştı. Ne kadar zor olmalıydı bir çocuk için annesiz büyümek, baban sağ iken babasız bırakılmak. Menesse İlgar'ın elini tutup sıkıca sarıldı. 'Keşke hep yanında olacağıma dair söz verebilsem İlgar ama benden sana acıdan başka bir şey gelmez.' diye konuştu içinden.

•••••

Fırat pişman olmuş bir şekilde Güneş'i dinliyordu. Belliydi çok kırılmıştı. Sesine yansıyan öfkesiyle konuşmaya devam etti Güneş.

"Merak etme hamile değilim sadece midemi üşütmüşüm. Katil olmana gerek kalmadı."

"Sen nasıl konuşuyorsun Güneş? Hamile olsaydın tabii ki çocuğumuzu aldırmanı istemeyecektim."

"Yalan söyleme Fırat onu aldırmayı düşündün."

"Hayır yemin ederim böyle bir şey düşünmedim. Sadece ne söyleyeceğimi bilemeyecek kadar şaşkındım. Sen de anlamadan dinlemeden çekip gidince..."

"Tebrik ederim ya gerçekten tebrik ederim şimdi de ben suçlu oldum yani öyle mi?"

"Güneş sakinleştiğinde konuşalım bence yoksa bu konuşmanın sonunda ikimiz de kırılacağız." dedi Fırat çıkmak için tam kapıya yönelmişti ki Güneş önüne geçip durdurdu onu. Konuşmanın ortasında çekip gitmesi onu daha fazla kızdırmıştı.

ODA ARKADAŞIM Where stories live. Discover now